Ekrem Çulfa
DSM’YE
GÖRE ÖZEL ÖĞRENME GÜÇLÜĞÜ, OKUMA-YAZMA VE MATEMATİK Özel öğrenme güçlüğü; bireyin bilgi kazanırken
güçlük yaşamasıyla ortaya çıkan sorunların geneline diyebiliriz. Bunlar;
zihinsel özürler, gelişim bozuklukları, duygusal özürler, kronik hastalıklar,
nörolojik rahatsızlıklar, dikkat eksikliği ve hiperaktivite… Çevreden kaynaklanan etkiler; -
Aile içi çatışmalar -
Hatalı anne-baba tutumu -
Yaşam olayları (okul değişimi, kardeş
doğumu) -
Sosyo-kültürel yetersizlikler -
Ekonomik dezavantaj -
Travma sonrası stres bozukluğu -
Okul-öğretmen sorunları -
Eğitim programlarından doğan
güçlüklerdir. Öğrenme güçlüğü Chirk’e göre; konuşma, dil,
okuma-yazma, imla ve aritmetik alanlarından birinin veya birden fazlasının
gelişiminde gerilik, gecikme veya bozukluk olmasıdır. DSM IV’te öğrenme bozukluklarının çocuğun okuma,
matematik ya da yazılı anlatım testlerindeki başarısının zekâsından v sınıf
düzeyinden düşük olmasıdır. Bununla birlikte diğer özellikler şu şekilde
belirlenmiştir. -
Düşük benlik saygısı -
Sosyal becerilerde eksiklik -
%40 oranında okulu terk -
Yetişkinlikte işsizlik ve uyum güçlükleri -
Konuşma gelişiminde gecikme -
Gelişimsel koordinasyon bozukluğu -
Bilişsel süreçlerde ( görsel algı, dil,
dikkat, hafıza) bozukları -
Genetik yatkınlık, gebelikte travma A.B.D.
Öğrenme Bozukluğu Komitesine göre (NJCLD) öğrenme bozukluğu, genel bir terimdir
ve dinleme, konuşma, okuma- yazma, akıl yürütme ile matematik becerilerin
kazanılmasında ve kullanılmasında önemli güçlüklerle kendini gösteren heterojen
bir bozukluk grubudur. Bu tanım öğrenme bozukluğu için kullanılan en yaygın
tanımdır. (Korkmazlar,2003) Öğrenme
bozuklarının bir çeşidi olan disleksi gözler yardımıyla alınan imgeleri anlamlı
bir lisana çevirmede beyinde ortaya çıkan bir yetenek noksanlığıdır.(Mayo
Clinic,1994) Tarihimize yön veren birçok ünlü isim; Leonardo Da Vinci, Michelangelo, Auguste
Rodin, Picasso, bilim adamları Edison, Einstein, sinema yönetmeni Steven
Spielberg, Walt Disney, masal yazarı Andersen, ABD başkanları Roosevelt, Wilson
ve Kennedy, İngiltere Başbakanı Churchill, İkinci Dünya Savaşı’nın ünlü
komutanı General Patton, Prens Charles, yazar Agatha Christie, ünlü beyin
cerrahı Harvey Cushing, sinema sanatçısı Tom Cruise, Robin Williams, şarkıcı
Cher, Carl Lewis, Mozart gibi isimlerde de öğrenme güçlüğü görülmüştür. 1925’te
ABD’de Dr. Samuel Orton ve arkadaşları sorunun görsel algı ve görsel hafıza
alanındaki fonksiyon bozukluğuna bağlı olduğunu ve bunun gelişme gecikmesinden
kaynaklandığını ileri sürmüşler ve bu duruma “ayna hali “ anlamına gelen “strephosymbolia” adını vermişlerdir. Araştırmalar
hep devam etmiş ve 1930-40’larda yapılan araştırmalarda öğrenme güçlüklerinin
beyin hasarından kaynaklandığı ve nörolojik bir bozukluk olduğu ileri
sürülmüştür. Beyindeki hasarın hafif olduğu varsayılıp “minimal beyin hasarı”
tanısı kullanılmaya başlanmıştır. Sonraki çalışmalarda beyin hasarı
kanıtlanamadığından, öğrenme güçlüğünün MSS’nin fonksiyon bozukluğuna bağlı
olabileceği düşünülmüş “ minimal beyin disfonksiyonu-MBD” terimi ortaya
atılmıştır. Bu terim, nörolojik temele dayalı öğrenme sorunlarını,
