Ekrem Çulfa


Kadikoy Psikoloji, Danışmanlık, Rehberlik
ve Koçluk Merkezi


0216 347 60 03  &  0505 767 58 85

Çocuk ve Ergen Psikolojisi
Dikkat eksikliği ve Hiperaktivite, Özgüven problemleri, Kural tanımama, Kardeş kıskançlığı Çocuk zeka testleri, Çocuk gelişim testleri, Çocuk resimlerinin değerlendirilmesi.
Bireysel Psikoterapi
Fobiler, Depresyon, Panik atak, Takıntılar Kaygı, Yeme bozuklukları, Stresl, Dikkat dağınıklığı, Yas terapisi, Hayır diyememe, Özgüven, Bağımlılık
Aile Pisikoterapi
Hamilelik, Depresyon, Aldatma, Cinsel Problemler, Şiddetli Geçimsizlik, Boşanma ve Sonrası Sorunları.
Danışmanlık Eğitimleri
Boşanma, Çocuk - Yaşam Koçluğu - Eş Seçimi, Hamilelik - Evlilik Öncesi Eğitimleri, Akıl Oyunları, Robotik -
Köşe Yazıları
YENİ NORMAL DE AİLELER ÇOCUKLARA NASIL YAKLAŞMALI

Aile A Evlilik Danışmanı İlişki Uzmanı Prof Dr Ekrem Çulfa 0533-3738123
ÖZSEVGİ & KARI-KOCA SEVGİSİ

Aile-Bireysel Psikolog Fulya Beyribey +90 (546) 932 46 24
ÇOCUK VE ERGENLERDE OBSESİF KOMPULSİF BOZUKLUK

Aile Danışmanı Psikolojik Danışman Dilek Tangülü Dinçer 05363791848
AŞK MI DEĞİL Mİ?

Aile Danışmanı ve Yaşam Koçu Merve Maltaş Kılıç 05333738123
YAŞAM KOÇLUĞU NEDİR?

Aile Evlilik Çift Danışmanı Filiz Gülgör
Eşlerin sorun çözme becerilerinin evlilik uyumuna etkileri

Aile Evlilik Çift Danışmanı Sinem Sayışman 05057675885
Çocuklara Uygulanan Psikolojik Testler ve Uygulanma Amacı

Aile Evlilik Çift Terapisti Fulya Güner 0532 158 35 55
OKB’nin Nedenleri..

Aile ve Çift Danışmanı Psikologataknşahin 05057675885
- Mutlu Evliliğin Sırları Nelerdir -

Aile Yaşam Öğrenci Koçu Ayşim Çulfa
Ebeveynler Çocuklarının Karne Notları İle ilgili Nasıl Bir Tutum İçinde Olmalılar?

Anadolu Yakası Avrupa Yakası Uzman Klinik Psikolog Pedagog Randevu Telefonu 0533-3738123
TOPLU İNTİHARLAR - FAMILICIDE KAVRAMI

çocuk gelişim uzmanı Suzan SEVİNDİK
ÇOCUKLAR NEYİ UNUTMAZ.

Dr. Mehmet A. Eroğlu Yaşam-Eğitim Koçu 0544 7243650
İkigai

evlilik cinsel terapist nesrin örek 05057675885
Cinsel isteksizlik nasıl ele alınmalı ve tedavi edilmelir?

Evlilik Danışmanı Mehmet Ersoyoğlu
EVLİLİĞİNİZİ BU SIR KURTARACAK

Evlilik ve Aile Danışmanı-Arabulucu Sosyolog Şule Şişman
Zahidem

istanbul Cocuk Ergen Psikologu Kadikoy Bakirkoy
5 Yaş Çocuğu

istanbuldanışmanlık ve koçluk merkezi psikologpedagog 05057675885
Negative or Positive Conditions Affect People’s Amount of Eating

istanbul Klinik Psikolog Ahmet Töremen 0542 775 01 04
Problemin tanımlanması mı çözülmesi mi ?

