Ekrem Çulfa
Çocuklara okulu evde sevdirmeye başlamak gerekmektedir. Evin içerisinde çocuğunuz sıkıldığı zamanlarda, oyuncaklarından bıktığı zamanlarda ya da arkadaşlarıyla görüştüğü zamanlarda okuldan bahsedin. Okulun ne kadar keyifli bir yer olduğundan, orada arkadaşlarıyla vakit geçirebileceğinden ve farklı farklı oyunlar oynayabileceğinden bahsedin ama asla sürekli olarak okuldan bahsetmeyin. Okuldan bahsetmeyi doğru zamanda, doğru koşullarda, çocuğunuz sıkıldığında veya evin yetersiz olduğu zamanlarda yapın ki çocuğunuz okula heveslenebilsin. Çocuğunuzu asla okulla korkutmayın. Okul, onun ömür boyu gidebileceği, oradan sürekli olarak deneyim ve bilgi edinebileceği bir alandır. Eğer okulla korkutursanız, çocuğunuzun öğrenmeye, bilgi edinmeye ve okula gitmeye karşı büyük bir korkusu oluşacaktır ve bu daha size başlangıçta "Gitmek istemiyorum" diye isyanlarla geri dönse de ileride çocuğun öğrenmeyle ilgili ciddi sorunlar yaşadığını gözlemleyebilirsiniz. Bu nedenle, okulla korkutmak yerine her zaman öğrenmeyi, merak etmeyi ve okulda arkadaşlarla zaman geçirmeyi heveslendirin. Çocuğunuz "Okula gitmek istemiyorum ben" dediğinde, onunla inatlaşmayın çünkü, çocuğunuz okula karşı bir kaygı veya korku hissettiği zamanlarda mutlaka bunu her boşlukta dile getirecektir. Örneğin; yatmadan önce, oyun sırasında ya da yemek yerken. Bu gibi durumlarda, çocuğunuzu ikna etmeye ya da "Hayır gideceksin" deyip onunla inatlaşmaya başladığınızda; aslında farkında olmadan oradaki korkuyu tetiklemeye başlıyorsunuz. Bu nedenle, inatlaşmak yerine sadece o isyanı duyun, tepkisiz kalın ve hayatınıza kaldığınız yerden devam edin. Çocuğunuzun okuldan korkusunu normalleştirin. Onun için yepyeni bir süreç başlıyor. Çocuğunuz bilmediği bir alana gidiyor, belki de hayatında ilk defa bu kadar kalabalık bir ortamda kendini yalnız hissediyor. Bu nedenle, çocuğunuzu okula güvenle alıştırabilmeniz ve bu korkusunu adım adım azaltabilmeniz için mutlaka oryantasyon yapmalısınız. Oryantasyondan kastettiğimiz, adım adım ve basamaklandırarak çocuğunuzu okula alıştırmaktır. Bunu okulla iş birliği içerisinden yapmak gerekir. Örneğin; okula başlayacağı ilk hafta birer saat olarak planlayın okula gitmeyi daha sonraki haftalarda iki saat ardından üç saat, dört saat derken adım adım okula gidiş saatlerini arttırın. Bu basamaklandırmayla çocuğunuz hem okula gidiş gelişi normalleştirecek hem de kendisini sakinleştirmeyi, okulun aslında güzel bir yer olduğunu, eğlenceli bir yer olduğunu fark edecektir ve böylelikle de sağlıklı bir başlangıç yapabilirsiniz. Okul günü geldiğinde çocuğunuz "Ben okula gitmek istemiyorum" diyerek ağlamaya başladı. Bu yaşandığında sakin kalmalı, çocuğunuzla inatlaşmadan ve ikna etmeye çalışmadan, çocuğunuzu mutlu bir şekilde sanki hiç ağlamıyormuşçasına sakin bir şekilde "Okul zamanı" deyip toparlayarak; okula doğru yol almalısınız yani çocuğunuzu okula mutlu bir şekilde bırakmalısınız. Çocuğunuzu okuldan alma zamanı geldiğinde ise; hevesle ve heyecanla sanki sabah ki o durum yaşanmamış gibi mutlu geri alın ki çocuğunuz okulu normalleştirebilsin. Bunu ancak sizin oradaki duygu durumunuzla, davranışlarınızla ve tutumlarınızla gerçekleştirir. Bazı çocuklar için okul, anne ve babadan kopuştur yani temelde yatan neden ayrılık kaygısıdır. Bazı çocukların anneyle iç içedir ilişkisi, bazı çocukların babayladır. İlk defa ayrışma gerçekleşir. Çocuk okula gitmek istemiyor çünkü o güvenli ortamdan uzaklaşmış oluyor ve sanki okul onun için güvensiz bir ortammış gibi. Bu ciddi bir kriz değildir. Çocuğun ilk birkaç günde tepki vermesi doğaldır. Okula