Ekrem Çulfa
Rolüne
Âşık Olmak ve Yarına Bakış İlkokulda öğretmenimiz bir hikâye okur, bir yerinde
keser ve devamını bizim yazmamızı isterdi. Ben bu oyunu çok severdim. Hepimizin
hikâyesi başka hikâyelerin devamı… Annemizin babamızın hikâyelerinin buluştuğu
yerde bizim hikâyemiz başlıyor. Onların hikâyeleri de kendi anne babalarının
hikâyesinin buluştuğu yerde başlıyor. Bu ta ilk hikâyeyi başlatana
kadar gider. Hayat hikâyemizin yazılmasında bizden önce o kadar çok kişi yer
aldı ki… Şimdi bizden onu devam ettirmemiz bekleniyor. Ama geçmişle bağlantılı şekilde,
ahenkle… Referanslarımız geçmişimizdeki kahramanlar. Onların acıları,
zorlukları, özlemleri üzerine bir hikâye yazmamız bekleniyor bizden, ama kalem
ve kâğıtla değil, yaşayarak. Bizzat içinde rol alarak… Yani geçmişimizin bize
verdiği rolü oynayarak… Bir de gelecektekiler için bir sufle vermemiz
gerekiyor. Geleceğe göre de rol kesmeliyiz. Geçmiş, şimdi ve gelecek arasındaki
dengeyi kuramazsak yolumuzu kaybederiz. Ya geçmişten kopamaz ya da geleceğin
kaygısında kaybolabiliriz. ‘Şimdi’nin gafletinde uykuya dalmak gerek. Velhasıl
bir senaryonun oyuncusuyuz. Senarist bize bir hikâye verse de bir doğaçlama ile
senaryoya katkı yapma imkânı sunuyor. Hatta bu bir ödev belki de. İnsan bazen rolüne âşık olur. Kendisini beraberken
sürekli aldatan, yalanlar söyleyen ve maddi manevi kendisini sömüren bir kadın
için şöyle diyordu adam: “Ben ona kadın olarak hiç yaklaşmadım, sanki benim
koruyup kollamama muhtaç olan kişiydi benim ilgilendiğim. Ona acıyordum.”
Niyeti iyi olsa da karşısındakinin niyeti şüpheliydi. Duygusal olarak
dolandırılmıştı ama bununla tam olarak yüzleşemiyordu. Evet, insanlar sadece
parasal olarak değil duygusal olarak da dolandırılırlar. Gelir durumu iyi bir
iş adamı olduğu için yaptığı yüklü harcamayı önemsemese de aslında parasal
olarak da dolandırılmıştı. Kadın ile olan ilişkisinde müşfik bir baba, koruyup
kollayan bir kurtarıcıydı. Ona iyi gelen tam da bu rolün kendisiydi. Şefkatin
aşktan üstün olduğunun ispatı gibiydi davranışları: Ona şefkat hissettiği için
sayısız yalanlar söylemesi ve ihanet etmesine rağmen rolünden kurtulamıyordu.
Kurtarıcı rolü ona iyi geliyordu. Kendisine muhtaç olan, ağlayan bir kadın ve o
kadının kurtarıcısı olmak… Acaba böyle bir rol hayatında ne zaman ve kime karşı
aldığı (veya alamadığı) bir rol idi. Ailede, geçmiş ilişkilerinde saklı olan
bir sırdı bu. Yalnızca o kadınla ilişkisinde hissettiği bir duygu onu esir
almıştı. Yaralı bir kuşa yardım etmek, muhtaç bir fakiri doyurmak gibi
ferahlatıcıydı. Yatağa bağlı olan hastalar bakım verenlerine ölümcül
ya da yaşamsal bir bağ geliştirirler. O bakım veren o kadar hayati bir yerde
durur ki, hasta her haliyle bunu bakım verene hissettirir. Belki de bilmeden,
farkında olmadan doğal olarak bu rol kişiye yüklenir. Adeta muhtacın ihtiyacı
nedeniyle kaderin atadığı bu rol, rolü yükleneni adeta esir alır. Aynı ilişki,
bebek ve anne arasında da oluşur. Bebeğim yaşamsal ihtiyacı anneyi bebeğe köle
yapar. Şartların verdiği bu erdemli rol bir anlamda kaderin yaptığı bir
atamadır. Yarına Merhaba İnsanın zamanla ilişkisi ilginçtir. İnsan zamanı
erittiğini zannetse de zamanın avuçlarında gün gün eriyen kendisidir. Herkes
yaptığı her şeyi gelecek için yapar aslında. İyi bir son için bütün çabamız,
yani ömrün ahiri ve ahiret için. Bütün mesele bireysel hayatımızın ömür isimli
filminin finalinin nasıl olacağı… Ama bazıları iyi bir son için çabalamak
yerine kötü bir sonu kabul ederek günü kurtarmaya çalışır. Zulüm yapanlar
aslında gelecekten kaçmak ve ‘şimdi’yi yaşatmak için beyhude bir çabaya durur.