hiperaktiviteyi, dikkatsizliği, impulsiviteyi ve duygusal problemleri olan
çocukları tanımlamak için uzun süre kullanılmıştır. 1970’den sonra öğrenme güçlüğünü inceleyen bilim
adamları yeni terimler, tanılar ve kavramlar ortaya çıkarmıştır. Okuma Bozukluğu için disleksi; yazı bozukluğu için
disgrafi, aritmetik bozukluk için discalculi gibi. Günümüzde de bu terimler
halen kullanılmaktadır. Gallakher ve Chirk’in sınıflandırmasına
göre; 1-Gelişimsel
Öğrenme Bozuklukları: Çocuğun akademik anlamdaki
başarısı için önceden kazanılmış olmasına gereksinim duyulan dikkat, hafıza,
algı, motor, dil ve düşünme becerilerindeki bozukluklar. 2- Akademik Öğrenme Bozukluğu: Okuma, yazma,
aritmetik, harfleme ve yazılı anlatım gibi okulda kazanılan becerilerdeki
sorunları içerir. Akademik güçlükler sıklıkla gelişimsel bozukluklardan
kaynaklanır. BAKER ve
Arkadaşları 1-)
L(Language)-Tip Disleksi: Sol hemisfer fonksiyon bozukluğuna bağlı okuma
güçlükleri bu grupta yer alır. 2-) P (Perceptive)-Tip disleksi:
Sağ hemisfer fonksiyon bozukluğuna bağlı görsel algı
kusurları olan çocuklardaki okuma sorunları bu tipe girer. Okuma güçlüğü,
okuma geriliği, primer okuma geriliği, legasteni, disleki, gelişimsel okuma
geriliği, öğrenme güçlükleri, akademik beceri bozukluğu, algı bozukluğu, özel
öğrenme bozukluğu, dikkat bozukluğu olarak da adlandırılmaktadır. Okuma bozukluğu = Disleksi, legasteni Yazı bozukluğu = Disgrafi Matematik bozukluğu = Discalculi,
aritmasteni, EPİDEMİYOLOJİ Öğrenme bozukluğunun
tanımı ve sınıflandırılmasındaki tartışmalar ile her vaka’nın çok farklı
özellikler göstermesi metodolojik güçlükler doğurduğundan araştırılması oldukça
zor bir konudur. Öğrenme bozukluklarının ABD’de okul çağına gelen çocukların %
5-20’sinde vuku bulduğu düşünülmektedir. Ancak problemin boyutunu belirleme
hususunda geniş ölçekli bir çalışma yapılmamıştır.(Mayo Clinic,1994) Disleksinin görülme
sıklığı % 8-10 arasında olduğu kabul ediliyor. Gelişimsel okuma bozukluğu
olarak da tanımlanan disleksiye erkek çocuklarda kızlara oranla dört kat daha
fazla rastlanıyor. (Saygın,2003) Okul çağı çocuklarının %2 ile %10 arasında
değişen oranlarda öğrenme yetersizliğine sahip olduğu,%60-80 oranında da daha
çok erkeklerde rastlanmıştır. Lerner’in
(1993) Amerikan Eğitim
Dairesi’nden aldığı bilgiye göre de öğrenme yetersizliği olanların % 72’si
erkeklerden,%28’i ise kızlardan oluşmaktadır.(Akt: Şenel Günayer,1998) Öğrenme Bozukluğunun nedeni henüz aydınlığa
kavuşamamıştır. Bununla beraber yapılan çok sayıda araştırmanın buluştuğu bazı
etiyolojik etmenler vardır: 1-) Beyin Hasarı: Hamilelik, doğum
ya da doğum sonrası ilk aylarda bazı risk faktörleri MSS’yi olumsuz etkilediği
bildirilmektedir. 2-)Genetik-Kalıtımsal Etmen: Bazı araştırmacılar öğrenme bozukluğu
olan çocuk ve gençlerin % 25-60’ında sorunu genetik olduğunu bildirmişlerdir. 3-) Nörolojik Fonksiyonlarda Bozukluk: Bazı araştırmacılar öğrenme bozukluğunun
birden çok alandaki işlevsel bozukluğa bağlı olduğunu ileri sürmekte ve öğrenme
sürecini açıklamak için dört aşama ortaya koymaktadır. a-) Input ( Giriş ) Aşaması:
Gelen bilgilerin, uyarıların duyu organlarından beyne girmesi, algılanmasıdır.
