Ekrem Çulfa
Sosyal bir varlık olan insan, nefes alıp verdikçe çevresiyle hep iletişim içindedir. İletişimin her ne kadar zihnimizde belirgin bir tanımı varsa da iletişimin çeşitleri, çok yaygın şekilde ortaya çıkar. Sözlü, yazılı, sembol, jest, mimik, davranış şekilleri ile bile iletişim halinde yaşam devam eder. Bazı insanlar, hayatta başarılı olurken bazıları başarısız olur. Bazıları dürüstlük adına doğrucu Davut olurken diğerleri menfaatin sezgilerinde gezerler. Önemli olan, kazançlı olmanın peşindedir. Kimisi de bu iki karakterden uzak durur. Sakin, kendi halinde silik bir yaşam tarzını seçer. Her ne şekilde olursa olsun. Sosyal hayatın içinde iletişimde bulunmak mecburiyettir. Hangi karaktere sahip olursanız olun. İletişimde başarılı olmak mutlu olmak için elzemdir. Huzursuz ve mutsuz bir yaşam tercih edilecek olursa -böylesini kimse istemez- bu durumda iletişime gerekli önem verilmeyebilir. Uzakdoğu dövüş sanatlarından Samuray için rakiplere karşı büyük başarı sağlayan önemli bir taktik vardır. Merkez, temel güçtür. Merkezi sabit tutamazsanız kendinizi ve mevcut durumu hiç kontrol edemezsiniz. Bu taktik için zihin duruluğu çok önemlidir. Zihin yokluğu olarak tercümesinin yapılabileceği “Muşin” durumu. Merkezi sakin bir şekilde kontrol altında tutarak rakibin durumunu bir kez daha değerlendirme ve rakibin agresifliğini farklı yere yönlendirme, hedefte olmaktan kaçınmaktır. Asıl başarı rekabet ortamında kontrol gücünü elde tutarak taktik geliştirmektir. Savunma, korunmadır; korunma ise güçler dengesinde sonucu nasıl olacağı belli olmayan bir gizemdir. “Arz - Talep” dengesi, serbest piyasa ekonomisinin temel faktörüdür. Sosyal hayatta insanlar bu dengeyi bilinçdışı olarak kurar. Bir şeye ihtiyaç duyulduğunda, ihtiyaca yönelik araştırmalar yapılır. En avantajlı olarak elde etmenin yolları bulunmaya çalışılır. Bazen aynı ihtiyacı karşılayan bireyler yol gösterirken bazen de ihtiyaç karşılandıktan sonra daha önce benzer ihtiyacı gidermiş olanlar bilgilendirme yaparlar. Bu bilgiler iletişim kanalıyla kişiye gelen mutluluklar yada mutsuzlukların kaynağı olmaktadır. Her ne şekilde olursa olsun. İletişimde kontrol bireyin kendisinde ise mutludur. Bireyin zihin kontrolü, başkasının kontrolünde ise huzursuzdur. Muşin iletişimde sakin olmayı sağlar. İletişimde söz, yazı ya da tavır her olursa olsun refleks olarak tepki vermek risktir. Çoğu zaman da bu risk bireye kayıp olarak yansır. Muşin, zihinsel duruluğu sağlarken düşünce merkezi sabit kalır. Kontrol elde tutulur. İlk etapta verilecek tavır, yönlendirme ve zaman kazanma olmalıdır. Muşin kesinlikle tarafsız kalma demek değildir. Önyargısız olabilme becerisidir. İngilizce bunun karşılığı “Disinterested” olarak bilinir kelime latince olarak ayrıştırıldığında “dis” olumsuzluk anlamı verirken “interested” ise eğilimli, ilgili, hatta önyargılı demektir. Önyargısız yaklaşarak tepki vermek başarıyı getirirken önyargılar ise sorunludur. Albert Einstein’in: “Önyargıları parçalamak, atomu parçalamaktan daha zordur.” sözü oldukça meşhurdur. Eğer iletişimde kontrol bireyin kendisinde değilse kontrol muhataptadır. Zaten iletişim amacı kişinin kendisinden başka kimselere önyargı oluşturmak ve bu önyargıyla kontrol altına almaktan ibarettir. Tüm pazarlamacılar, satıcılar, öğretmenler, siyasiler, din adamları, anneler babalar... İnsan istese de, istemese de iletişime maruz kalır. Kişiliği olgunlaşmış, Maslow ihtiyaçlar hiyararşisinde basamakları tamamlarken bireyler iç dünyalarında bir şeyler hisseder. Bu aşamada, birey sosyal yaşamında iletişim kontrolünü elde edemediğini fark ettiğinde, huzursuzluk duyar. Çıkış yolu iletişim kaynağında ya da iletişim araçlarında değil bireyin içindeki zihin dünyasının farkındalığıdır. Uygulanacak ufak tefek zihinsel taktiklerle kontrolü ele alıp mutlu olmak çok da zor değildir. İşin içinden çıkamadığı durumlar söz konusu ise konusunda uzman birinden destek almak en iyi seçenektir. Mutlu yaşam herkesin hakkıdır. İletişimde kontrol sahibi olmak için servet sahibi varlıklı yada çok şeyler bilip uzman olmaya gerek yoktur. Sadece kişisel zihin gücünü muşin taktiği ile güçlendirmeniz yeterlidir.
