Ekrem Çulfa
Kuşaklar kişiler
tarafından seçilebilen veya herhangi bir kuşağa ait bir kişinin bulunduğu
kuşağın özelliklerinin farkında olduğu gruplar değildir. Kuşakların oluşması
daha çok ortak tarihsel zamanı paylaşan yaş guruplarının konumuna dayanmaktadır.
Jenerasyon üyeleri doğmakta, okula başlamakta, çocuk sahibi olmakta, hemen
hemen aynı yaşlarda emekli olmaktadırlar. Bununla birlikte teknolojik bir gelişme
yaşandığında, sosyal değişiklikler yaşandığında veya savaşlar olduğunda veya hepsi
birbirine yakın yaştadırlar. Bu değişimler de çoğunun hayatında benzer
değişimlere ve bunun sonucu davranış özelliklerine neden olmaktadır. X KUŞAĞI (1961-1980) X kuşağı, ekonominin
düşüşe geçtiği ve bambaşka değerler sisteminin inşa edildiği bir dünyada
yetişti. İletişim becerileri ve teknoloji bilgisi söz konusu olduğunda genellikle
e-mail takibi, online iş araştırma gibi genel becerilerle sınırlı olmaktadır. İş
iletişim becerileri ve network geliştirme konularında tam donanımlı
olmaktadırlar. Bu nedenle yeni bir iş bulma konusunda hiç zorlanmamaktadırlar.
X kuşağı kendilerini geliştirmeye ve çalıştıkları organizasyonda kültürel ve
küresel değerler olmasına önem vermektedirler. Amaç odaklıdırlar ve
çalıştıkları organizasyonda bir fark yaratmak istemektedirler. İş ve yaşam
dengesine inanmakta, bütün işleri çalışma günlerine sıkıştırmaya
çalışmaktadırlar. Sadakat duyguları duruma göre değişmekte, daha iyi kariyer
imkânları aramaktadırlar (Mengi 2009). Çoklu iş yürütmeye çalışmakta, yalnız
çalışmak istemekte, onaylama ve onaylanmaya önem vermekte, amaçlarını
gerçekleştirmek için ofis politikasını, iş koşullarını değiştirmektedirler. Bu
yaş aralığında, ebeveynlerinin boşanmalarına tanık olan ilk grup olmalarının
sonucu olarak yabancılaşma hissine sahip olmaktadırlar. Elmore’a (2011) göre X
kuşağı üyeleri kendisi dışındaki kuşakları anlamak için çaba
harcamamaktadırlar. Y KUŞAĞI (1980-2000) Y kuşağı, terörizm ve
doğal afetlerin korkutucu yeni gerçekler haline geldiği ve ortaya çıkan AIDS,
obezite gibi rahatsızlıkların endişe edilecek hale geldiği bir dönemde
yetişmişlerdir. Ayrıca bu dönem siyasi, ekonomik ve teknolojik değişimlerin
önceki dönemlere göre çok daha hızlı olduğu bir zaman aralığı olmaktadır.
Yaşamlarının genellikle hızlı ve son derece yoğun olmasının nedeni bu kadar
hızlı değişimin olduğu ortamlarda yetişmeleri olarak düşünülmektedir. Y kuşağı önceki kuşaklara
göre daha küçük yaşlarda kendi kararlarını vermek ve birtakım işlerini
kendileri yapmak zorunda kalmışlardır. Ayrıca bazı Y’lerin istediklerine
ulaşabilmek için hile yoluna da başvurma eğilimleri olduğu bilinmektedir. Sık
sık hızlı karar vermek zorunda kalmaları veya sahip olduklarını çok hızlı bir
şekilde kaybetme risklerinin olması bu eğilimin nedenini açıklayabilmektedir. Y kuşağı eğitimi
başarının anahtarı olarak görmektedirler. Bunun göstergesi olarak günümüzde,
giderek artan üniversite sayıları, mesleki kursların önceki yıllara göre daha
fazla ve çeşitli olması, yüksek lisans yapan kişi sayısının önceki yıllara göre
daha fazla olması gösterilebilmektedir. Y kuşağının gelecek
beklentileri hakkında konuşma, kariyer geliştirme olanaklarını değerlendirme ve
kariyerlerini planlamalarına yardımcı olmanın onların motivasyonu üzerinde
oldukça önemli katkılarının olduğu bilinmektedir. Ayrıca yeni bir işin
onlar için daha yararlı olacağını gördükleri zaman iş değiştirmekten de çekinmemektedirler.
