Ekrem Çulfa
Psikolojik sıkıntı toplumda yaygın bir ruh sağlığı sorunudur.
Psikolojik sıkıntı işlev düzeyini etkileyen genellikle depresyon ve anksiyete
belirtileri ile karakterize olan bir durumdur. Başka bir deyişle, günlük yaşam
faaliyetlerinizi engelleyen psikolojik rahatsızlıktır. Bu belirtiler genellikle
bir arada ve ortak somatik şikayetler ve kronik koşullarla birlikte ortaya
çıkmaktadır. Risk faktörleri arasında strese bağlı ve sosyodemografik faktörler
ile yetersiz iç ve dış kaynaklar yer almaktadır. Stresin özellikle depresyon,
anksiyete ve tükenmişlikle ilişkili olduğu bilinmektedir. Fiziksel ve duygusal sağlığımızın karşısına çıkan zorluklar
başa çıkma kaynaklarımızı ve yeteneklerimizi aştığı zaman yaşanan psikolojik
durum genellikle stres olarak adlandırılmaktadır. Stresin yalnızca olumsuz
koşullarda değil, olumlu koşullarda da ortaya çıkabileceğini belirtmektedir.
Her iki stres türü de kişinin kaynaklarını ve başa çıkma becerilerini
zorlamaktadır ancak kötücül stres yani sıkıntı genellikle daha fazla hasar yaratmaktadır. Psikolojik sıkıntı büyük ölçüde depresyon belirtileri ile
karakterize duygusal bir acı çekme durumu yani ilgi kaybı, üzüntü ve umutsuzluk
ve anksiyete yani huzursuzluk olarak tanımlanmaktadır. Psikolojik sıkıntı,
bazı psikiyatrik bozukluklar için tanısal bir kriterdir ve günlük yaşamdaki
bozulma ile diğer bozukluklardaki semptomların şiddetinin bir göstergesidir. Psikolojik
sıkıntı, depresyon bozuklukları ve genel anksiyete bozukluğunu değerlendirmek
için kullanılan ölçeklerin ortak noktaları bulunmaktadır. Bu nedenle,
psikolojik sıkıntı ve bu psikiyatrik bozukluklar farklı olgular olmasına
rağmen, birbirlerinden tamamen bağımsız değildirler. Genel
popülasyonda psikolojik sıkıntı epidemiyolojisi hakkındaki yapılan
çalışmalardan çıkan sonuçlara göre risk ve koruyucu faktörler üç kategoriye
ayrılmıştır. Bunlar, sosyodemografik faktörler, stresle ilgili faktörler ve
kişisel kaynaklardır. Sosyodemografik faktörler, doğuştan (örneğin cinsiyet,
yaş, etnik köken) veya bireylerin sosyal yapıdaki rolünü yansıtan özelliklerini
yeniden gruplandırmaktadır. Bu faktörler, önleme veya müdahale programları için
hedeflenebilecek psikolojik sıkıntı riski altındaki popülasyonların en yaygın
göstergeleri olarak bilinmektedir. Stres kategorisi, bireylerin psikolojik
iyiliği üzerinde stres yaratan olayları ve yaşam koşullarını kapsamaktadır.