yek@ilet.in
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
Yazarın diğer yazıları
İkigai
- 25/05/2019
Garcia&Miralles, Okinawa adasında Ogimi denilen bir yerleşim merkezini saha araştırması olarak seçmişlerdir. Burası 100.000 kişiden 24.055’inin, bir asrı devirmiş insanların yaşadığı bir yerdir.
Sürdürülebilir Empati
- 14/05/2019
Sürdürülebilir empati insanı kendi benliğinden çıkarıp zihninde başkalarının dünyasına yolculuk yaptırır. Başkasının dünyasına yapılan yolculuk insanın kendi sıkıntılarından, kendi kısır kuruntularından kurtulmasını sağlar.
Ego-Tansiyon
- 14/05/2019
Kişinin çevresindeki dostluk çemberi ego için bir ölçüdür. Kişi yalnızlık hissediyor, iç dünyasında huzursuzluk hissediyorsa bir takım belirtiler ortaya çıkıyor demektir.
Carpe Diem
- 01/05/2019
Üzüntü, keder, sıkıntı, her insanın sahip olduğu zamanının içinde mutlaka yer alır. Geri döndürülemeyen akıcılık içinde geçer gider. Ânın farkındalığı ve zamanın geçiciliği bilinciyle insan kişisel gündemini kontrol etmesini bilmelidir.
Yaşamın Mutluluk Kaynağı
- 11/04/2019
Kendini keşif, bu arayıştaki en önemli kesişim noktasıdır. Kişinin kendini keşfetmesi hem iç dünyası hem de sosyal çevresinden kendine bakışla mümkündür. Sadece tek bir yönden özü idrak etmek eksik kalacaktır.
Yaşamın Kilit Taşı: “Checklist”
- 28/03/2019
Karmaşadan kurtulmak kolaycılığa kaçma değildir. Mutluluğu yakalamak için; her işin kilit taşları tespit edilerek kontrol liste onayı, güçlü başarıyı getirir.
Organik Yaşam Koçluğu
- 28/03/2019
Organik yaşam denilen kavram, sadece yenilen ve içilen maddelerle sınırlı değildir. Organik yaşam, sadece sağlıklı bir vücuda sahip olmak da değildir. Organik yaşam koçluğu tüm bu kavramı bir bütün olarak ele alır.
Fırsatların Farkındalığı
- 23/03/2019
Farkındalık ve fırsatlar, kartopu gibi birbirini sarar. Fırsatlar değerlendirildikçe farkındalık artar. Farkındalık geliştirdikçe fırsatlar çeşitlenir.
Güçlü ve Zayıflıkla Kendini Tanıma
- 10/03/2019
Yaşam bir savaştır. İnsanoğlu zaman zaman, çevresinin dostları yada düşmanları ile kuşatıldığını hisseder. Kişi dost ve düşman dışında da tanımadığı bilmediği kişilerle bile rekabet içinde bulur.
Devamı