Ekrem Çulfa
Hamilelik Mükemmeldir 0 533 373 81 23 Varlık
ağacının en mükemmel meyvesi, evrenin adeta küçültülmüş bir örneği olan insanın
yaratılışı ne harikadır. Bu harikulade eserin ortaya çıkmasındaki vesilelerden
en birincisi ve en değerlisi annenin varlığıdır. Anne adayı bu kısa süreçte,
bir taraftan tarif edilmez duygularla donanır, diğer taraftan yaşanılması bir
çırpıda anlatılamayan sıkıntılı ve sancılı bir dönem geçirir. Neticesinde tüm fedakârlıkların
mükâfatı olarak, annenin canından can çıkar ve insan varlık sayfasında yerini
alır.
Bir terazinin iki kefesi gibi, hamileliğin olumlu, güzel, harikulade tarafları
vardır. Ama olumsuz, sıkıntılı yönleri de olabilir. İşte genelde bu olumsuz
taraflar, anne adayları tarafından büyütülüp, sürecin zorlu geçmesine
neden olabilirler.
İnsan bilmediğinin düşmanıdır. Yani bilgi almadığı, bir uzmana sormadığı hangi
mevzu olursa olsun kişi hata edebilir. Yapmış olduğu hatalar da hayat düzenini
etkiler. Anne adaylarının hamileliğe karşı bakış açılarını değiştirmeleri
gerekmektedir. Hamilelik, müthiş ve muhteşemdir. Hamileliğe hazırlık kısmında
bile ebeveyn, olumlu olarak kendini motive edebilir. Zira kadının sağlıklı bir
bebeğe hamile kalmak için, sağlıklı ve doğal yaşamaya gayret etmesi gerekir.
Mesela sigara, içki, ilaç vs. kullanıyorsa, ilk önce düşünce bazında, daha
sonra bizzat fiiliyata geçerek zararlı alışkanlıklarını terk etmesi, sağlıklı
bir hamilelik dönemi geçirip, sağlıklı bir bebek dünyaya getirmesine sebebiyet
verecektir.
Kadının hamile kaldığı dönemden önce yapmış olduğu tüm hazırlıklar, hamilelik
döneminde fıtri seyrine ulaşır. Yani hamile bayanın, bizzat doktorunun
tavsiyesiyle, zararlı alışkanlıkları bıraktığı, abur cubur, çikolata, kola,
hamburger vb. gibi dengesiz kilo almadan başka bir işe yaramayan yiyecekleri hayatından
çıkararak sağlıklı beslendiği, spor yapmıyorsa doktorunun tavsiyesi ve önerisi
ile yürüyüş, yüzme vb. gibi sporları yapıp, egzersizleri yerine getirdiği,
kendisini ve bedenini rahatlatacak masajları yapıp, vücudunun ihtiyacı olan
folik asit ve E vitamini gibi vitaminlerin alınmasını sağladığı doğal bir
süreçtir Hamilelik.
Yakın ve uzak çevresinin hamile olan anne adayına göstermiş olduğu hassas
nezaket, kibarlık, değer ve saygı hamileliğin ne kadar olgunluk ve saygınlık
gerektiren bir mesele olduğunu anlatır bize. Etiyle, kanıyla, duyguları ve
canıyla yepyeni bir kişi gelecektir dünyaya. Hamile annenin ihtiyaçları ile
çocuğunkiler arasında denge kurulması işi, kadını sosyal, ruhsal ve psikolojik
açıdan etkiler ve iradi olarak önemli değişimler yaşanır anne adayının
hayatında.
İşte böylesi bir zaman diliminde, hamile kişi fıtratına uygun ve yaşam tarzının
ihtiyaçlarına göre hayatında yeni bir spesifik sitil belirleyebilir. Hamilelik,
seyahatlere ve tatillere gidilmesine engel değildir. Sadece dikkat edilmesi
gereken mevzu, seyahatin tüm aşamalarının iyi planlanmış olması ve yeteri kadar
mola programlarına yer verilmesidir. Hamilelik fiziksel aktiviteleri teşvik
eder. Çünkü sürekli oturur vaziyette geçen bir süreç, adayın eklemlerinin
katılaşmasına, kabızlık, kas gücü kaybı vb. olumsuz sonuçların doğmasına
sebebiyet verebilir. Hamilelikte cinsellik, duygusal boşluğun takviyesi adına
çok önemlidir. Bebek için kesinlikle risk teşkil etmez. Bazen doktorun
tavsiyesiyle düşük, erken doğum vb. risklerden dolayı cinselliğin bir
süreliğine ertelendiği zaman dilimleri olabilir.
