Ekrem Çulfa
Tıp
dilinde enürezis diye bilinen bozukluğun halk dilinde ki adı alt ıslatmadır.
Çocukluk çağının en önemli ve en sık görülen bozukluklarından biridir.
Enürezis; tekrarlayıcı nitelikte gece yatağına ya da gündüz elbiselerine idrar
kaçırmadır. Bir çocuğa enürezis tanısı konulabilmesi için alt ıslatmanın 3 ay
süreyle hafta da 2 kez gerçekleşiyor olması gerekiyor. Enürezis 5 yaş ve üzeri
çocuklarda görülür. Enürezis başlangıcı ve seyrine göre primer
ve sekonder olabilir. Peki primer ve sekonder nedir? Primer
yani birincil tip; çocuk doğduğundan beri altını ıslatmamyı hiç öğrenememiş
yani arada hiç kuru kalan bir dönem geçirmemiştir. Sekonder ise yani ikincil
tip: altını ıslatmayı bir dönem bırakmış fakat daha sonra tekrar başlamış ise
buna ikincil tip diyoruz. Örneğin;
çocuk alt ıslatmayı bırakıyor daha sonra kardeşi oluyor ve kardeşinin doğumuyla
istemsiz olarak alt ıslatma tekrar başlıyor. Bu örnekte bahsedilen çocuk için
sekonder enürezis diyebiliriz ve sekonder enüreziste çocukta davranış problemi
görülüyor. Alt
ıslatma fizyolojik bir rahatsızlık olabilir mi? Alt
ıslatma tabi ki fizyolojik rahatsızlıklardan kaynaklanabilir. Enürezis tanısı
koymadan önce çocuğun fizyolojik olarak incelenmesi istenmelidir. Örneğin;
idrarımızı tutmaya yarayan kaslara bakmak gerekir. Eğer fizyolojik bir rahatsızlık
söz konusu değil ise enürezis tanısı konulabilir. Enürezis
kimlerde görülür? Enürezis
5 yaş üzeri çocuklarda görülür ve 5-7 yaş arası en sık görülen yaş aralığıdır.
Sosyal açıdan dezavantajlı olan çocuklarda daha sık görülür. Babadan uzaklaşma
ya da baba kaybı özellikle erkek çocuklarda enürezis başlangıcı olabilir. Çoğu
rahatsızlıkta olduğu gibi enüreziste de genetik önemli bir faktördür.
Ebeveynlerde var ise çocuklarda görülme riski 5 kat, anne de var ise çocuklarda
görülme riski 7 kat artıyor. Tedavisi
nasıl oluyor? Psikiyatr ve psikolog
birliği ile tedavi edilen bir rahatsızlıktır. Öncelikle tanı konulduktan sonra
bir ilaç tedavisi gerekmektedir ve büyük yarar sağlanmaktadır. İlaca ek olarak
psikoterapi ile tedavi devam etmektedir özellikle sekonder enüreziste
psikoterapinin önemi büyüktür. Bu bozukluğa sahip olan çocukların genellikle
uyku düzenleri iyi olmuyor ve öncelikle bu uyku düzenini iyileştiriyoruz.
Kesinlikle tedavi edilmesi gereken bir bozukluktur. Psikolog
Saynıur İçyüz
ekremculfa@gmail.com
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
Yazarın diğer yazıları
Negative or Positive Conditions Affect People’s Amount of Eating
- 15/02/2015
Healthy diet or balanced nutrition depends on emotions. According to Macht, Roth and Ellgrin(as cited in Macht, 2007), happiness and other positive emotions increase our level of eating and consumption of healthy food.
DEHB OLAN ÇOCUKLARIN ÖĞRETMENLERİNE VE VELİLERİNE ÖNERİLER
- 13/02/2015
DEHB olan çocuklara öğretmenler ve aileler nasıl yaklaşmalıdırlar?
ŞİDDET VE ÇOCUKLAR
- 29/01/2015
Çocukların bazı davranışları öğrenmesi dışarıdan etkenlere bağlıdır ve şiddet içeren davranışlar da bunlardan biridir.
İNTERNET BAĞIMLILIĞI
- 27/01/2015
Gün geçtikçe teknoloji hayatımıza da fazla dahil oluyor. Çocuklar istedikleri zaman telefonlara, tabletlere veya bilgisayarlara çok kolay ulaşabiliyorlar.
ÇOCUĞUNUZUN KARNESİNİ NASIL DEĞERLENDİRMELİSİNİZ?
- 23/01/2015
Karne gününü üzüntüyle karşılayan çocuklar, kırık notlarından dolayı ailelerinin vereceği tepkiyi düşünürler. Peki siz çocuğunuzun karnesini nasıl değerlendirmelisiniz?
SOSYAL FOBİ
- 16/01/2015
Sosyal fobi, kişinin sosyal durumlar karşısında duyduğu aşırı korku, heyecandır; bir tür anksiyete rahatsızlığıdır.
ÇOCUKLARDA PARMAK EMME
- 09/01/2015
Bebekler ana rahmindeyken parmak emmeyi öğrenirler. Yeni doğan bebeklerin hemen hemen hepsinde parmak emme davranışını görmek mümkündür.
TEKNOLOJİNİN ÇOCUKLAR VE ERGENLER ÜZERİNDE Kİ ETKİSİ
- 04/01/2015
Gün geçtikçe teknoloji hayatımıza da fazla dahil oluyor. Çocuklar istedikleri zaman telefonlara, tabletlere veya bilgisayarlara ulaşabiliyorlar.
ÇOCUKLARDA SALDIRGANLIK
- 02/01/2015
Saldırganlık her insanda varolan bir dürtüdür. Belli yaşlarda normal bir tepki biçimi olarak kabul edilebilirken belli yaşlardan sonra artık normal karşılanmamaktadır.
Devamı