gitmek istemeyen çocukların velileri de aynı şekilde kaygı yaşarlar. Veliler nasıl baş edebileceklerini bilmedikleri için bu kaygıyı yaşayabilirler. Kaygılı anne ve babayı gören çocuk daha da kaygılanıyor ve daha çok okuldan soğuma oluyor. Çocuklar Neden Ayrılma Kaygısı Yaşarlar? Çocuğun gittiği ortam yabancıdır, tanımadığı bir ortamdır ve tehlikeli olabilir. Bu da kendisini güvende hissetmediği anlamına gelebilir ve çocuk tepki verir. Okula gitmek istememe her yaş grubunda görülebilir. Ebeveyn tutumu çocukları çok fazla etkilemektedir. Kaygılı ebeveynlerin çocukları da aynı şekilde kaygılı olabilirler yani bu riski arttırıyor. Çocuk sonrasında orada kendini güvende hissetmesi ve "ben bir şeyleri yaparım, hallederim" hissi gibi şeylerde sıkıntı yaşama oranına artmaktadır. Aynı zamanda, evde sıkıntı, eşler arasında bir problem, aile arasında yaşanılan çatışmalar ve eşler arasında kopukluklar varsa ya da çocuk geniş bir ailedeyse ve o ailede çatışmalar varsa; çocuktaki kaygı oranı daha çok yükselir. Bunun sebebi; çok sevdiği annesinin ya da babasının o yanında olmadığında başına bir şey gelebilir izlenimi oluşur. Çocuk okula gidecek fakat aklı evde kalıyor. Anne ve babanın çok mükemmeliyetçi olması yani beklentilerinin çocuklarından çok yüksek olması da kayı sebeplerinden biridir. Örneğin; çocuk sınavdan 70 alır, "Neden 90 almadın?" veya 90 alır, "Neden 100 almadın" gibi sanki yarıştaymış gibi cevaplar vererek ilerletmeleri, çocuğun üstünde çok büyük bir yük demektir. Bunu kesinlikle yapmamak gerekmektedir. Çocuk bir istismara maruz kaldıysa, eğer orada bir kaza geçirildiyse, bir ölümle karşılaşıldıysa ve sevdiklerinden birini kaybettiyse, bir ameliyat geçirmesi gerekti ve uzun süre okuldan uzak kaldıysa okuldan soğuyabilmektedir. O sırada okulda birçok konu işleniyor ve arkadaşlar daha çok yakınlaşıyor ama o sanki o çemberin dışında kalmış gibi hissediyor. Öğretmenle yaşanılan sorunlar varsa ya da öğretmen çok sertse ama siz çocuğunuzu daha sakin bir ortamda yetiştirdiyseniz, arkadaşları arasında karan zorbalığına maruz kalıyorsa veya o dönemde boşanma gerçekleşiyorsa ve bu süreç sağlıklı bir şekilde ilerlemiyorsa çocukta okul fobisi oluşabilmektedir. Öğrenme ve konuşma bozuklukları da çocuklarında okul fobisi yaşamalarına ve okula gitmek istememelerine bir etken olabilmektedir. Bunun sebebi; arkadaşlar arasında dalga geçilmeler olabilmektedir. Bu durumlarda ebeveynler olarak çocuklarınızı desteklemeniz gerekmektedir. Okul Fobisi Olan Çocukların Ortak Özellikler Nelerdir? Çocuğunuz zaten okula gitmek istemediği için devamsızlık sorunu nedeniyle okuldan şikayetler gelmeye başlamakta ve bu aile içerisinde ciddi bir sorun haline gelmektedir. Fiziksel semptomları daha çok gösterirler. Anne ve babaya okula gitmek istemediğine dair konuşmalar yapılmasının yanında ağız kuruluğu başlar, sürekli idrara çıkar, karnı ağrır, başı ağrır ve kolunun iyi hissetmediği yazı yazamayacağı gibi birçok belirti ile karşınıza çıkabilmektedir. Okul zamanı okula gitmesi gereken çocuğun, evde ebeveyninin gözetiminde, onun haberi varken evde kalmak istemesidir. Uyku düzensizliği, iştahsızlık, huzursuzluk, sinirlilik, utangaçlık ve belli şeylerden daha fazla korktuğunu dile getirmesi gibi belirtilerle karşınıza çıkabilmektedir. Aileler Bu Konuda Neler Yapabilir veya Nasıl Destek Olabilir? Anne, baba ve öğretmen mutlaka iş birliği ve iletişim halinde olmalıdır. Çocuğunuza okulda veya evde bir tepki vermek yerine daha ılımlı ve anlayışlı olmanız gerekir. Çocuğunuz okula gitmeyip evde kalmak için tutturduğunda, ev onun için cazip