İş hayatında esnek çalışma saatleri, tatil imkânları olmasını beklemektedirler.
Ayrıca işte bulundukları zamanı, otoritenin verdiği işi sorgulamadan yapmak
yerine takdir edildikleri ve ilgilerini çeken projelerle zevk alarak geçirmek
istemektedirler. Bunlara ek olarak Y
kuşağının belki de en önemli özelliği teknolojiyle olan yakınlığıdır. Y
kuşağının 80’li yıllarının başında doğan ilk temsilcilerinin çoğu çocukluk
dönemlerinde teknoloji bakımından renkli televizyon ve birden fazla kanal
kısmıyla tanışabildilerse de 90’lı yıllarda oldukça hızlı olan gelişmelere
onlar da o kadar hızlı bir şekilde uyum sağlamaktadırlar. Bunlardan belki en
önemlisi de Windows işletim sisteminin yaygınlaşmasıyla bilgisayar kullanımının
kolaylaşması ve evlerdeki kişisel bilgisayarların giderek artması olmaktadır.
Bunu daha sonra da internet kullanımının yaygınlaşması, cep telefonunun kişisel
kullanıma sunulması izlemektedir. Günümüzde teknoloji, Y kuşağının hayatının
doğal bir parçası haline gelmektedir. Y kuşağı üyeleri için, bloglardan yemek
tarifi öğrenmek, müzikleri cd çalar yerine ipod’dan dinlemek, ödev araştırması
yaparken kütüphaneye gitmek yerine Google’ı kullanmak, günlük yazmak yerine
blog yazmak olağanüstü davranışlar olmamaktadır. Z KUŞAĞI Türkiye’de ve Dünya’da
2000 yılından sonra dünyaya gelen bireylerin farklı bir kuşak oluşturdukları
bilinmektedir. Bu kuşağa Kristal Nesil, Derin Duygusal kuşak olarak da
adlandırılmaktadırlar. Kuşakların oluşumunda
Dünyadaki toplumsal ve mali olaylar belirleyici olmaktadır. Z kuşağı da bu
belirleyici etmenlerin şekillendirmesi ile oluşmaktadır. Televizyonun
yaygınlaşmasına, özel yayın kanallarının açılmasına tanıklık eden Y kuşağı, Z
kuşağının ebeveyni olmaktadır. Z kuşağı ise cep telefonlarının olmamasını
tasavvur bile edememektedir. Özel kanalların kuruluşunu büyük bir hayranlıkla
izleyen Y kuşağına karşın Z kuşağı kendi yayın ağlarının, sosyal ağların ve
internetin içinde bulmaktadır. Z kuşağı sosyal medya
aracılığıyla tüm dünya ile iletişime geçebileceğinin farkındadır. Bu kuşak
bireyleri istediği bir durumu kendi özellikleri ve ilgilerine göre belirleyebilmektedirler.
Diğer toplumları ve kültürleri keşfetmede kendi tercihleri ve merakları
doğrultusunda hareket etmektedirler. Sosyal medyada kendilerine sanal bir dünya
yaratmaktadırlar. Sosyal medyada kendi ilgi alanlarına hitap eden platformlar
ve çok uzaklarda bile olsa kendi gibi düşünen insanlar keşfetmektedirler.