İSTANBUL YAŞAM KOÇU YÜKSEL KÖKSAL05354336620
BERTRAND RUSSELL’IN ‘MUTLU OLMA SANATI’ İSİMLİ KİTABINDAN ÇIKARILACAK 6 DERS

istanbul yaşam koçu 05321583555
TELEVİZYON VE AKILLI TELEFONLARA TESLİMİYET

Kişisel gelişim testleri 0505 767 5885
- Başkalarıyla Yaşayabilme Testi -

Nebahat Cempel
HER CANLI ELBET BİR GÜN GİZLİ NARSİSTİN KURBANI OLMAYI TADACAKTIR

öznur YILDIZ
HAYIR DİYEBİLME SANATI

Psikolog Nagehan Erçakar
PSİKOLOG VE PSİKİYATRİST KİMDİR?

Psikolog Ahmet Kurnaz İstanbul Bakırköy 0533 3738123
DEPRESYON

Psikolog Buse Yeğin
YEME BOZUKLUĞU NEDİR?

Psikolog Büşra Yurtsever 05537453892
DUYGULARIMIZ VE BİZ

Psikolog Esra Çakır 05333738123
Psikodiyet Nedir?

Psikolog Gülce Agat 0532 158 35 55
Karne Heyecan mı Kabus mu?

Psikolog Nurcan Kement +90 544 724 36 50
Disleksi Hastalığı

Psikolog Osman İlhan
Kişilik Bozukluğu Nedir?

psikolog pedagog aile ve çift terapisi
Dr. Psk. Aile Evlilik Çift Danışmanı Ekrem ÇULFA hakkında yazılan yorum, tavsiye, öneri ve faydalar

psikolog seden nazlı BAŞAK 0532 158 35 55
ÇOCUKLARDA DEPRESYONA GİRER

Psikolojik Danışman FURKAN ÇULFA 05057675885
Verimli Ders Çalışma için 10 Madde

sevdadiyarı şiirterapisi
KADIN SEVDİĞİ SÜRECE ...

Sevinç Kılıç Aile Danışmanı 05057675885
Öfke ve Yönetimi

Sosyolog Merve Ege tel 0505 767 5885
İNTİHAR

Uzman Klinik Psikolog Kübra Eriş 0532 158 35 55
DİKKAT EKSİKLİĞİ VE HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU (DEHB)

Uzman Klinik Psikolog Şakir ERNAS 05426763032
Kendi Varlığını Duyurma Haykırışı: Saldırganlık ve Kızgınlık

Uzman Klinik Psikolog Gülten Demirdöven 0544 724 36 50
Psikolojik Destek ve Psikoterapi ne işe yarıyor?

Uzman Klinik Psikolog Hülya Kıran 0 505 767 58 85
YAS SÜRECİ

Uzman Klinik Psikolog Pedagog Gülten Demirdöven 0532 158 35 55
BOŞANMALAR ÇOCUKLARI NASIL ETKİLİYOR?

Uzman Klinik Psikolog Pedagog Hatice Büşra Kara 05557493919
BOŞANMA SÜRECİ

uzman klinik psikolog sabiha ışık 05333738123
Antisosyal Kişilik Bozukluğu

Uzman Klinik Psikolog Tanya Halkacıoğlu
Narsist Bireylere Yaklaşım Türleri

Uzman Psikolog Gülşah Babaoğlu
Profesyonel yardım alanların ve bu desteği veren Çocuk Ergen Psikologu, Çocuk Ergen Pedagogu 3

Uzman Psikolog Hakan Özbayis-0532 496 09 66
Hamilelik Mükemmeldir

Uzman Psikolog Lale Alakberova
Qrup Terapiyası

YAŞAM KOÇU ÖĞRENCİ KOÇU SİNAN SEYFİ YETKİNER
İSTİFÇİLİK BOZUKLUĞU

 

 

 

 

0533-373-81-23

 

 

0533-373-81-23

 

İSTANBUL YAŞAM KOÇU YÜKSEL KÖKSAL05354336620
yukselkoksal10@gmail.com
Pedagojide güvenli bağlanma nedir?
22/02/2019

 

Çocukların kimliklerini oluşturabilmesi, benliklerini tanıyabilmesi ve karakterini zarara uğratacak tehlikelerden korunabilmesi için en önemli yapı güvenli bağlanma köprüsüdür. Peki bunun püf noktaları var mı? Bağ kurulursa ne olur, bağ kurulmazsa ne ile karşılaşırız?

