Ekrem Çulfa
Anksiyete Nedir? Anksiyete bir diğer adıyla kaygı bozukluğu, psikolojik bir
rahatsızlıktır. Günlük hayatımızda ara sıra anksiyete yaşamak olağandır. Çünkü
zaman içerisinde karşı karşıya kaldığımız olaylardan ötürü endişelenebilir ya
da gelecek ile ilgili maddi-manevi anlamda kaygılar duyabiliriz. Günlük yaşamda
kaygı duymak her ne kadar normal olsa da, dozunda bir aşırılık mevcutsa o zaman
tıbbi bir hastalıktan söz edebiliriz. Anksiyete bozukluğu olan kişilerde, yoğun, sürekli devam
eden bir endişe hali ve günlük hayatta rastlanılan durumlara karşı korku
vardır. Panik atak krizleriyle de kendini gösterebilir. Bu duyulan aşırı
endişe, kaygı, panik durumu günlük aktivitelerin süregelmesini sekteye uğratır.
Kontrol edilmesi ve yönetilmesi zor olduğu gibi, zaman öngörüsünde de
bulunulamamaktadır. Bu halin belirtileri çocukluk, gençlik yıllarında başlayıp
yetişkinliğe kadar devam edebilmektedir. Yetişkinlik döneminin ardından azalma eğilimindedir. Anksiyete bozukluklarının kendi içinde; sosyal anksiyete
bozukluğu, ayrılık anksiyetesi, spesifik fobiler, genelleştirilmiş anksiyete
gibi bölümleri de mevcuttur. Bu bağlamda sadece bir değil birden fazla
anksiyete bozukluğundan muzdarip olabilirsiniz. Bazen tıbbi bir tedavi ile
çözüme ulaşılması gerekebilir. Kaygılar, günlük yaşamda karşılaştığınız sorunlar ile baş
edebilmeniz için sizi hazırlayıp, daha hızlı karar verebilmenize ortam
hazırlar. Kaygı aslında beyninizin strese tepki vermesi ve sizi ileride
yaşayabileceğiniz potansiyel tehlikeler konusunda uyarma şeklidir. Toplumun yaklaşık olarak %18’i kaygı bozukluğu probleminden
muzdariptir ve problemin artış derecesi ile beraber hastalık seviyesinde
seyredebilir. Anksiyetesi olan bir kişi, her zaman en kötü senaryoyu düşünür ve
bu düşünceler kontrolü dahilinde gerçekleşmez. Sürekli olarak kaygı, endişe yaşayan bir kişinin sosyal
hayatı sekteye uğrayabilir, ruhsal sağlığı bozulabilir ve gündelik işlerde ki
verimi azalabilir. Bu yüzden kaygı bozukluğu olan kişilerin hayat kalitesi
oldukça düşmektedir. Anksiyete Kimlerde
Daha Sık Görülmektedir? İstatistiklere göre, anksiyete bozuklukları kadınlarda
erkeklere oranla daha sık görülmektedir. Aşırı korumacı tavırla büyütülmüş çocuklarda,
çevresinden hep olumsuz tepkiler alan ve sindirilmiş kişiliklerde anksiyeteye
daha sık rastlanılmaktadır. Çocukluk çağında yaşanılan olumsuzluklar, travmalar ve
mutsuzluklar arttıkça anksiyete riski de eş zamanlı olarak artmaktadır. Bunun
yanı sıra ailede ya da akrabalarda anksiyete görülmesi riski artırır. Çünkü
genetik geçiş bu rahatsızlıkta mümkündür. Anksiyete
Bozuklukları Nelerdir? Anksiyete bozukluğunun birkaç türü mevcuttur: Genelleştirilmiş Anksiyete Bozukluğu: Ortada bir neden
olmadan duyulan aşırı endişe ve gerginlik hissiyatı. Panik Atak: Ani ve yoğun korku, beraberinde panik atakları
meydana getirebilir. Bu esnada göğsünüzde ağrı hissedebilir, vücudunuzda ter
boşalması yaşayabilir, kalp atışlarınızda hızlanma gözlemleyebilirsiniz. Bazen
süreç boğulduğunuzu ya da kalp krizi geçirdiğinizi düşünmenize sebep olacak
kadar ağır seyredebilir. Sosyal Anksiyete Bozukluğu: Bireysel ilişkilerinizde,
başkalarının sizin yaptıklarınızı yargılaması, alay etmesine karşı endişe,
stres duyma haline denir. Belirli Fobiler: Yükseklik korkusu şeklinde kendini
gösterebilir. Bu korkuya sahip olan kişiler uçağa binmek ya da yüksek katlı
evlerde oturmaktan dolayı endişe duyabilir. Agorafobi: Kalabalığın içinde, acil bir durum yaşandığında
