Ekrem Çulfa
Günümüzde Dikkat
Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu(DEHB) çok sık rastlanan bir bozukluktur. DEHB 7 yaş
öncesinde başlar ve iki ya da daha fazla ortamda bozulma olmalıdır (ev ve
okul). Sadece bir yerde bozulma görülüyorsa DEHB var diyemeyiz. DEHB’nin başlıca belirtileri; aşırı
hareketlilik, dürtüsellik, dikkat sorunlarıdır. Bunları ayrı ele almalıyız
çünkü her dikkat sorunu olan çocuk hiperaktif değildir ancak hiperaktif olan
çocuklarda dikkat sorunları görülmektedir. Peki DEHB olan çocuklara öğretmenler ve
aileler nasıl yaklaşmalıdırlar? ·
Okulda öğrenci ön sıralarda oturtulmalı (1.
ya da 2. Sırada) ·
Gürültü dikkat dağıtan bir unsur
olduğundan gürültünün önlenmesi gerekmektedir. ·
Verilen komutu daha sonra çocuğa
tekrarlatmak (Senden kalemlerini toplayıp, Türkçe defterini çıkarmanı istiyorum
dedikten sonra hadi ne istediğimi bir de sen tekrar et denilebilir) ·
Çocuktan beklenen davranışları
açıklarken onun göz hizasına inip konuşmalıyız. ·
DEHB olan çocuklara bilgi aşama aşama
verilmelidir. ·
Ders sırasında sık sık konu hakkında
toparlama yapma DEHB olan çocuklar açısından oldukça yararlı olacaktır. ·
Öğrencinin dikkatinin dağıldığını
anladığı anda öğretmen çocuğu utandırmadan dikkatini yeniden toplamasını
sağlayan uyarılarda bulunmalıdır. ·
Öğrencinin hareket etmesini sağlamak
için görevler verilmelidir. Hadi idareye bunu götürüp gel, hadi tahtayı sen sil
gibi. ·
DEHB olan çocuklara kolaydan başlayan
görevler verilmeli. ·
Olumlu davranışları ödüllendirilmelidir. ·
DEHB olan çocuklara akran ilişkileri
hakkında geri bildirim verilmelidir. (Sen arkadaşının kalemini kırdın ya
arkadaşın üzülmüştür gibi) ·
Bir etkinlikten önce beklentiler
netleştirilmelidir. ·
Anne-babanın çocuğun içinde bulunduğu
durumu anlaması gerekmektedir. ·
Düzenli rutinleri olan bir ev hayatı
(Akşam 8 de yemek zamanı 9.30 da uyuma zamanı gibi) ·
Çocuk çalışırken uyaranları azaltmak
gerekir. ·
Ev kazalarını azaltıcı önlem almak
gerekir. ·
Davranış planları yapılmalı ve
ödüllendirme sistemi kullanılmalıdır.
ekremculfa@gmail.com
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
Yazarın diğer yazıları
Negative or Positive Conditions Affect People’s Amount of Eating
- 15/02/2015
Healthy diet or balanced nutrition depends on emotions. According to Macht, Roth and Ellgrin(as cited in Macht, 2007), happiness and other positive emotions increase our level of eating and consumption of healthy food.
ŞİDDET VE ÇOCUKLAR
- 29/01/2015
Çocukların bazı davranışları öğrenmesi dışarıdan etkenlere bağlıdır ve şiddet içeren davranışlar da bunlardan biridir.
İNTERNET BAĞIMLILIĞI
- 27/01/2015
Gün geçtikçe teknoloji hayatımıza da fazla dahil oluyor. Çocuklar istedikleri zaman telefonlara, tabletlere veya bilgisayarlara çok kolay ulaşabiliyorlar.
ÇOCUĞUNUZUN KARNESİNİ NASIL DEĞERLENDİRMELİSİNİZ?
- 23/01/2015
Karne gününü üzüntüyle karşılayan çocuklar, kırık notlarından dolayı ailelerinin vereceği tepkiyi düşünürler. Peki siz çocuğunuzun karnesini nasıl değerlendirmelisiniz?
SOSYAL FOBİ
- 16/01/2015
Sosyal fobi, kişinin sosyal durumlar karşısında duyduğu aşırı korku, heyecandır; bir tür anksiyete rahatsızlığıdır.
ÇOCUKLARDA PARMAK EMME
- 09/01/2015
Bebekler ana rahmindeyken parmak emmeyi öğrenirler. Yeni doğan bebeklerin hemen hemen hepsinde parmak emme davranışını görmek mümkündür.
TEKNOLOJİNİN ÇOCUKLAR VE ERGENLER ÜZERİNDE Kİ ETKİSİ
- 04/01/2015
Gün geçtikçe teknoloji hayatımıza da fazla dahil oluyor. Çocuklar istedikleri zaman telefonlara, tabletlere veya bilgisayarlara ulaşabiliyorlar.
ÇOCUKLARDA SALDIRGANLIK
- 02/01/2015
Saldırganlık her insanda varolan bir dürtüdür. Belli yaşlarda normal bir tepki biçimi olarak kabul edilebilirken belli yaşlardan sonra artık normal karşılanmamaktadır.
İLETİŞİM BOZUKLUKLARI-KEKELEME
- 26/12/2014
DSM-IV Tanı Kriterleri;
Devamı