Bununla da yetinmeyip kendi kanalını, sitesini oluşturup kendi duruşunu ifade
etmektedirler. Kısa sürede milyonlarca akranı tarafından takip edilen bir birey
ve milyonlarca hayranı tarafından ben de bir gün yapabilirim diye izleyen genç,
kendi küresel ve özgün kendine özgü kuşağı oluşturmaktadır. Z kuşağı istedikleri
zaman ulaşabilecekleri bilgiyi elde etme konusunda diğer kuşaklara göre imkânı
ve olanakları daha fazla olan kuşaktır. Buna karşın bu kuşağın yenilikçi
yaklaşımları sadece coğrafik maceralara atılmak ve evrensel bilgiyi de sadece
kendi şahsi hayatlarına katmaya çalışmaya dayanmaktadır. Gelişen teknolojinin faydalarını
kullanabilen Z kuşağı bilgiyi, kendinden önceki kuşakların sahip olmadığı
süratle elde etmektedir. Yeni bilgiler öğrenmek için kâğıt üzerinde kaynak
taraması yapabilen Y kuşağına nazaran Z kuşağı öğrenmek istediği bilgiyi farklı
dillerde yeterliliğini kanıtlamış kaynaklardan elde edebilmektedirler. Z kuşağının diğer
kuşaklardan en önemli farklarından biri ise kuşkusuz hızdır. Genel olarak
teknolojinin onlar için sağladığı kolaylıkların en başında hızın geldiği
söylenmektedir. Hızlı yemek yiyen, hızlı öğrenen, hızlı sosyalleşen, bu nesil
her şeyi olabildiğince hızlı yapmak istemektedir. Genel anlamda “yarar”
ilkesini gözettikleri ve gerçekçi oldukları da gözlemlenen bu nesil hızın
onlara yarar sağladığı gerçeğinin bilincinde olmaktadır. Pragmatik-realist
(yararcı- gerçekçi) özelliklere sahip oldukları düşünülen Z kuşağı için
teknoloji normal yaşamın sıradan bir parçasıdır. Çünkü onlar için teknoloji hep
vardı. Mevsimler gibi değişen, insanlar gibi gelişen bir öge kadar da sıradandır.
Sosyal medya ile sınırlandırılamayacak kadar işlevsel olan teknolojiden yaşamın
her alanında yararlanmak gerektiği çok açık bir gerçektir. Z kuşağının ortak
özelliklerini şöyle sıralayabiliriz: Farklı sosyal gruplarla çabuk ilişki
kurabilmekte, akıllı telefonlarıyla her yerden her zaman sosyal bir grubun
parçası olmaktadırlar. Teknolojik ilerlemelere, ekonomiye, haksızlığa ve
adaletsizliğe diğer kuşaklardan çok daha fazla duyarlıdır. Bilgiye kolay
ulaşabilmelerinin getirdiği hız onları daha özgüvenli ve başarı odaklı bir yaşam
alanı oluşturmaya itmektedir. Onlar dijital dünyanın ‘yerlileri’ olmanın
getirdiği rahatlıkla birbirleriyle e-mail, emoji, ikon ve görüntülerle kendi
iletişim jargonunu oluşturmaktadır. Bu kuşak el, göz, parmak
faaliyetlerini içeren psikomotor faaliyetleri en etkin kullanabilen nesil ancak
sonuç odaklı, tatminsiz ve tüketim eğiliminde olduklarını da söylemek gerekmektedir.
Hızla elindeki işi bitirip başka bir işe başlamak istemektedirler. Bireysel hız
da bu anlamda bu kuşakta hiçbir kuşakta olmadığı kadar belirleyicidir. Z
kuşağının iş hayatına başlamasıyla birlikte yöneticilere çeşitli öneriler sunulduğu
görülmektedir. KAYNAKÇA Acar, G. (2010). X kuşağı iktidarı. Akdemir, A., & Konakay, G. (2014). Y
kuşağının kariyer algısı, kariyer değişimi ve liderlik tarzı beklentilerinin
araştırılması. Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler
Fakültesi Ekonomi ve Yönetim Araştırmaları Dergisi, 2(2) Altuntuğ, N. (2012). Kuşaktan kuşağa
tüketim olgusu ve geleceğin tüketici profili. Organizasyon ve Yönetim Bilimleri
Dergisi, 4(1), 203-212. Elmore, L. (2011). Competing for jobs when
you’re up against your mum, your grandpa, and your pers. Women In Business,
Summer, 37-39. Hammill, G. 2005. Mixing and managing four
generations of employees. FD Magazine Online, 12(2),
fdu.edu/newspubs/magazine/05ws/generations.htm. Kowske, B. J., Rasch, R., & Wiley, J.
