Ekrem Çulfa
Sadece 4.5 milyonda bir kaza riski olan uçak yolculuğundan korkabilmemizin nedeni aslında karada yaşamaya alışık olmamızdan kaynaklanıyor. Uçmak için evrimleşmedik ve uçarken bunu bir yabancı gibi deneyimliyoruz. Karayolu ile yapılan yolculukların çok daha fazla kaza riski taşıdığını biliyor ve görüyor olsak bile bu bilgi, uçuş korkusu olanlar için rahatlatıcı olmaya yetmiyor. Bireyin uçma fiili veya düşüncesine karşı şiddetli ve tekrarlayıcı nitelikte korku duyması uçuş fobisi olarak adlandırılır. Uçuş fobisine günümüzde çok sık rastlanmaktadır. Kadınlarda, mükemmeliyetçilerde ve evhamlı-titiz kişilerde daha yaygındır ve genellikle 20’li yaşlarda veya çocuklukta başlar. Tüm fobiler gibi öğrenilmiş bir korku olduğundan dolayı kişilerarası farklılık gösterebilir. Diğer yandan bu korku sadece uçakla ilgili de olmayabilir. Klostrofobi (kapalı alan korkusu), akrofobi (yükseklik korkusu), misofobi (mikrop korkusu) ve astrafobi (fırtına korkusu) da uçakla seyahat etmekten kaçınmada önemli rol oynuyor. Ayrıca uçuş korkusuna panik atak da eşlik edebiliyor ve kişi için uçmak iyice rahatsızlık verici oluyor. Peki uçuş korkusunu yenmek için ne yapabiliriz? - Tedirginliğinizi ve uçuş korkunuzu uçuş ekibiyle paylaşın. Kabin görevlileri ile korkunuzu paylaşmanız, sizinle normalden daha çok ilgilenmelerini ve bu sayede uçakta daha rahat etmenizi sağlayabilir. - Uçuşunuz sırasında nasıl vakit geçireceğinizi planlayın. Kitap okumak, film izlemek, müzik dinlemek, yemek yemek bu plana dahil olabilecek aktiviteler. Uzun uçuşlarda uyumak ve aralıklı olarak uçakta bacaklarınızı açma/kramp önleme amaçlı yürümek de bunlara dahil edilebilir. Bu planlama size “önünüzü görme” hissi verecek ve uçuş süresini tamamlamanızı kolaylaştıracaktır. - Türbülansların sizi korkutmasına izin vermeyin. Hiçbir uçak türbülans dolayısıyla düşmez. Pilot türbülans durumunda emniyet kemerinizi takmanızı ister fakat bu uçakla ilgili bir tehlike olduğu için değil, uçak gibi dar bir alanda oraya buraya çarparak yaralanmamanız içindir. - Uçağınızın pilotu ile birkaç dakika konuşabilir, kendisine korkunuzdan bahsedebilirsiniz. Bundan asla utanmanıza gerek yok. Pilotlar size anlayışlı davranacak ve istediğiniz bilgileri sakinlikle verecektir. - Havaalanına erken giderek uçakları, uçuş ekiplerini ve rahatça uçuşlarını bekleyen yolcuları gözlemleyebilirsiniz. Bu ortama daha önceden girmek size iyi gelebilir. Ayrıca uçuşların kalkış ve inişlerini seyredebilir, bu sayede uçmayı beyninizde daha olağan hale getirebilirsiniz. - Uçakların dar koltuk alanları sizi rahatsız edebilir. Böyle bir durum varsa biletinizi satın alırken geniş koltuk aralığı istediğinizi belirtebilirsiniz. Koridor tarafından, en ön sıradan veya acil çıkış kapılarının yanındaki koltuklardan yer ayırtmak, size daha ferah bir alan verebilir. - Uçağın bir makine olduğunu ve aynı araba, tren veya gemide olduğu gibi ses çıkararak çalıştığını unutmayın. Uçakta her gün duymaya alışık olmadığımız sesler sıklıkla duyulabilir fakat bu anormal bir durum olduğu anlamına gelmez. Motor sesleri, vs. sizi rahatsız ediyorsa kulaklığınızla müzik dinlemeyi seçebilirsiniz. - Yanınızda oturan arkadaşınızla konuşmak, dikkatinizin dağılmasına yardımcı olabilecek bir aktivitedir. - Uçuşunuzun olduğu gün biraz daha erken kalkarak uçuş sırasında uyumayı kolaylaştırabilirsiniz. Uyumak, seyahatinizin daha rahat geçmesini sağlar. - Alkol, çay, kahve gibi içecekler kötü etki yaratabilir. Bunlar yerine bol bol su tüketin. - Nefes egzersizlerinden faydalanabilirsiniz. 4 saniye derin bir nefes alıp, 7 saniye nefesinizi tutup 8 saniyede nefesi vererek rahatlama sağlayabilirsiniz. - Terapi almak fobilerde etkili bir çözüm. Bu yöntemler rahatlamanıza yetmiyorsa Bilişsel Davranışçı Terapiden faydalanabilirsiniz. - Ayrıca yüzleştirme (maruz bırakma-exposure) terapisinden de sanal gerçeklik ile uçuş deneyimi yaşayarak veya gerçek bir uçağa gidip bilgilenerek de faydalanabilirsiniz. Daha fazla bilgi için arayabilirsiniz.