hareket kabiliyetiniz kısıtlı olduğu için korku, endişe duyabilirsiniz. Ayrılık Kaygısı: Sevdiğiniz kişiler yanınızdan ayrıldığında
çok endişe duyuyor ve her an gözünüzün önünde olsun istiyorsanız ayrılık
kaygısı problemi yaşıyor olabilirsiniz. Seçici Dilsizlik: Bazı çocuklar ailesiyle konuşarak iletişim
kurabilirken, toplum içinde konuşamamaktadırlar. Bu sosyal kaygıya seçici
dilsizlik denmektedir. Anksiyete
Bozukluklarının Nedenleri Nelerdir? Anksiyete bozukluklarının nedenleri kesin olarak
anlaşılamamıştır. Fakat travmatik olaylar, çeşitli deneyimler, sağlık
sorunları, kalıtsal faktörler gibi etmenlerin kaygı bozukluklarını
tetikleyebildiği görülmektedir. Genetik sebeplerden kaynaklı anksiyete bozuklukları ortaya
çıkabilmektedir. Bu yüzden akrabalarınız arasında bu rahatsızlığa sahip olan
varsa risk altındasınız demektir. Beyninizde ki korku ve duyguları kontrol eden bölümlerin
hatalı bağlanması kaygı bozukluklarına sebebiyet verebilir. Çevresel yaşadığınız travmalardan (çocuklukta istismar
edilme, çok sevdiğiniz birinin ölümü veya saldırıya uğraması gibi) ötürü
anksiyete bozukluğu yaşayabilirsiniz. Kalp, akciğer, tiroid, şeker gibi sağlık sorunları anksiyete
bozukluklarına sebebiyet verebilir. Kullanmış olduğunuz ilaçların bir yan etkisi de kaygı
bozukluğu olabilir. Aile ve akrabalarınız arasında kaygı bozukluğundan muzdarip
biri yoksa, çocukken böyle bir şey yok ve yeni yeni ortaya çıkıyorsa, altında
tıbbi bir sebep yatıyor olabilir. Hekim tarafından kontrol edilip ona göre yol
haritası çizilmelidir. Anksiyete Risk
Faktörleri Nelerdir? Bazı faktörler anksiyete bozukluğu yaşama riskinizi
artırabilir. Çocukluk döneminde, cinsel istismar ya da ihmal yaşanması
anksiyete riskini oldukça artırmaktadır. Travmatik olaylara maruz kalan bireylerin anksiyete
bozukluğu yaşama oranı oldukça fazladır. Depresyonda olmak, anksiyete riskinizi artırır. Kendi sağlığınız ya da çevrenizdeki kişileri sağlığından
duyulan endişe ve stres hali anksiyete bozukluklarını artırabilir. Madde bağımlılığı anksiyete riskini artırır. Çocuklukta yabancılardan çekinen, kendini geri çeken,
iletişim kurmayan kişilerde risk fazladır. Özgüven eksikliği, alay konusu olma gibi olumsuz düşünceler,
algılar anksiyete bozukluğuna sebep olabilir. Belirli kişilik tiplerindeki kişiler anksiyete
bozukluklarına yatkındır. Anksiyete Belirtileri
Nelerdir? Kendini gergin, huzursuz, panik halinde hissetmek Nefes darlığı, ağız kuruluğu yaşamak, Kötü bir şey olacakmış gibi endişeli hal Kalp atışlarında yaşanan aşırı hızlanma Aşırı terleme Ellerde titreme hali Odaklanma, konsantrasyon problemleri Hazımsızlık sıkıntıları Kaygı duymayı tetikleyecek etkilerden kaçınma hali Uyku problemleri başlıca semptomlardan sayılabilir. Anksiyete Tanı
Yöntemleri Nelerdir? Belirtilerin varlığından eminseniz, doktorunuz fiziki
muayenenizi yapıp, ardından da tıbbi geçmişinize dair bilgilerle anamnezi
dolduracaktır. Tetikleyebilecek bazı sağlık koşullarını elimine edebilmek
adına bazı testler yapılmasını isteyebilir. Laboratuvar testlerinin hiçbiri
anksiyete bozukluklarını özel olarak teşhis edemez, o yüzden yapılan testler,
tıbbi geçmiş ve muayene aşamalarının bütünü rahatsızlığın teşhisi için önem arz
eder. Doktorunuz ihtiyaç dahilinde sizi bir psikiyatriste,
psikoloğa veya başka bir akıl sağlığı uzmanına yönlendirebilir. Bu uzmanlar,
sizin anksiyete bozukluğunuz olup olmadığını anlamak için çeşitli sorular
sorabilir, belli araçlar kullanabilir ya da bazı testler uygulayabilir. Değerlendirme aşamasında ki bir önemli nokta da
semptomlarınızın ne kadar süredir var olduğu ve ne kadar yoğun olduğudur.
