Ekrem Çulfa
Evinize gittiğinizde, herkes televizyonun başındadır hep. Çocuk gün boyu çizgi film izlerken, akşamleyin de annenin mutlaka izlemesi gereken dizileri vardır. Diziler izlenirken hayat iki, üç saatliğine durur. Babanın haber saati de vazgeçilmezdir. Sonra yatılır ve sabah kalkılınca herkes, hayatın kendine vermiş olduğu ya da kendisinin tercih ettiği roller icabı işini yapmak üzere yola çıkar. Beynimiz gerçek ile hayali birbirinden ayıramadığı için, televizyondaki dizilerın ve sosyal medya paylaşımlarının bizde yaratmış olduğu duygulanım, çevreye olan ihtiyacımızı azaltarak bizde sahte bir sosyal doyum yaratır. “Facebook”ta paylaştığın bir söz ile kendini gerçekleştirdiğin hissine kapılırsın. İzlediğin dizide kimin kiminle, kime ne yaptığıdır daha çok ilgini çeken, gerçek çevrenden ziyade. Özellikle magazin programlarında “Gökhan ailesi ile birlikte güneşlenirken yakalandı”, “Demet Sedat’a iltifatlar yağdırdı”, “Güzel oyuncunun kızı verdiği pozla olay oldu”, “Flaşlar patlayınca Zehra’yı dekolte paniği aldı”, “Tuba’nın en zor anı” ve bunlar gibi binlerce cümle kullanılıyor. Çocuğun dizinin dibinde senden sevgi beklerken, seninle oynayacağı kısa bir oyuna, bir çift söze muhtaçken, sen “Demet’in Seda’ya neden iltifatlar yağdırdığını, flaşlar patlayınca Zehra’nın dekoltesinin ne kadar açıldığını takip ediyorsun. Eşinle günün bir değerlendirmesini yapmak, eşinin ve çocuklarının gözlerine bakarak kaliteli bir şekilde sohbet etmek varken, “Survivor”’da kimin kimin önüne geçtiği mi daha önemlidir? Bir an önce televizyon ve akıllı telefonla saatlerce oyalanma alışkanlığı terketmeliyiz. Bunu yerine, çocuğunuzla, oyunlar oynayıp, eşinizle kaliteli sohbetler yapabilirsiniz. Çocuğunuzu dışarı çıkarıp, haftada bir gün ona vakit ayırabilirsiniz. Ailece dışarıda yemek yiyebilirsiniz. Bekar iseniz, kültür gezilerine katılabilir, bol bol kitap okuyup, bunları paylaşabilirsiniz. Yeni arkadaşlar edinip, hayatın tadını çıkarabilirsiniz. Kendinize bir iyilik yapın ve yaşama saldırın, televizyon ve akıllı telefonlara değil!
kendiminlideriyim@hotmail.com
Televizyon insanlara içi boş bir güven duygusu veriyor. Akıllı telefon ise, bir tür antidepresan vazifesi görüyor. İnsanlar kendilerini geliştirmek yerine, karşısındakini eleştirerek, yargılayarak daha iyi hissettme çabası içerisine giriyorlar. Bu alışkanlıklardan uzaklaşarak, eğer bekar isen, çevren ile daha pozitif ilişkiler kurmaya çalışabilirsin. Akraba ziyaretleri yaparak, içindeki cevheri tanıtıp, yeni ufuklara yol alabilirsin. Devamlı yeni birşeyler öğrenip, seninle aynı doğrultuda ilgi alanları olan kişileri bulup, onlarla bilgi paylaşımında bulunabilirsin. (Buket AĞILÖNÜ, 2015)
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
Yazarın diğer yazıları
KARTAL MISIN TAVUK MU?
- 24/07/2015
Yumurtayı kümese getirdiklerinde, kümeste bulunan diğer tavuklar gördükleri bu yumurtanın çok büyük bir tavuğa ait olduğunu düşündüler. Zaman geçti, yumurtayı getirenler de unuttu, onlar da bu yumurtanın büyük bir tavuğa ait olduğunu inandılar...
KENDİNİ GERÇEKLEŞTİREN KEHANET
- 10/05/2015
Düşüncenin kendini yeniden üretme gücü vardır; insan zihni aralıksız olarak aynı düşünceye maruz kaldığında o düşünce zihni etkisine alır ve onunla bağlantılı diğer bütün düşünceler zihinde baş gösterir.
AFGANİSTAN
- 10/05/2015
Afganistan İslam Cumhuriyeti, Orta Asya’da yer alan denize sınırı olmayan bir ülke.
SABOTAJCINIZI TANIYIN
- 18/04/2015
Kendini sabotaj; bireye başarısızlığı dışsallaştırma, başarıyı ise içselleştirme olanağı sağlayan bir eylem veya performans ortamının seçilmesidir.
ÇOCUĞUNUZUN GELECEĞİ ELİNİZDE (4)
- 27/03/2015
SORUNLARLA BAŞETMEK İÇİN NE YAPABİLİRSİNİZ?
ÇOCUĞUNUZUN GELECEĞİ ELİNİZDE (1)
- 27/03/2015
Yuvalarda her türlü ilgiden ve sevgiden yoksun olarak yetişen çocuklarda büyüdükleri zaman genellikle şu özellikler gözlenmiştir.
ÇOCUĞUNUZUN GELECEĞİ ELİNİZDE (2)
- 27/03/2015
BAŞARILI ANNE BABA OLMA
ÇOCUĞUNUZUN GELECEĞİ ELİNİZDE (3)
- 27/03/2015
Ödül ve Ceza
ÇOCUĞUNUZUN GELECEĞİ ELİNİZDE (5)
- 27/03/2015
ÇOCUĞUMUZU NASIL ÖVMELİYİZ
Devamı