Ekrem Çulfa
Kendi Varlığını Duyurma Haykırışı: Saldırganlık ve Kızgınlık Sosyal bir varlık olan insan kendi içindeki gizemi keşfedip
ulaşma uğruna ilk olarak fizyolojik ihtiyaçlarını giderdikten sonra bir ferdi
olduğu sosyokültürel yapıya aidiyet ve sevilmeye yönelik gereksinimlerinin
karşılanmasında kendini oluşturan kişilik yapbozunda kilit parçasını bulup
yerleştirmesi toplumda kabul görme algısı kişiyi değerli ve önemli bir birey
olarak algılanmasını topluma entegre olmasını ve empatik bir bakışla toplum
kültünü taşıma mutluluğu ve gururunu yaşamasını sağlar. İnsan psikolojisi
üzerinde çok güçlü bir etkiye sahip olan aidiyet, kabul görme ve sevilme
duyumları toplumda bu gereksinimlerini karşılayamayanların tepkisi toplumun
istediği yönün tam karşıtı davranışlar geliştirmeye başlıyor. Birey toplum
tarafında kale alınmadığı algısının verdiği kızgınlık, düşmanca düşünceler ve
saldırganlık dürtüleriyle toplum tarafında oluşturan ve sevilen bütün canlı ve
nesnelere yönelik yıkıcı bir davranış sergilerler. Bireyin yıkıcı
davranışlarının ortaya çıkmasında psikososyal, psikodinamik, nörobiyolojik,
çevresel faktörlerin yanında bağlanma stilleri, ebeveynlik tutumları, eğitim ve
bakım kalitesi gibi değişkenlerin etkileşimi saldırganlık ve kızgınlık
davranışlarının gelişmesinde etkili olmaktadır. Agresyon terimi bedensel ve
ruhsal açıdan başka canlılara ve nesnelere zarar vermek amacıyla, kızgınlık,
öfke ve nefret dolu yıkıcı her türlü davranışı tanımlamaktadır. Saldırganlık
davranışları; bireyin varlığını duyma uğraşıdır, çığlığıdır. Çünkü birey
bileşeni olduğu toplumda kendini nesne yani cansız duygusuz bir durumdan
çıkarabilmesi için ya yaşam içgüdüsüyle çoğunluğun yaptığı gibi bir şeyler
yaratarak, oluşturarak hem toplumda aidiyetlikle, kabul görmeyle birlikte
ekonomik olarak da bir kazanç sağlayarak hayatını idame ettirip emosyonel
olarak hayata katılması ya da ölüm içgüdüsüyle bir şeyleri yok ederek, yıkıcı
davranışlardan haz alarak kendisinin dışlandığı kabul görülmediği, sevilmediği
algılarıyla çoğunluğa karşı bir haykırış olarak saldırganlık davranışları
sergilemektedir. Yüzüne taktığı duygusuz ve öfkeli maskesinin altında
"beni bu yalnızlıktan kurtarın" mesajı vardır. Amerika'da ünlü bir
şarkıcıyı öldüren zanlının ifadesinde bunu net olarak görebiliriz; "onu
öldürmemin sebebi o çok popülerdi seviliyordu bende onu öldürürsem bende
popüler olurum ya da onun yerine geçerim diye yaptım". Kişi toplumda
popüler olamadığında, sevilmediğinde ve kabul görülmediğinde içindeki
kızgınlık, çaresizlik duygularını toplumda hoş görülen bütün canlı ve yapılara
yöneltir. Burada bir paradoks var aslında; kişi bu duruma düşmesinin nedenini
topluma yüklüyor ve kendini kader kurbanı olarak algılıyor. Düşmanca
düşüncelerinin altında yatan sebep de budur; çevresi tarafından düşürülmesi.
Örneğin hırsızlıktan hüküm giyen birinin neden böyle bir şey yaptın "kimse
bana iş vermiyor" demesini örnek gösterebiliriz. Kişinin kendi varlığını
diğerlerine kanıtlama çığlığını küçüklüğünde kulaklarımızı tıkadığımızda
onlarda kendi varlığını göstermek için yıkıcı davranışlara başvurarak kendini
göstermeye çalışır. Sağlıklı bir kişilik gelişimi için bireyin sırtını
yaslayabileceği birilerine aidiyet duyması, değerli biri olarak çevresinde
kabul görülmesi ve en önemlisi özel, eşsiz biri olarak bunun hayatında önemli
bir yerlere sahip kişiler tarafından sevildiğini bilmesi, algılaması ve
anlaması gerekir.
sakirernas@gmail.com
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
Yazarın diğer yazıları
Kendi Olmanın Orijinal Otantikliği: Özbenlik, Özgüven ve Özfarkındalık
- 13/01/2018
Bizi biz yapan şey nedir? Kişiliğimizi oluşturan oluşturan iki temel boyut var; biri kimine göre genetik mirasımızın bir hediyesi veya kimine göre bir vebası olan mizaç(huy), diğeri ise çevresel etmenlerin etkileşimiyle gelişen karakter.
Pazartesi sendromu nedir?
- 11/01/2018
Kişi ekonomik kaygılarını mesai başlangıç günü olarak kabul edilen pazartesi günü Afrika’da her gün bir ceylan uyanır yaşamak için dünddn hızlı Koşmalı Afrika’danHer gün biraz daha aç kalmamak için benden hızlı koşmak hikayesind
Pazartesi sendromu nedir?
- 10/01/2018
Pazartesi sendromu ile nasıl baş edebiliriz pazartesi sendromu danışma hattı 0544 724 36 50 kişi ekonomik kaygılarının mesai başlangıç günü olarak kabul edilen Pazartesi günü Afrika'da her gün bir ceylan uyanır
DUYGUSAL VE DÜŞÜNSEL ZİHNİN NÖROBİYOLOJİSİ
- 11/09/2017
Kendi içsel acısıyla depreşen birey hayatın anlam ve tadını sağlayan duyguların merkezi olan Limbik Sistem bu durumu snaptik bir elektrokimsayal bir taşıyıcı olan nörotransmitterle olaya müdahale etme emrini verişinin farkındalığını algılamaz.
DUYGUSAL VE DÜŞÜNSEL ZİHNİN NÖROBİYOLOJİSİ
- 11/09/2017
Kendi içsel acısıyla depreşen birey hayatın anlam ve tadını sağlayan duyguların merkezi olan Limbik Sistem bu durumu snaptik bir elektrokimsayal bir taşıyıcı olan nörotransmitterle olaya müdahale etme emrini verişinin farkındalığını algılamaz.