(2010). Millennials’(lack of) attitude problem: An empirical examination of
generational effects on work attitudes. Journal of Business and Psychology,
25(2), 265-279. Montana, P. J., & Petit, F. (2008).
Motivating and managing generation x and y on the job while preparing for z: A
market oriented approach. Journal of Business & Economics Research, 6(8),
35-39. Mengi, Z. (2009). İş başarısında kuşak
farkı. Erişim Yeri: www. kigem. com/content. asp. Reisenwitz, T. H., & Iyer, R. (2009).
Differences in Generation X and Generation Y: Implications For The Organization
And Marketers. Marketing management journal, 19(2). Zhang, K., & Bonk, C. J. (2010).
Generational learners & e-learning technologies. In Handbook of research on
practices and outcomes in e-learning: issues and trends (pp. 76-92). IGI
Global. Uzman Klinik
Psikolog Hatice Büşra KARA busra.kara@icloud.com
busra.kara@icloud.com
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
Yazarın diğer yazıları
BOŞANMA SÜRECİ
- 14/05/2024
Boşanma, evlilik birliğinin resmi olarak sonlandırıldığı bir hukuki süreçtir. Boşanma süreci genellikle üç aşamadan oluşur: Boşanma öncesi, boşanma sırası ve boşanma sonrası.
DEPRESİF GENÇLER VE DEPRESİF EBEVEYNLER
- 01/02/2024
Depresif gençler ve depresif ebeveynler, günümüzde sıkça karşılaşılan bir sorundur. Depresyon, hem gençlerin hem de ebeveynlerin yaşam kalitesini, sağlığını ve ilişkilerini olumsuz etkileyebilen ciddi bir ruh sağlığı bozukluğudur.
ÇOCUKLARDA GÖRÜLEN YEME BOZUKLUKLARI
- 01/06/2023
Beslenme kriteri bireyin yaşamını devam ettirebilmesi, sağlıklı olmak ve büyümenin devamı için çok önemlidir.
“BANYO YAPMAK İŞKENCEYE DÖNÜŞTÜ”
- 24/04/2023
Bazen anne babalar bebekken sudan çıkmak istemeyen çocuklarının büyüdükçe yıkanmak istemediklerinden ya da el ve ayaklarını yıkamaya tepki gösterdiklerinden yakınırlar.
“ÇOCUĞUMUZDAN BOŞANIYORUZ”
- 23/03/2023
Anne babası çatışma halinde olan çocukların, anne babalarından anlayış ve sabır gibi beklentileri olur.
AKRAN ZORBALIĞI
- 01/02/2023
Akran zorbalığı, çocukların kendi yaş gruplarında olan bir ya da birkaç kişiye; sosyal, fiziksel, sözlü ve cinsel olarak zarar vermeleridir.
TERKEDİLME KORKUSU
- 12/01/2023
Yeni bir ilişkiye başlama ihtimali olduğunda nasıl olsa bu da beni terk edecek diye düşünüp hiç başlamamayı tercih ediyor musunuz ya da tam tersi çok fazla ısrarcı oluyor musunuz?
ÇOCUK İLE YETİŞKİN
- 21/12/2022
Çocuk ile yetişkinin arasındaki sorunların pek çoğu, çocukların olgunlaşmaları için onların zamana ihtiyaçları olduğunu dikkate almamaktan kaynaklanır.
OKULA GİTMEK İSTEMEYEN ÇOCUKLARI OKULA HAZIRLAMA
- 09/09/2022
Çocuklara okulu evde sevdirmeye başlamak gerekmektedir. Okuldan bahsetmeyi doğru zamanda, doğru koşullarda, çocuğunuz sıkıldığında veya evin yetersiz olduğu zamanlarda yapın ki çocuğunuz okula heveslenebilsin.
Devamı