Tıpkı yalancıların yaptığı gibi zalim de gelecekten kaçar. Çünkü gelecek
gerçeğin kendisidir. O yüzden yalanının mumu yatsı da söner, yani günün
ahirinde. Tohumun toprağa düşmesi ile Yusuf’un kuyuya düşmesi
aynı şeydir aslında. Tohum çatlar çatlamasına ama üstüne yağan karların suyuyla
yeniden dirilir, yediveren bir başak olmak için. Hala kış olsa da gün döndü… Bağrındaki
potansiyellerinin sürgün vermesi için güç adlı öküzün çektiği sabanla, sürülmek
lazım. Hadiselerin rüzgârları ile tozlaşmak gerekli. Unutmamalı şimdi seni üzen
çerçöp bir gübre olup sana güç verecek yakın zamanda. İşte ilkokul öğretmeninin verdiği o ödev gibi hayat.
Önce hikâyeyi hayal etmek zorundayız. Sonra da yazmak, ama yaşayarak… Yarını
hayal edemeyen yaşayamaz. Yarına merhaba… Assoc.
Prof Dr Ekrem Çulfa 0533 373 8123 ekremculfa@hotmail.com
ekremculfa@hotmail.com
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
Yazarın diğer yazıları
İstanbul Kadıköy Psikoloji, Bakırköy Psikoloji ve My Life Psikolojik Danışmanlık Merkezi Hakkında, V
- 27/11/2016
MyLife 7/24 danışmanlık hattımızdan randevu alarak bize danışmanız,
0533 373 81 23
Yada uzak mesafelerde iseniz.
Ekremculfa@hotmail.com
Mail yolu ile bize bildirmenizdir.
Websitemiz: www.mylifeistanbul.com
Psikolojik Destek ve Psikoterapi ne işe yarıyor?
- 27/11/2016
Psikolojik Destek ve Psikoterapi ne işe yarıyor?
Evet birçoğumuz yaşamımızda duyguların yoğunluğundan, düşüncelerin karmaşıklığından yakınırız. Psikoterapi,
ÇOCUK EĞİTİMİNDE OKUL ÖNCESİ EĞİTİMİN ÖNEMİ NEDİR?
- 27/11/2016
MyLife 7/24 danışmanlık hattımızdan randevu alarak bize danışmanız,
0533 373 81 23
Yada uzak mesafelerde iseniz.
Ekremculfa@hotmail.com
Mail yolu ile bize bildirmenizdir.
Websitemiz: www.mylifeistanbul.com
TEOG Sınavı Kaygısıyla Nasıl Başedilir? Sınav Koçluğu 0533 373 81 23
- 19/11/2016
My life Psikolojik Danışma istanbul 0533 373 8123 My life Psikolojik Danışma istanbul 0533 373 8123
KİŞİLİK, KARAKTER ANALİZİ NEDİR?
- 19/11/2016
My life Psikolojik Danışma istanbul 0533 373 8123 My life Psikolojik Danışma istanbul 0533 373 8123
Evlenme kararı verirken nelere dikkat etmeli?
- 19/11/2016
My life Psikolojik Danışma istanbul 0533 373 8123 My life Psikolojik Danışma istanbul 0533 373 8123
BAZI İNSANLAR NEDEN YALAN SÖYLERLER?-2
- 19/11/2016
My life Psikolojik Danışma istanbul 0533 373 8123 My life Psikolojik Danışma istanbul 0533 373 8123
My life Psikolojik Danışma istanbul 0533 373 8123 My life Psikolojik Danışma istanbul 0533 373 812
- 12/11/2016
My life Psikolojik Danışma istanbul 0533 373 8123 My life Psikolojik Danışma istanbul 0533 373 812
KİMLERİN PSİKOTERAPİYE İHTİYACI VARDIR? HANGİ DURUMLARDA GİDİLMELİDİR?
- 22/05/2016
Assoc Prof Dr Ekrem Çulfa
0533 373 8123
ekremculfa@hotmail.com
www.724danismanlik.net
Devamı