Ekrem Çulfa
-
ÇOCUKLARDA HAYALİ ARKADAŞ - Hayali
arkadaş, hayal ile gerçek arasındaki farkın çok belirgin olmadığı okul öncesi
dönemde sık görülen bir durumdur. Dışarıdan bakıldığında endişe verici bir
durum gibi gözükse de aslında normal gelişimin bir parçası. Hemen hemen her
çocukta yaşanır. Aslına bakarsanız çocuğunuzun gelişimi açısından çok normal ve
olması gereken bir süreç. Hayali
arkadaşlar, çoğunlukla çocukların soyut olan hayal ile somut olan gerçeğin
farkına henüz net olarak varamadıkları okul öncesi dönemde, yani 3-5 yaş
arasında sıklıkla rastlanılan bir durumdur. Çocuk gelişimi açısından
bakıldığında hayali arkadaşlar ilk karşılaşıldığında anne-babaları
endişelendiren ama aslında normal gelişim seyrinde çokça karşımıza çıkan bir
durum. Hayali
arkadaşlar genellikle çocukların baş etmekte zorlandıkları sıkıntıları çözmek,
zorlandıkları durumlarla baş etmek içindir. Bu hayali arkadaşlar, çocuğunuzun
iç dünyasında huzursuzluk yaratan durumların açığa çıkmasına ve çözülebilmesine
yardımcı olmak, günlük stres faktörleriyle uğraşmak gibi konularda ona yardımcı
olabilir. Bazen
çocuklar sahip olmak istedikleri özellikleri hayali arkadaşlarına yükleyerek
farklı roller deneme fırsatını da elde edebilir. Oyunlar sırasında hayali
arkadaşlarına bağırabilirler. Onları eve davet edip misafircilik oynayabilir,
bazen onlara yardım edebilir ve bu sayede farklı rollere bürünebilirler.
Çocuğunuz hayali arkadaşlarının annesi, babası ya da öğretmeni olarak, tıpkı
kendi annesi, babası ya da öğretmeninin ona davrandığı şekilde oynayarak bir
oyunu sürdürebilir. İşte tam da bu noktada çocuğunuz aslında kendi anne-babası
başka bir deyişle sizinle ilgili ya da öğretmeniyle ile olan ilişkilerine dair
ipuçları verebilir. Bu tarz oyunlarda çocuklar çok memnun oldukları, hoşlarına
giden durumları canlandırabilirken; bazen de canlarını sıkan, hoşlarına
gitmeyen ve değiştirilmesini istedikleri bazı durumları canlandırarak
yetişkinlere önemli mesajlar veriyor olabilir Özellikle
aile içinde yaşanan sıkıntılı dönemlerde, anne-baba ayrılığı, yeni bir kardeşin
aileye katılımı, ailede yaşanan ölüm ve yas durumları, sağlık problemleri,
taşınma, iş değişikliği, yuvaya başlama, yuva değiştirme gibi yaşam olaylarının
ortaya çıktığı zaman dilimlerinde hayali arkadaşlarla oynanan oyunların
sıklığında artış görülebilir. Bu sayede çocuklar, iç dünyalarında yaşadıklarını
oyunlar sayesinde dış dünyaya transfer ederek bu zor dönemlerle daha rahat baş
edebilirler. Lütfen çocuğunuzun hayali arkadaşıyla oynamasına izin vermemezlik
etmeyin. Bırakın
rahat rahat oynasın. Size hayali arkadaşından bahsederse anne-baba olarak onu
sakince dinleyin, ama çok fazla dahil olmayın. Arada onlarla oynayabilirsiniz
ama mümkün olduğunca bu öykünün içinde tam olarak yer almayın. Katılımcı olun
ama kendi fikirlerinizi katmayın. Çocuğunuzun sunduğu durum dahilinde
oynayabilirsiniz. Ama belli sınırlar da olmalı. Çocuğunuz söylemediği müddetçe