Bu aşamadaki bozukluklar görsel, işitsel, mekânsal, dokunsal algı
bozukluklarına yol açabilir. b-) Entegrasyon ( İşlem ) Aşaması:
Gelen bilginin kaydedilmesi, organize edilmesi, anlaşılması ve işleme konup
yorumlanmasıdır. c-)Bellek(Depolama) Aşaması:
Bu aşamada, anlaşılan bilgi tekrar kullanılmak üzere depolanır. d-)Output (Çıkış) Aşaması:
Beynin bilgiyi mesaj olarak hücrelere, kaslara, dil ya da motor etkinlik
alanlarına göndermesi sürecidir. ÖĞRENME BOZUKLUĞUNUN BELİRTİLERİ Okul Öncesi
Dönem: Özel öğrenme
güçlüğü okul öncesi dönemde bazı belirtilerle kendini göstermeye başlar. Ancak
bu dönemde tanı koyulması güçtür. 1-)
Dil gelişimindeki gecikmeler ve konuşma bozukluğu:
Konuşmayı öğrenmede, kelimeleri doğru telaffuz etmede güçlük. 2-)
Zayıf kavram gelişimi: Büyük-küçük, ince-kalın, alt-üst, iç-dış,
önce-sonra gibi kavramları öğrenememe, karıştırma. 3-)Yetersiz
motor gelişim:
Öz bakım becerilerini öğrenmede güçlük, düğme iliklemeyi öğrenememe,
beceriksizlik, sakarlık, çizim ya da kopyalamaya karşı isteksizlik. 4-)
Bellek ve dikkat problemleri: Sayıları, alfabeyi, haftanın günlerini
öğrenmede güçlük. İlkokul Dönemi: 1-) Akademik başarı: Bu çocuklar
birçok alanda zeki görünmelerine rağmen akademik açıdan başarısızlık yaşarlar. 2-) Okuma becerisi (Disleksi):Disleksisi
olan çocuklar 1.sınıfta okumayı yaşıtlarına göre daha zor ve geç öğrenirler. 3-) Yazma becerisi:1.sınıfta
yazmayı öğrenmede zorlanır ve gecikirler. Bazı harf, sayı ve sözcükleri ters
yazar ya da karıştırırlar (soba-sopa, b-d,m-n,2-5,ğ-g).yaşıtlarına göre el
yazısı okunaksız ve çirkindir ve sınıf düzeyine göre daha yavaş yazarlar, yazım
ve noktalama hatası yaparlar. 4-) Aritmetik beceriler: Aritmetikte
sayı kavramını anlamakta güçlük çekerler. Bazı aritmetik sembolleri öğrenmekte
zorlanırlar ve karıştırırlar. 5-) Çalışma alışkanlıkları: Ev ödevlerini
yaparken yavaş ve verimsizdirler. Ödevlerini yaparken hep birilerinin yardımına
ihtiyaç duyarlar. 6-) Organize olma becerileri: Yazarken
sayfayı düzgün kullanamaz, yırtar. Fazla satır aralıkları bırakır. Sayfanın bir
kısmını gereksiz yere boş bırakır. 7-)Oryantasyon-Yönelim becerileri: Alt-üst,
ön-arka, sağ-sol gibi kavramları karıştırırlar. Yönlerini bulmakta zorlanırlar. 8-) Sıraya koyma becerisi: Okuduğu bir
öyküyü anlatırken nereden başlayacağını bilemez. Sayıları ve harfleri sıraya
koymakta güçlük çekerler. 9-) Sözel ifade becerileri: Bazı harflerin
seslerini doğru olarak telaffuz edemezler.(r,ş,j) esprileri anlamakta zorluk
çekerler. 10-) Motor beceriler:
Sakardırlar, sık sık düşer, yaralanırlar. İp atlama, top yakalama gibi işlerde
yaşıtlarına oranla daha beceriksizdirler. Sonuç olarak DSM IV’TE göre özel öğrenme,
okuma-yazma ve matematik alanlarındaki güçlüklerin neden olduğunu anlamış
olduk. Çocuklarımızı daha iyi anlayabilmemiz için aşağıdaki önerileri göz ardı
etmeyelim. Her çocuk özeldir! Bozukluğun nedenleri araştırılmalı: Başarısızlığından dolayı çocuk
suçlanmamalı, yargılanmamalı. Sorunun beyindeki yapısal, işlevsel bir
farklılıktan kaynaklandığı unutulmamalıdır. -
Özel öğrenme güçlüğü özel bir uzmanlık gerektirir. Bu yardım öğretmenlerden
beklenmemelidir. Gerekli tıbbi ve psikolojik ölçümler yapılmalı, psikoeğitim ve
psikiyatrik destek sağlanmalıdır. - Çocuğun öğretmeniyle ve ailesiyle ortak bir
çalışma programı geliştirilmelidir. - Çocuğun tüm özelliklerinin, kapasitesinin ve
sınırlılıklarının bilinmesi ve çocuğun olduğu gibi kabul edilmesi gerekir. - Eğitsel tedavi yavaş ilerleyen, uzun zaman
sonra ( En az 6 ay-1 yıl) sonuç veren bir tedavidir. Bu nedenle sabırlı ve
olumlu bir tutum içinde olunmalıdır. - Çocuğa karşı güdüleyici ve teşvik edici olunmalıdır.