İnsan yaşamının doğası gereği hayatımız bağlanmalar ve ayrılmalardan ibarettir. Bu dünyaya gözlerimizi açtığımız ilk zamandan itibaren ihtiyacımız olan en temel duygu ise güven duygusudur. Yaşamın ilk iki yılında anne ile çocuk arasındaki bağ ise yaşamın sonuna kadar bireyi ayakta tutabilecek bir güç olarak bilinir. Benlik algısının temeli ilk 7 yılda atılırken güvenli bağlanma ile hayatımızdaki ilk harcı almış oluruz.

Pedagojideki güvenli bağlanmanın önemi de bunun için çok önemlidir. Gelecek yıllarımızın sağlıklı olması için her birimizin ilk 2 yıl anne ile güvenli bağ kurması gerekir. Peki bunun püf noktaları var mı? Bağ kurulursa ne olur, bağ kurulmazsa ne ile karşılaşırız? Hemen öğrenelim.

Kimlik gelişimi için önemli

Pedagojide güvenli bağlanma nedir?

Çocukların kimliklerini oluşturabilmesi, benliklerini tanıyabilmesi ve karakterini zarara uğratacak tehlikelerden korunabilmesi için en önemli yapı güvenli bağlanma köprüsüdür.

Anne ile çocuk arasında ilk 2 yıl içinde oluşması gerekir. Önce anneye bağlanmak gerekir. Sonra da yaşama ve nasıl yaşanması gerektiğine bağlanırız. Buradaki anlatımda kullandığımız 2 yıl kavramı gerçek bir ifadedir ve bebeğin 2 yıl boyunca annenin güvenini kazanması gerektiğini anlatır. Anne ile kendine güveni gelen bebeklerin ilk çocukluk yılları ve ergenlik dönemleri de daha az kaygılı geçmektedir. Aynı zamanda yaşam içinde sorunlar yaşandığında pes etmeyen ve çabuk eğilmeyen kişiliklerin de özünde güvenli bağ kurmaları yatmaktadır.

İlk 2 yıl bebek, anne ile yan yana yatmalıdır

Güvenli bağlanma için ilk olarak bebeklerin kaygılı olmaması ve kendini zararda hissettiğinde annesini hemen yanında hissetmesi önemlidir. Bunun için gece uykusunda yaşanan anksiyete durumlarında bebeğin kendini güvende hissedebilmesi için annenin hemen yanında uyuması gerekir. Bunun için özel olarak geliştirilmiş olan yeni doğan bebek yatakları ya da Montessori beşikleri en iyi örnekler olacaktır.

 

Pedagojide güvenli bağlanma nedir?

Yeni doğan bebek için en uygun yatak örneği…

Ülkemizde bu yataklardan satılmaya başlanmış ve anneler için de büyük kolaylıklar oluşturulmuştur. Günümüzde birçok anne-baba tarafından yapılan en büyük yanlış daha 1 yaşındaki çocukları kendi odalarına hapsetmektir. Halbuki 2 yaşına kadar hiçbir bireyin kendine özel bir odasının olmasına ihtiyacı yoktur.

 

Kendini huzursuz hissettiği zaman sığınacak bir limana ve kokusunu hissettiğinde huzur bulacak bir anneye ihtiyacı vardır. Bunun için ilk 2 yıl bebeklerin anne yanındaki yataktan ayrı yatmaması önerilmektedir. Hatta aynı oda içindeki uzak bir konumda bulunan yatakların bile uygun olmadığı uzmanlar tarafından hatırlatılmaktadır. Aradaki mesafenin bir kol mesafesi kadar olması vurgulanmaktadır.

 

Bebekler ağladığında kucağa alınması doğrudur

Çocuk eğitiminde genel olarak yapılan genel hatalardan biri de ağlama esnasında çocuğu kendi başına bırakmaktır. Genelde ‘ciğerleri açılsın’ düşüncesi ile onun iyiliği düşünüldüğü söylense de aslında durum tam tersidir.

Fiziksel bir acı duygusu olmadığı sürece çocuklarda ağlama normal karşılaşılan bir durum değildir. Bu sebeple ağlamaların kaygıyı işaret ettiğini ve her zaman annenin bebeğini kucağına almasının uygun olduğunu ifade edebiliriz.