hayali arkadaşı aktivitelere dahil etmeyin. Ama tabii yine belirtelim, eğer
sizden hayali arkadaşıyla oynamanızı isterse oynayın. Ama liderliği çocuğunuza
bırakın ve bırakın oyunu o yönlendirsin. Çocuğunuzun kendi yaptığı şeyler için
hayali arkadaşını suçlamasına izin vermeyin. ‘Hayali
arkadaşlarla oynanan oyunlar çocukların güç, otorite, ilişki kurma şekilleri
gibi kavramları öğrenmesine fırsat tanır. Bırakın oynasın. Ne zaman müdahale etmeli? Eğer
çocuğunuz 5 yaşını geçtiyse ve hala sıklıkla gerçek arkadaşları yerine hayali
arkadaşlarıyla oynamayı ve vakit geçirmeyi tercih ediyorsa bu durum biraz
sıkıntı yaratabilir. Sosyal ortamlarda bulunmayı çok tercih etmiyor veya
reddediyorsa bu, çocuğunuzun iç dünyasında yaşanmakta olan duygusal bir
sıkıntının habercisi olabilir. Bu noktada bir uzman desteğine başvurmak
izlenmesi gereken en uygun yoldur. Gerçek
arkadaşlarıyla iletişim kurmakta zorlanan çocuklar genellikle hayali
arkadaşlarıyla oyun oynamayı tercih eder. Burada siz anne-babalara düşen en
önemli görev; çocuğunuzun gelişim özelliklerini takip etmek ve onu
gözlemleyerek tanımak. Arkadaşlarıyla ilişkileri ve onlarla nasıl iletişim
kurduğuyla ilgili bilgi sahibi olun. Aynı zamanda arkadaşlarıyla ne oynuyor;
nasıl oynuyor gibi soruların yanıtlarını araştırın. Bu noktada bilgi ve destek
alabileceğiniz en önemli kişiler çalışıyorsanız çocuğun bakımını sağlayan
kişiler ve bir okul öncesi kuruma devam ediyorsa yuvadaki öğretmeni ve yuva
pedagogudur. Tüm bu
kişilerle iletişim ve işbirliği halinde olmak ve çocuğumuz hakkında bilgi
alışverişinde bulunmak, çocuğumuzdaki gelişimi ve farklılıkları birlikte
konuşmak, gereken durumlarda uygun müdahaleleri yapmak için çok önemli. Anne-baba
olarak çocuğunuzu yaşıtlarının bulunduğu ortamlara girmek konusunda olumlu
yönlendirin. Ayrıca bunun için fırsatlar yaratabilirsiniz. Doğum günü
partileri, parklar, oyun grupları ve yuvalar, sosyal ve sportif faaliyetler,
çocuk tiyatroları aynı yaş grubundan çocukların birlikte vakit
geçirebilecekleri eğlenceli ortamlara örnek olabilir. Bu tarz ortamlarda
bulunarak yaşıtlarıyla vakit geçiren ve bundan keyif alan çocuklar, hayali
arkadaşlarının yerine gerçek arkadaşlarını koymayı tercih edebilirler. Filiz
Gülgör- Çocuk Ergen ve Aile Danışmanı İletişim ve Randevu 0505 767 58 85 ÇOCUKLARDA DİSİPLİN Disiplin;
güven ve devamlılık duygularının gelişimi için gereklidir. Anne baba tarafından
belirlenen sınırlar ve çizilen çerçeveler, çocuğun davranış repertuarını
belirler. Hangi durumda nasıl davranılır? Hangi davranış, hangi sonuca neden
olur? Sorularının cevabı, çocuğun kafasında belirir. Bu sayede çocuk kendine ve
çevresine güven duymayı öğrenebilir. Sınırların olmadığı bir ortamda çocuk
nasıl davranacağını bilemez, bu da onu tedirgin eder. Disiplin, sadece
istenmeyen davranışları cezalandırmak değildir. Tam tersi, disiplin; çocuğun
kişiliğine, gelişim dönemine uygun davranışları öğrenmesi için ona destek
olmak, kendi iç kontrolünü ve sorumluluğunu geliştirmesine fırsat vermektir.