Çocuk yüreklendirilmeli, ona kendini bulması ve kendine güvenebilmesi için desteğin
hissettirilmesi gerekir. - Dikkati çabuk dağıldığından çalışmalar kısa
tutulmalıdır. PROFESYONEL KOÇ, ÖĞRENCİ KOÇU ve EĞİTİM
DANIŞMANI SİNAN SEYFİ YETKİNER 0 535 022 21 13 0533 373 8123 seyfi_yetkiner@hotmail.com
seyfi_yetkiner@hotmail.com
ÖZEL ÖĞRENME BOZUKLUĞUNUN DİĞER ADLARI
ETİYOLOJİ
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
Yazarın diğer yazıları
İSTİFÇİLİK BOZUKLUĞU
- 13/05/2016
PROFESYONEL YAŞAM KOÇU, ÖĞRENCİ KOÇU ve EĞİTİM DANIŞMANI
SİNAN SEYFİ YETKİNER
0 535 022 21 13
0533 373 8123
sinanseyfiyetkiner@gmail.com
STRES YÖNETİMİ
- 01/05/2016
PROFESYONEL YAŞAM KOÇU, ÖĞRENCİ KOÇU ve EĞİTİM DANIŞMANI
SİNAN SEYFİ YETKİNER
0 535 022 21 13
0533 373 8123
sinanseyfiyetkiner@gmail.com
seyfi_yetkiner@hotmail.com
YAŞAM KOÇLUĞU VE PSİKOLOGLUK
- 25/04/2016
PROFESYONEL YAŞAM KOÇU, ÖĞRENCİ KOÇU ve EĞİTİM DANIŞMANI
SİNAN SEYFİ YETKİNER
0 535 022 21 13
0533 373 8123
sinanseyfiyetkiner@gmail.com
Çocuklarda Dil Gelişimi, Konuşma ve Dil Bozuklarının Nedeni
- 23/04/2016
PROFESYONEL YAŞAM KOÇU, ÖĞRENCİ KOÇU ve EĞİTİM DANIŞMANI
SİNAN SEYFİ YETKİNER
0 535 022 21 13
0533 373 8123
sinanseyfiyetkiner@gmail.com
DİKKAT EKSİKLİĞİ İLE EV EGZERSİZLERİ KOÇLUĞU
- 16/04/2016
PROFESYONEL YAŞAM KOÇU, ÖĞRENCİ KOÇU ve EĞİTİM DANIŞMANI
SİNAN SEYFİ YETKİNER
0 535 022 21 13
0533 373 8123
sinanseyfiyetkiner@gmail.com
HOW TO BECOME A CONFIDENT SPEAKER?
- 15/04/2016
PROFESYONEL YAŞAM KOÇU, ÖĞRENCİ KOÇU ve EĞİTİM DANIŞMANI
SİNAN SEYFİ YETKİNER
0 535 022 21 13
0533 373 8123
sinanseyfiyetkiner@gmail.com
ÇOCUKTA ÖFKE; NASIL KONTROL ALTINA ALABİLİRİZ?
- 08/04/2016
PROFESYONEL YAŞAM KOÇU, ÖĞRENCİ KOÇU ve EĞİTİM DANIŞMANI
SİNAN SEYFİ YETKİNER
0 535 022 21 13
0533 373 8123
sinanseyfiyetkiner@gmail.com
KISKANÇLIK KOÇLUĞU
- 27/03/2016
PROFESYONEL YAŞAM KOÇU, ÖĞRENCİ KOÇU ve EĞİTİM DANIŞMANI
SİNAN SEYFİ YETKİNER
0 535 022 21 13
0533 373 8123
seyfi_yetkiner@hotmail.com
ÖDEV KAOSU KOÇLUĞU
- 20/03/2016
ÖĞRENCİ KOÇU ve PROFESYONEL KOÇ SİNAN SEYFİ YETKİNER
0 535 022 21 13
0533 373 8123
seyfi_yetkiner@hotmail.com
Devamı