Çünkü özellikle de o küçük yaşlarda bebeklerin şımarıklık için ağlama numarası yapması mümkün değildir. Ve sanılanın aksine bebekler kucağa alışmazlar.

Aksine çocuklar ne kadar çok anne kokusu ile büyürlerse o kadar sıkı bağlanırlar ve kendine güvenen bireyler olurlar. “Sana çok alışacak” ya da “şımartma bu kadar” gibi söylemler ile annenin aklı bulandırılmamalıdır. Sanıldığının aksine çocukların şımarması ya da bağımlı hale getirilmesi ilgiden dolayı değil, tutarsız davranışlardan dolayı olmaktadır. Bunun için annelerin bebeklerini kucaklarına alırken ikilemde kalmaması ve onları doya doya severek sarılmaları en doğru davranış olacaktır.

Güvenli bağlanma sadece anne ile olmayabilir

Çalışan anneler için güvenli bağlanma konusu zaman zaman sekteye uğrayabilmektedir. Bu aşamada da bebeğin duygusal ihtiyacının giderilememesi ile ilgili kafalarda soru işaretleri belirmektedir. Gece uykusunda mutlaka bebeğin ilk 2 yıl anne ile yatması şarttır; ancak zorunlu durumlarda bebeğin gündüz bağ kurabileceği bir başka büyük de bulunabilir.

Bu büyük kişi büyükanne, bakıcı, teyze gibi yakın kişiler olabilir. Bakıcı olarak seçilecek olan kişinin de pedagojik anlamda çocuk bakımını çok iyi bilen şefkatli biri olmasına dikkat edilmelidir. Tabi bu süreçte anne haricindeki kişilerin bağlanma sürecini iyi oluşturmak önemlidir. Adım adım ikinci bir kişi ile bağ kurmanın bir yöntemi vardır.

Her ne şartla olursa olsun uzmanlar tarafından annelerin 6 aydan önce bebeklerinden ayrılıp işe başlamaları tavsiye edilmemektedir. 6 ay sonrasında işe başlayacak olan anne bebeğinin duygusal anlamda ihtiyaçlarını karşılayacak olan kişiye (büyük anne, bakıcı, teyze, hala) karar vermeli 6 haftalık (1,5 aylık) bağ sürecini başlatmalıdır.  Maddeler halinde daha açıklayıcı şekilde bu 6 haftanın nasıl olmasını gerektiğini inceleyebiliriz.

Çalışan anneler işe başlamadan önce 6 haftalık alıştırma dönemi

1- Anne işe başlamadan 6 hafta yani 1,5 ay önce ikinci bağlanacak olan kişinin eve yerleşmesi gerekir. Bu şekilde görsel olarak bebeğin o kişiye alışması sağlanır. Yani şu an günümüzde bakıcıların birkaç gün önceden eve gelmesi uygun değildir. Ancak bu bağ kuracak kişinin çocuk ile bir temasta ilk hafta bulunmaması gerekir. Yine her ihtiyacı annesi tarafından giderilmelidir.

2- İkinci haftaya geçiş yaptığımız zaman artık fizyolojik olarak ihtiyaçların giderilmesi sırasında ikinci bağ kuracak kişinin devreye girmesi sağlanabilir. Yani bu hafta içinde diğer kişi bebeği doyurabilir, yavaş yavaş altını değiştirmeye başlayabilir. Ancak duygusal ihtiyaç olan öğle zamanında uyutma görevini kesinlikle bu kadar erken üstlenmemelidir. Halen bu aşamada bebek, duygusal ihtiyaç olan uyku gereksinimini anneden karşılamalıdır.

3- İlk ayı geride bıraktığımız zamanda artık bebek tamamen ikinci bağ kuracağı kişi ile tüm ihtiyaçlarını yavaş yavaş gidermeye başlayabilir. Ve burada dikkat edilmesi gereken nokta ikinci bağlanacak olan kişinin bir daha değişmemesi gerektiğidir. Yani “1 ay bakıcı ile denedik, sonra büyük anne gelsin, 6 ay sonra da hala gelir” denmemelidir. Bu şekilde duygu karmaşası yaşayan bebeğin psikolojik olarak kaygı sorunu ortaya çıkabilir ve anne ile de güvenli bağı bir süre sonra kopabilir.