Anne adayları çoğu zaman gebeliğin vücutlarının görünüşlerini bozacağını
düşünür. Tabii ki hamile olan anne adayı kilo alacaktır. Almış olduğu ekstra
kiloların kontrolünü sağlama ve kas seviyesini güçlü kılma adına yapmış olduğu
hareket ve egzersizler onu dengeye ulaştıracak, güçlenip aktif kalmasına
sebebiyet verecektir.
Bu dönemde hormonlardan kaynaklı, dökülen saç miktarları azalacaktır. Yaşanılan
duygusal süreçten dolayı anne adayının teni kuruyabilir ve yer yer ufak lekeler
belirebilir. Doktor tavsiyesiyle alınacak vitaminler ve sağlıklı beslenme ile
annenin teninin parıl parıl parlamasına sebebiyet verecek bir değişim ve
güzelliğe imza atacaktır. Hamilelik Süreci ve Süreçte Oluşan Korku ve Kaygılar Hamile
olan anne adayının yaşayacağı olumlu etkilerin yanında dokuz aylık süreçte,
korkular, kaygılar, endişe ve stresler yaşanabilir. Tüm bu olumsuzluklar adayın
rüyalarında tezahür edip, uykusuzluklara ve hayatın dengesizleşmesine sebebiyet
verebilir. Çok yönlü duyguların yoğun bir şekilde yaşandığı bu zaman diliminde
meydana gelen dengesizliklerden, kırılganlıklar ve karmaşalar oluşabilir.
Aslında anne adayı, dönem dönem kendisini bekleyen olumsuzluklara bütüncül
bakıp, gerekli reaksiyonu gösterecek bilince ulaşabilirse, süreci kolaylıkla
atlatmış olur. Çoğu zaman uzman bir psikolog ile bu meselenin çözümü suhuletli
olacaktır.
Hamilelik sürecini genel olarak üç safhaya ayırabiliriz. İlk dilim, anne
adayının hamileliğini öğrendiği ve sanki bundan sonraki dönemde özgürlüklerinin
kısıtlanacağı hissine kapıldığı dönemdir. Özgürlüklerinin kısıtlanması diye
tanımladığı dönemde, anne adayı hayatının akışını değiştirmesi gerektiği, her
hareketine dikkat edip, yeme, içme, uyuma düzenleri ile birlikte vücudunda
meydana gelen fiziksel değişimden dolayı hareketlerinin engelleneceğini
düşünür. Bir de bu hislerinin esiri altında iken, mide bulantıları,
yorgunluklar ve ani uyku gelme hali ile de karşılaşınca, hali pürmelâlinin
bebeğinin hayatına ve sağlığına da olumsuz etki edeceğini düşünecektir.
Anne adayının deneyimsizliği, yapılacak ve yapılmayacaklar hususunda aşırıya
gidip dengeyi muhafaza edemeyişi, kendisine ya çok yoğun kısıtlamalar yapmasına
ya da çok rahat davranıp kendi ve bebeğinin sağlığına dikkat etmemesine
sebebiyet verecektir. Amerika’ da yapılan araştırmalar neticesinde, hamilelikte
her 10 (on) kadından birinin aşırı kaygılarından dolayı depresyon geçirdiği
ifade edilmektedir.
Hamileliğin ikinci dilimi dediğimiz dönemde, tarama testlerinin sonucunda
bebeğin gelişimi ile ilgili çok ciddi kaygılar yaşayan anne adayı,
olumsuzlukların ağında bebeğini kaybetme riskiyle karşılaşabilir. Bu durum
annenin psikolojik durumunu etkiler.
Üçüncü dilim anne adayının bedeninin fiziksel olarak büyüdüğü ve doğumun
yaklaştığı dönemdir. Bu bölümde anne, kadınlık hislerinin yanında bedenindeki
fiziksel değişimle anne rolüne bürünme dürtüsünü yaşar. Bu durum cinsel yaşamındaki
durgunluğa sebebiyet verebilir. Fiziksel görüntüsünden dolayı arkadaş
çevresinden uzaklaşabilen anne adayı, eşi dâhil kimseyle görüşmek istemeyip bir
sarsıntı içine girebilir.
İşte bu üç dönemde de sosyal fobi, anksiyete, depresyon gibi psikolojik
rahatsızlıklar oluşabilir. Bu psikolojik rahatsızlıklar, hamilelik sürecini
etkileyip, bebeğin sağlığına da zarar verecek düzeye gelebilir. Hamilelikte Görülen Rüyalar
Hamile olan anne adayının gündüzünde yaşamış olduğu ruhsal dengesizlikler,
korku, endişe ve kaygılar gecesinde rüyalarında başka şekil ve objelerle
karşısına çıkacaktır. Anne rolüne bürünmenin getirmiş olduğu sorumlulukla
beraber baskılar, farklı olumsuz duyguların doğmasına sebebiyet verecek ve
bunun yansıması rüyalarda ortaya çıkacaktır.