Sosyal kaynaklar kategorisi, psikolojik sıkıntıların oluşmasını önlemek için
bireylerin kullanabileceği kaynakları kapsamaktadır. Bu üç tip faktör birbirini
tamamlayıcı nitelikte olabilmektedir. Örneğin, yoksulluk stresli bir yaşam
koşulu olarak görülürken, gelir kişisel bir kaynak olarak görülmektedir. Yetişkinlerde, kronik sağlık sorunları ve
günlük faaliyetlerde sınırlamaların kişinin kendisinde veya yakın bir aile
üyesinde olup olmadığı psikolojik sıkıntı epidemiyolojisinde önemli bir rol
oynamaktadır. Bu ilişki yaşam kalitesinin düşmesine, sosyal rollerin
bozulmasına ve ilacın yan etkilerine bağlanabilmektedir. Genel popülasyonda stresli olaylar, yaşam
koşulları ve değerli sosyal rollerin eksikliği psikolojik sıkıntı için önemli
risk faktörleri olarak ortaya çıkarken, benlik saygısı gibi iç kaynaklar ve
gelir gibi dış kaynaklar önemli koruyucu faktörlerdendir. İşçiler arasında
yüksek iş talepleri, düşük karar özgürlüğü, iş hayatındaki zayıf sosyal destek
ve asgari ödüller psikolojik sıkıntı riskini arttırmaktadır. Her durumda, psikolojik sıkıntı ile
ilişkili faktörler aynı zamanda akıl sağlığı ve akıl hastalığının diğer
boyutlarını da etkilemektedir ve psikolojik sıkıntı epidemiyolojisi ile diğer
akıl sağlığı sorunları arasındaki benzerlik ve farklılıkları tanımlamaya
ihtiyaç vardır. Uzm. Klinik Psk. Hatice Büşra KARA busra.kara@icloud.com
busra.kara@icloud.com
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
Yazarın diğer yazıları
BOŞANMA SÜRECİ
- 14/05/2024
Boşanma, evlilik birliğinin resmi olarak sonlandırıldığı bir hukuki süreçtir. Boşanma süreci genellikle üç aşamadan oluşur: Boşanma öncesi, boşanma sırası ve boşanma sonrası.
DEPRESİF GENÇLER VE DEPRESİF EBEVEYNLER
- 01/02/2024
Depresif gençler ve depresif ebeveynler, günümüzde sıkça karşılaşılan bir sorundur. Depresyon, hem gençlerin hem de ebeveynlerin yaşam kalitesini, sağlığını ve ilişkilerini olumsuz etkileyebilen ciddi bir ruh sağlığı bozukluğudur.
ÇOCUKLARDA GÖRÜLEN YEME BOZUKLUKLARI
- 01/06/2023
Beslenme kriteri bireyin yaşamını devam ettirebilmesi, sağlıklı olmak ve büyümenin devamı için çok önemlidir.
“BANYO YAPMAK İŞKENCEYE DÖNÜŞTÜ”
- 24/04/2023
Bazen anne babalar bebekken sudan çıkmak istemeyen çocuklarının büyüdükçe yıkanmak istemediklerinden ya da el ve ayaklarını yıkamaya tepki gösterdiklerinden yakınırlar.
“ÇOCUĞUMUZDAN BOŞANIYORUZ”
- 23/03/2023
Anne babası çatışma halinde olan çocukların, anne babalarından anlayış ve sabır gibi beklentileri olur.
AKRAN ZORBALIĞI
- 01/02/2023
Akran zorbalığı, çocukların kendi yaş gruplarında olan bir ya da birkaç kişiye; sosyal, fiziksel, sözlü ve cinsel olarak zarar vermeleridir.
TERKEDİLME KORKUSU
- 12/01/2023
Yeni bir ilişkiye başlama ihtimali olduğunda nasıl olsa bu da beni terk edecek diye düşünüp hiç başlamamayı tercih ediyor musunuz ya da tam tersi çok fazla ısrarcı oluyor musunuz?
ÇOCUK İLE YETİŞKİN
- 21/12/2022
Çocuk ile yetişkinin arasındaki sorunların pek çoğu, çocukların olgunlaşmaları için onların zamana ihtiyaçları olduğunu dikkate almamaktan kaynaklanır.
OKULA GİTMEK İSTEMEYEN ÇOCUKLARI OKULA HAZIRLAMA
- 09/09/2022
Çocuklara okulu evde sevdirmeye başlamak gerekmektedir. Okuldan bahsetmeyi doğru zamanda, doğru koşullarda, çocuğunuz sıkıldığında veya evin yetersiz olduğu zamanlarda yapın ki çocuğunuz okula heveslenebilsin.
Devamı