ekremculfa@gmail.com
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
Yazarın diğer yazıları
TOPLU İNTİHARLAR - FAMILICIDE KAVRAMI
- 10/12/2019
Çok sayıda insanın birlikte veya aynı nedenle kendi yaşamlarına son vermesi toplu intihar olarak adlandırılır. Son dönemde ülkemizde yaşanan “siyanürle intihar eden aile” vakaları da familicide terimi altında incelenebilir.
KADINA ŞİDDET ve ETKİLERİ
- 03/12/2019
Dünya Sağlık Örgütü şiddeti, “sonucunda yaralanma, ölüm, psikolojik hasar, gelişimi bozma gibi zararlar veren ya da verme potansiyeli olan şekilde başka biri, gruba, ya da topluma karşı fiziksel gücün bilinçli ve kasıtlı kullanımı” şeklinde tanımlar.
ÖFKEYİ TANIMAK ve KONTROL ETMEK
- 25/11/2019
Öfke duygusunun ortaya çıkışı, doyurulamamış istekler ve karşılanamamış beklentilerden kaynaklanır. Yetersizlik, korku, kaygı, anlaşılamama ve yalnızlık gibi duyguların anlaşılması, paylaşılması ve doyurulması gerekir.
Alkol Bağımlısı Yakınlarına Tavsiyeler
- 17/11/2019
Tüm vücutta en çok beyin hücrelerini etkileyen alkol bağımlılığı hayati risk taşıyor. Anti-sosyal Kişilik Bozukluğu, Depresyon, Borderline gibi rahatsızlıklara eşlik edebildiği gibi tek başına da toplumda oldukça sık görülüyor.
Travma Sonrası Stres Bozukluğu
- 17/11/2019
Travmatik bir yaşantıdan sonra verilen stres tepkileri, anormal bir duruma verilen normal tepkilerdir fakat çoğumuz genellikle kendiliğimizden iyileşebiliriz. Bazılarımız ise verdikleri stres tepkisi süresinin uzar ve travma sonrası stres bzk oluşur.
Obsesif-Kompulsif Bozukluk
- 17/11/2019
Toplumda oldukça sık karşılaşılan Obsesif-Kompulsif Bozukluk, takıntılı düşüncelerin günlük yaşamı etkileyecek hale gelmesi ve günlük aktivitelerimizi kısıtlaması durumunda konulan bir teşhistir.
Ergen Psikolojisi
- 17/11/2019
Doğduğundan beri ebeveyn yönetimi ve etkisi altında olan, hatta anne-babasına hayranlık duyan birey, ergenlikle birlikte başkaldırmaya ve ailesiyle çatışmaya başlar. Ailedense çevre ve arkadaşlarının onayı birey için daha fazla önem taşımaya başlar.
Ergenlik Psikolojisi
- 12/11/2019
Doğduğundan beri ebeveyn yönetimi ve etkisi altında olan, hatta anne-babasına hayranlık duyan birey, ergenlikle birlikte başkaldırmaya ve ailesiyle çatışmaya başlar. Ailedense çevre ve arkadaşlarının onayı birey için daha fazla önem taşımaya başlar.