Genelde görülen rüyalar, gelecekle ilgili olan korkulardan kaynaklanan ve
hamilelikten sonra annenin iş ve sosyal hayatındaki değişimin meydana
getireceği düzensizliklerden oluşan tedirginliklerin yansımasıdır. Hamileliğin
son döneminde anne adayı, rüyalarında bebeğini doğum öncesi veya doğumda
kaybedebileceği endişesi ile ilgili, bebeğin kaybolması, kaybolduktan sonra
aranması gibi görüntüleri görebilir.
Hamilelikten dolayı vücudun ağırlaşması ve hareketlerin kısıtlanması ve
herhangi bir olay ve etkide, gerekli tepkilerin fiziksel olarak verilemeyecek
olması anneyi ürkütür ve tedirgin eder. Çünkü koruması gereken bir bebeği
vardır. Bu haleti ruhiyede, anne adayı rüyasında saldırıya uğradığını görebilir.
Görülen tüm bu rüyaların normal olduğunu ve korkulacak bir durumun olmadığını
anne adayının bilmesi gerekir. Aksine böylesi bir dönemde oluşabilecek
psikolojik rahatsızlıkların çözümü adına, anne adayının iç dünyasındaki
çatışmaların tespiti için rüyaların sentezi önem arz eder. Stresin Hamileliğe Etkisi
Hamilelikte fiziksel değişimlerin yanında psikolojik değişimlerin meydana
gelmesi, kişinin kişilik yapısı, çevresel faktörler ve hormonel değişimi ile
ilgilidir. Anne adayının bu sebeplerle olumsuz duygu ve düşünceler içerisine
girmesi, onun korku, kaygı ve rüyalarından sonra stresli bir bünyeye sahip
olmasına neden olacaktır.
Burada anne adayının bir Uzman Psikolog tan destek alarak ani stres
değişimlerini kontrol altına alması mümkündür. Öncelikli olarak endişe halinde
ve stresliyken yaşamış olduğu her duygu ve düşünceyi Psikoloğu ile paylaşmalı
ve uygulanacak olan gerekli bilgileri elde etmelidir. Annelik duygusunu
yaşayarak öğrenebileceğine dair güveni bünyesinde hazmetmelidir. Stresli
anlarda nefes alma ve gevşeme tekniklerini öğrenerek uygulayabilmeli, eşi ve
çevresi ile duygusal paylaşımlarda bulunabilmeli, onların desteklerini her
zaman yanında hissedebilmelidir. Uyku düzenini iyi ayarlayıp, sağlıklı beslenme
ile pozitif düşünerek, fiziksel yer değiştirmelerde bulunabilir. Mümkün olduğu
kadar kendisini üzebilecek olay, kişi ve ortamlardan uzak kalabilmeli,
doktorunun ve psikologunun tavsiye ettiği günlük egzersizleri yerine
getirmelidir. Kendisine zaman ayırıp, bebeğiyle baş başa kalarak duygusal
anlamda diyaloga geçmesi anne adayını rahatlatacaktır.
Hamilelikte hem anne adayının hem de bebeğin sağlığını etkileyen stresi,
meydana getiren çevresel faktörlerin mutlaka bir uzmandan psikolojik destek
alarak irdelenmesi ve stresin etkisinin azaltılması veya tamamen ortadan
kaldırılması sağlanabilir. Bu faktörler çeşit çeşittir. Mesela, anne adayı daha
önceden psikolojik rahatsızlık geçirmiş olabilir. Eş ve ailesinden kaynaklanan
duygusal desteği görmüyor, hatta aile içi şiddete maruz kalıyor olabilir.
Mevcut hamileliği anlaşmazlıkların neticesinde olmuş olabilir. İstenilmeyen bir
zaman diliminde veya zorbalıkla, tecavüzle hamile kalınmış olunabilir. Ailenin
ekonomisinin bozuk olduğu bir dönemde gelen bir hamilelik olabilir. İşte bu
faktörler bir uzmanla ele alınmalı, stresi azaltmaya ve bitirmeye yönelik
terapiler gerçekleştirilmelidir. Çünkü uzmanlar annenin hamile iken yaşadığı
stresin bebeği kalıcı bir biçimde etkileyip, ona zarar verdiğini
gözlemlemişlerdir. Bebekte meydana gelen zarar akıl sağlığı ve davranış
bozukluğuna kadar gidebilmektedir. Sağlıklı Hamilelik ve Yapılması Gerekenler Anne
adayının ve bebeğinin sağlığını direk etkileyen psikolojik hastalıklardan en
önemlisi ve birincisi depresyondur diyebiliriz. Çünkü depresyon, anne sağlığını
tehdit etmesinin yanında, bebeği etkileyen erken doğum riskini de iki (2)
katına çıkarmaktadır. Şu anda Ülkemizde solunum sıkıntısı, işitme kaybı ve
kalıcı görme bozuklukları gibi bebekte rahatsızlıklar oluşturan erken doğumun
oranını uzmanlar %12 olarak açıklıyorlar. Hamile bayanların %15 inin depresyon
geçirdiği istatistiklerde ortaya konmuştur. Erken doğum riskinin tamamı ile
ortadan kaldırılması mümkün olmasa da, azaltılması mümkündür. Bu hususta bir
uzman danışmanla diyaloğa geçilmesi, kesinlikle anne adayı için faydalı
olacaktır.