Bu süreç içinde sağlıklı bir şekilde bağ kurmayı başarmış olsalar bile, hiçbir şey anne ile bebeğinin gece uykusunda yan yana yatmasına engel olmamalıdır. Gece uykusu duygusal anlamda da fizyolojik anlamda da en büyük gereksinimdir. Bu duygu birikimini yaptığı zamanda bebek, annenin sıcaklığını da her zaman yanında hissetmelidir. Bu detaylara özenle dikkat ederek bebeğin güven bağını kurması sağlanmalıdır.

Güvenli bağlanmanın sağlıklı olmadığını nereden anlarsınız?

Gece korkulu olarak, ağlayarak uyanmalar gerçekleşiyorsa ilk olarak aranacak sebep bağdır. Güvenli bağlanma işindeki sır çocukların kaygısını üzerinden alarak hayata emin adımlar atmasını sağlamakta gizlidir.

Durduk yere huzursuz bir şekilde mızmız hareketler ve ağlama nöbetleri oluyorsa, uyumak istemiyorsa, yemek yedirmekte zorluk çekiyorsanız, bebeğiniz emmeyi reddediyorsa güvenli bir bağın olmadığını söyleyebiliriz.

Buna ek olarak gelecek yıllarda, çocukluk döneminde de aşırı tepkiler, asi tavırlar, karşı gelmeler, yalan söylemeler, evden uzak durmak istemeler de yine anne ile çocuk arasında güvenli bir bağın olmadığının göstergelerindendir.

Her yaşta güvenli bağlanma mümkün mü?

İlk 2 yıl içinde sağlıklı bir şekilde bağ kurulamadı ise ve sıkıntılar baş göstermeye başlamış ise güvenli bağlanma için alarmlar çalmaya başlamış diyebiliriz.

 

Pedagojide güvenli bağlanma nedir?

Her yaş grubunda tekrardan anne ile çocuğun bağlanabilmesi mümkündür. Ve yine burada da gizli sır anne ile yatmaktadır. Güvenli bağın düğümü anne ile yatmaktan ve onun huzurunu hissedebilmekten geçer diyebiliriz. Bunun için 6 haftalık güvenli bağ sürecini yaş farkı göz etmeden başlatabilirsiniz.

Tek fark ise bu sefer çocuğunuz sizin odanızda yatmayacak. Siz onun odasında ve onun yatağında güven kuracaksınız. Bunun için birkaç ipucu da şu şekilde verilebilir:

1- Yatma saati geldiğinde annenin çocuk ile beraber çocuğun odasına gitmesi gerekir.

2- Beraber yatağa uzanıp duygusal bağ kurabilmesi için ilk önce küçük bir sohbet edilmeli, belki de ardından bir masal okunmalıdır. Bu sırada saçını okşamak ve ona güzel sözler söylemek de içten olduğu sürece etkili olacaktır.

3- Çocuk gece uyuduğunda siz yanından kalkarak odanıza geçebilirsiniz. Ancak sabaha kadar onunla uyumanız daha uygun olacaktır.

4- Bu güven kurma aşamasında çocuğunuza gün içinde de sakin, uysal ve samimi yaklaşmanız önemlidir. Ona kaybettiğiniz güveni tekrardan sunmalısınız. Yani size yeniden güvenebilmelidir.

Güvenli bağlanmanın sırrı sadece uyku mudur?

Kilit nokta anne ile beraber uyumak olsa da her davranışın birbiri ile tutarlı olması gerekmektedir. Gün içinde esip gürleyip, öfkenizi kontrol edemezseniz geceleri beraber uyumanızdaki sır eksik kalacaktır.

Güvenli bağlanma sırlarındaki yapraklardan birkaçına örnekler sunabiliriz:

1- Emzirme eylemi hem sıcak hem de bağ kurmak için en önemli zaman dilimidir. Annenin göğsünde bir taraftan fizyolojik ihtiyacını giderirken, bebeğin duygusal olarak annenin güzel sözlerine de ihtiyacı vardır. Bunun için sevgi sözlerinizi hiç ağzınızdan eksik etmeyin.