Kaygı, endişenizin günlük hayattan keyif almanızı engelleyecek düzeyde olup olmadığını
doktorlara bildirmeniz teşhis için oldukça mühimdir. Anksiyete Tedavi
Yöntemleri Nelerdir? Anksiyete bozukluğunun belirtilerini azaltmak ve
rahatsızlığı yönetmek için birçok tedavi alternatifi mevcuttur. Fakat en yaygın
iki tedavi psikoterapi ve ilaçlardır. Hangi tedavi yöntemine daha iyi cevap
vereceğiniz, deneme-yanılma yoluyla saptanabilir. Psikoterapi: Psikolojik danışmanlık ya da konuşma terapisi
olarak bilinen psikoterapi, kaygı semptomlarınızı azaltmak için bir terapistle
beraber süreci geçirmeyi içerir. Bu danışmanlık türünde duygularınızın,
davranışlarınızı nasıl etkilediğine şahit olabilirsiniz. Psikoterapi, anksiyete
bozukluğunuzu anlamanın ve yönetmenin yollarını öğrenmek için oldukça etkili
bir tedavidir. Bilişsel Davranışçı Terapi(BDT): Bu psikoterapi türü size
olumsuz ve sizde panik yaratan düşünceleri ve davranışları nasıl olumluya
dönüştüreceğiniz kısmında size kılavuz olur. Sizde korku ve kaygı meydana
getiren durumlara karşı endişe duymadan yaklaşmanın ve bunları yönetmenin
yollarını öğreneceğiniz etkin bir tedavi yöntemidir. İlaç Tedavisi: Doktorunuz anksiyete semptomlarını
hafifletmek için çeşitli antidepresanlar, ilaçlar, yatıştırıcılar
kullanılabilir. İlaçların asıl amacı kısa süreli rahatlamadır, uzun süreli
kullanılması amaçlanmamaktadır. Ayrıca hangi ilacın size daha iyi geleceğine
karar vermek ve artılarını eksilerini konuşmak adına doktorunuzla bir araya
gelmeniz iyi olacaktır.
tanyahalkaci@hotmail.com
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
Yazarın diğer yazıları
Narsist Bireylere Yaklaşım Türleri
- 27/05/2021
Pembe gözlükleri çıkartın
Hayatınızdaki narsistin, kim olmasını beklediğiniz yerine, gerçekte kim olduğunu görmeniz önemlidir.
ALIŞVERİŞ BAĞIMLILIĞI NEDİR, TEDAVİ YÖNTEMLERİ NELERDİR?
- 06/03/2021
Onyomani olarak isimlendirilen alışveriş bağımlılığında; takıntılı, dürtüsel bir davranış örüntüsü söz konusudur.
Uzm.Kl.Psikolog Tanya Halkacıoğlu Kimdir?
- 03/03/2021
Herkese merhaba ben Uzman Klinik Psikolog Tanya Halkacıoğlu. Uzmanlık alanlarımı sizlerle paylaşmak istedim.
DAVRANIŞ BOZUKLUKLARI VE TEDAVİSİ
- 25/01/2021
Çevreyle ilişkisinde empati kuramama, başkalarının duygu ve düşüncelerini umursamama, sosyal ipuçlarını düşmancıl tarzda okuma ya da okuyamama, problem çözme ve sosyal becerilerin yoksunluğu gibi durumlar sıkça görülmektedir..
MÜKEMMELLİYETÇİLİK NEDİR? KİŞİ BU DURUMDA NE YAPMALIDIR?
- 20/01/2021
Mükemmelliyetçilik kişiyi hırpalar, zorlar ve yetersizlik algısını perçinler.
BAĞIMLI KİŞİLİK BOZUKLUĞU NEDİR VE TEDAVİ YÖNTEMLERİ NELERDİR?
- 14/01/2021
Bağımlı kişilik bozukluğu olan kişilerde kararsızlık durumu belirgindir.
EMPATİ TÜRLERİ NELERDİR?
- 31/12/2020
İçgüdü olarak empati: Doğuştan gelen özelliklerle duygusal olarak hissetmektir.
Çoklu Kişilik Bozukluğu Nasıl Anlaşılır?
- 26/12/2020
Çoklu kişilik bozukluğu yaşayan kişilerin %99’u çocukluklarında çok rahatsız edici bir travma geçirmiş olur.
PARANOİD BOZUKLUK, BELİRTİLERİ VE TEDAVİSİ
- 23/12/2020
Kendilerine yapılan en ufak şeyde o kişiye düşman olabilirler.
Devamı