bir ortam haline gelmemelidir. Okulda geçirdiği zamandansa evde geçirdiği zamandan çok keyif alıyorsa, evde daha keyifli aktiviteler yapıyorsa çocuk okula gitmek istemeyecektir. Çocuğun uyum sağlayabilmesi için ilk zaman ailesiyle yani anne ya da babasıyla okula gidip 1 saat zaman geçirebilir. Teneffüste ailesi bir kenarda beklerken arkadaşlarıyla zaman geçirebilir. O sırada oyun oynaması, aktivitelere katılması ve sınıfa geçirilebilir. Bunların sonrasında anne veya baba biraz uzakta beklerken ve sonrasında beklemezken sadece çıkışta alacak şekilde aşamalandırarak bunu yenebilirsiniz. Bu aşamalı geçişler mutlaka sınıf öğretmeni ve anne-baba arasında iletişim olduğu bir süreçte işlemelidir. Çocuğun okula gitmediği zamanlarda onu cezalandırmak, onu aşağılamak, ona kızmak veya bağırmak ve psikolojik veya fiziksel şiddet uygulamak gibi şeyler yapılmamalıdır. Bunların aksine, okula karşı teşvik edilmelidir. Unutulmamalıdır ki, kaygı bulaşıcıdır. Ebeveynler veya öğretmenler ne kadar kaygılanırsa, çocukta bunu anlayacak ve ona göre kaygı oranı artacaktır. Sizin sesinizden, bedeninizden veya vücut duruşunuzdan bile çocuk bu mesajları toplayabilir. Bu sebeple, anne-baba ve öğretmenler olarak mümkün olduğunca sakin, anlayışlı ve empatik olmak gerekmektedir. Ayrıca tüm aile bireylerinin hem fikir olması gerekir ki çocuğun okula gitmesi konusunda bir taraf başka bir uygulama yaparken, bir taraf başka bir uygulama yapmamalıdır. Böyle bir durum yaşanması sorunu iyice yaşanmaz bir hale getirebilmektedir. Eğer tüm bunları yaptınız ama ilerleme kaydedemediniz o zaman mutlaka bir uzmandan destek almanızı öneririm. Uzman Klinik Psikolog Hatice Büşra KARA ACAR busra.kara@icloud.com
busra.kara@icloud.com
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
Yazarın diğer yazıları
BOŞANMA SÜRECİ
- 14/05/2024
Boşanma, evlilik birliğinin resmi olarak sonlandırıldığı bir hukuki süreçtir. Boşanma süreci genellikle üç aşamadan oluşur: Boşanma öncesi, boşanma sırası ve boşanma sonrası.
DEPRESİF GENÇLER VE DEPRESİF EBEVEYNLER
- 01/02/2024
Depresif gençler ve depresif ebeveynler, günümüzde sıkça karşılaşılan bir sorundur. Depresyon, hem gençlerin hem de ebeveynlerin yaşam kalitesini, sağlığını ve ilişkilerini olumsuz etkileyebilen ciddi bir ruh sağlığı bozukluğudur.
ÇOCUKLARDA GÖRÜLEN YEME BOZUKLUKLARI
- 01/06/2023
Beslenme kriteri bireyin yaşamını devam ettirebilmesi, sağlıklı olmak ve büyümenin devamı için çok önemlidir.
“BANYO YAPMAK İŞKENCEYE DÖNÜŞTÜ”
- 24/04/2023
Bazen anne babalar bebekken sudan çıkmak istemeyen çocuklarının büyüdükçe yıkanmak istemediklerinden ya da el ve ayaklarını yıkamaya tepki gösterdiklerinden yakınırlar.
“ÇOCUĞUMUZDAN BOŞANIYORUZ”
- 23/03/2023
Anne babası çatışma halinde olan çocukların, anne babalarından anlayış ve sabır gibi beklentileri olur.
AKRAN ZORBALIĞI
- 01/02/2023
Akran zorbalığı, çocukların kendi yaş gruplarında olan bir ya da birkaç kişiye; sosyal, fiziksel, sözlü ve cinsel olarak zarar vermeleridir.
TERKEDİLME KORKUSU
- 12/01/2023
Yeni bir ilişkiye başlama ihtimali olduğunda nasıl olsa bu da beni terk edecek diye düşünüp hiç başlamamayı tercih ediyor musunuz ya da tam tersi çok fazla ısrarcı oluyor musunuz?
ÇOCUK İLE YETİŞKİN
- 21/12/2022
Çocuk ile yetişkinin arasındaki sorunların pek çoğu, çocukların olgunlaşmaları için onların zamana ihtiyaçları olduğunu dikkate almamaktan kaynaklanır.
İLİŞKİLERDE KURTARICI ROLE SAHİP OLMAK
- 30/05/2022
Kurtarıcı olmak senin kendi sorumluluğunda olmamasına rağmen karşıdakinin her şeyiyle ilgili kendini sorumlu hissetmen
yada onun sana bunu yüklemesidir.
Devamı