Hayatı düzenlemeye yardımcı olan davranış ve sorumlulukların kazandırılmasıdır. Temel birkaç
kural belirleyin ve tutarlı olarak onları uygulayın. Bağırmak, azarlamak,
vurmak kesinlikle olumlu davranışın gelişmesine yardımcı olmaz. Örneğin
masasındaki saati düşürüp kırmışsa tamiri için kendi harçlıklarını kullanmasını
belirtin. Olumsuz
davranışa odaklanmak yerine olumlu davranışa odaklanın ve onu pekiştirin. Sizin
de anne baba olarak kurallara uymanız, model olmanız çocukların davranış
gelişimindeki en önemli etkendir. Çocuğunuza seçim yapabilmesi için
alternatifler sunun. Bir durumu dayatmak yerine onun da söz hakkı almasını
sağlamak kurallara uyma olasılığını arttıracaktır. Çocuğunuz
bir sorunla karşılaştığında onu dinleyin, duygularını ifade etmesi için teşvik
edin. Çocuklar için belirsiz sınırlar kadar, çok katı kurallar ve aşırı yüksek
anne baba beklentileri de kişilik gelişiminde sorunlar yaşamasına neden
olabilir. Çocuklar deneyerek, gözlemleyerek, yaşayarak öğrenirler. Bazı
durumlarda davranışlarının sonucunu yaşamalarına izin vermek, bazı durumlarda
ise kural koyarak ve önlem alarak onları korumak gerekir. ÇOCUKLARDA KONSANTRASYON
PROBLEMLERİ Çocuğunuz
konsantrasyon problemleri varsa, gösterdiklerinizden çabuk sıkılır, eksik yapar
ya da çok uzun bir süre yapması gereken işin başında dursa bile tepkisiz
davranır. Dikkatini
önündeki uğraşına veremez ve dikkat dağıtmak için anlamsız sorular sorar.
Problem genellikle masa başı eğitimlerde kendini gösterir. 5 yaşında çocuklara
genellikle noktaları birleştirme, şekil kopyalama, boyama, ardı ardına 4
rakamın ezbere tekrarlanması gibi eğitimler verilebilir.Konsantrasyon problemi
işte bu noktada kendini gösterir. Çocuk şekli tam kopyalayamaz, noktaların
arasını tam olarak birleştirmez, ezbere tekrarlarda ise ya en son duyduğunu ya
da ilk söyleneni tekrarlar, aradakileri unutur. Onun gözünü
açtığı andan itibaren aşırı uyarıcıya maruz kalması konsantrasyon probleminin
oluşmasında önemli bir etkendir. Çocuk gereğinde fazla oyuncak, bilgisayar ve
televizyon gibi uyuracılarla vakit geçirirse, odanın içinde hangisiyle
oynacağını şaşırır ve oynadığına ilgisini veremez. Bunun nedeni aklının hep
diğerinde olmasıdır. Bilgisayar ve
televizyon gibi uyarıcıların, gelişmekte olan çocuğun, beyin ve göz arasındaki
sinir sistemini olumsuz etkileri vardır. Bu aletlerde, gözle fark edilmeyen
hareketler, göz hareketlerinde bir uyumsuzluğa yol açar. Gözün fark edilmeyen
aşırı hareketliliği beynin gözle olan ilişkisini olumsuz etkiler. Bu da dikkat
konsantrasyon sürecinde yeterliliği azaltır. Çocuğunuzun yaşına uygun olmayan
oyuncak makineleri hayatından kaldırın. Aşırı uyarıcılar doyumsuzluk ve
sonrasında da isteksizlik getirir. Bu isteksizlik motivasyonun olmadığı yerde
konsantrasyonda da sağlıklı ve etkin olamaz. MYLİFE
PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE KOÇLUK MERKEZİ : 0505 767 58 85
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
Yazarın diğer yazıları
Eşlerin sorun çözme becerilerinin evlilik uyumuna etkileri
- 25/07/2018
Eşlerin sorun çözme becerilerinin evlilik uyumuna etkileri
Evlilikte mutluluk ve huzur evli çiftlerin ilişki kurmadaki yeterlilikleri ile ilişkilidir. Bu nedenle sorun çözme önemli bir ilişki kurma başarısıdır. Evlilik doyumu ile sorun çözme beceri
HER ÜZÜNTÜ DEPRESYON DEĞİLDİR
- 13/03/2018
Üzüntü, kayıp veya hayal kırıklığı yaratan olumsuz bir olayı çarpıtmadan tarif eden gerçekçi algılar tarafından yaratılan, normal bir duygudur.