Hamileliğin her döneminde anne adayının uygulayabileceği davranışların ve
tekniklerin olduğu söylenebilir. Bilinçli bir adayın bir uzman yardımıyla
hamilelik dönemindeki anlarını değerlendirecek bu davranış ve teknikleri
öğrenmesi, sürecin çok daha kolay geçmesine sebebiyet verecektir. Bunlara,
Antenantal egzersizler, gevşeme ve nefes alma teknikleri örnek verilebilir.
Günde birkaç kez uygulanabilen ve 10 ar dakikanızı geçmeyecek bu teknikler ile
anne adayının rahimi daha etkili çalışacak, anne enerjisini boşu boşuna
harcamayacak, derin nefes alma ile de anne ve bebeği daha fazla oksijen alacak
ve böylece aday daha az yorulmuş hissedip, endişe ve stres ile daha kolay baş
edebilecektir.
Anne adayının hamilelik döneminde, kendisini mükemmel bir halet-i ruhiye
de hissetmesi için, dengeye sahip olması gerekir. Uzmanların bu husustaki
tavsiyesi ilk olarak fiziksel takviyelerdir. Beslenmesini kontrol altına alıp,
az ama sık sık protein ve vitamin değeri yüksek besinlerle beslenebilen, demir
desteği alabilen ve düzenli olarak egzersiz yapabilen adaylar bu hususta bir
adım öndedir. Daha sonrasında annenin hayatının her safhası ile ilgili çok
farklı bir değişikliğe gitmesine gerek yoktur. Uyku düzenini ayarlayabilen
aday, eşi, arkadaşları ve çevresiyle olan münasebetlerini azaltmadan devam
ettirebilmelidir. Kendisine zaman ayırıp, yapılması gereken işleri telaşa
kapılmadan öncelik sırasına göre ayarlayabilen adayın stresi de daha az
olacaktır. Kaygıları, korkuları ve stresi ile baş edemeyecek halde olan
kişiler, vakit geçirmeden bir Uzman Psikolog ile görüşebilmelidir.
Anne adayını değerli kılan, fiziksel olarak sağlıklı, düşünsel olarak dupduru,
kalben ve ruhen de dipdiri olmasıdır. Bunun için ne kadar gayret gösterse, ne
kadar çabalasa yeridir. Yaşadığımız hayat, fazlasıyla buna değer… Uzman Psikolog Hakan Özbayis 0533 373 8123 0532 496 0966
dr.hakanozbayis@gmail.com
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
Yazarın diğer yazıları
PSİKOTERAPİ NEDİR?
- 17/08/2015
Psikoterapi, ruhsal yolla tedavi etmek şeklinde tanımlanabilir. Psikoterapi terimi, iki kelimenin birleşmesinden meydana gelir. Psiko ve terapi. Psiko, can ve ruh manasındadır. Terapi kelimesi de, bir hastalığın yada bozukluğun tedavisi anlamına geli
ÇOCUKLUK EVRESİ PSİKOLOJİSİ
- 16/06/2015
İnsanın bütün ömrü süresince, dönem dönem meydana gelen değişimleri bize gelişimi açıklar. Evet, insanoğlunun yaşam boyunca gelişimi süreklidir. Fakat gelişimin hızı, insanın çocukluk, ergenlik, erişkinlik ve yaşlılık gibi zaman dilimlerine göre deği
HAMİLELİK PSİKOLOJİSİ
- 14/06/2015
Varlık ağacının en mükemmel meyvesi, evrenin adeta küçültülmüş bir örneği olan insanın yaratılışı ne harikadır. Bu harikulade eserin ortaya çıkmasındaki vesilelerden en birincisi ve en değerlisi annenin varlığıdır.
ERGENLİK YAPILANDIRMASI
- 07/06/2015
Ergenlik dönemi, çocuğun kendi kimliğini bulma dönemidir. Çocuklar bir önceki dönemde uyumlu davranışlar sergileseler dahi, ergenlikte tepki ve davranışlarında görülen belirgin değişmeler, ebeveynlerini şaşırtabilir.