2- Keyifli bir banyo da hem bağınızı kuvvetlendirebilir hem de banyoyu çocuğunuza sevdirebilir.

3- Altını değiştirme esnasında kullanılan yumuşak hareketler ve sözcükler de bağınızı kuvvetlendirebilen bir etkiye sahiptir.

4- Beraber resim yapmak, oyun oynamak, masal okumak, sohbet etmek güvenli bağlanmanın güçlerinden sayılabilmektedir.

Pedagojide güvenli bağlanma nedir?

Kısacası güvenli bağlanmanın sırrına erişebilmiş olan anneler ve babalar her zaman içindeki huzuru kaybetmeyecek ve aziz misafirlerine her zaman merhamet ile yaklaşabileceklerdir.

Kendine güvenen çocuklar yetiştirmek, sağlam adımlar ile hür bir birey olarak yaşamını sürdürmek, kararlarında seçici olabilecek insanlar için, kendine ve başkalarına saygılı bireyler için, kaygının ne demek olduğunu bile tatmayan çocuklar için güvenli bağlanma önemsenmelidir. Öğrenmemiz, çevremizdeki herkese de öğretmemiz gereken hassas bir konudur.

Kaynak: Filoji

 



398 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

BERTRAND RUSSELL’IN ‘MUTLU OLMA SANATI’ İSİMLİ KİTABINDAN ÇIKARILACAK 6 DERS - 05/04/2019
Tarihin en büyük filozoflarından Bertrand Russell’ın aykırı kitaplarından ‘Mutlu Olma Sanatı’, ufkunuzu geliştirip bakış açınızı değiştirecek yaklaşımlar sergiliyor. İ
CİNSELLİK KADINLARIN ANLAM DÜNYALARINDA FARKLI BİR KÖŞEYE OTURUR - 31/03/2019
Modern toplumlarda kadınlar için cinselliğin anlamı da farklıdır.
ANNELİK VE CİNSELLİK İKİLEMİNDE YANLIŞ BİLİNEN KONULAR - 31/03/2019
Anne olmak isteyen kadınlar farklı nedenlerle doğal ilişki içinde çocuk sahibi olamayabilirler.
ÖZGÜVEN EKSİKLİĞİ VE KURTULMA ÖNERİLERİ - 09/03/2019
Toplumda çok fazla önemsenmiyor ama özgüven eksikliği çocuk yaşlarda başlayıp yetişkin dönemde; depresyon ve sosyal fobi gibi rahatsızlıklara yol açabiliyor.
DUYGUSAL VE FİZİKSEL İHTİYAÇLARIMIZ İLİŞKİLERİMİZİ NASIL ETKİLER? - 10/02/2019
İhtiyaçlarımız bizi motive eder, yönlendirir ve harekete geçirir. Var olan enerjimizi ihtiyaçlarımızı tatmin etmek için harcarız.
HAYATINIZIN AŞKINI BULAMAMANIZIN ALTINDA YATAN 5 SEBEP - 04/01/2019
Hayatınızın Aşkı Diye Bir Şey Aslında Hiç Yoktur
AYNA HASTALIĞI: DİSMORFOFOBİ - 03/11/2018
Dismorfofobi olarak da bilinen beden dismorfik bozukluğu, dünya çapında sıkça görülen şiddetli bir zihinsel rahatsızlıktır.
BİÇTİĞİNİ BEĞENMİYORSAN EKTİĞİNE BAKACAKSIN - 27/01/2018
Geçen gün yakışıklı bir delikanlı ile tanıştım, 12 yaşlarında olmasına rağmen lise çağlarındaymış gibi olgun ve mükemmel bir delikanlı. Annesi ANA-BABA FARKINDALIĞI eğitimi sınıflarımdan birindeydi ve en heyecanlı öğrencilerimdendi.
KARNEDE Kİ KÖTÜ NOTLARIN SORUMLUSU KİM? - 25/01/2018
Çocuklarımız çalışmalarının karşılığını ellerine tutuşturulan bir karne ile size getirecekler ve belki de bazılarımız sonuçtan fazla memnun kalmayacak.
 Devamı