Ekrem Çulfa
Bir hayat vardır başkalarına ait, onu yaşamak zorunda bırakılırsın, kendin gibi olamazsın, her aynaya baktığında içindeki beni haykırmak istersin dünyaya ama yapamazsın, toplumun kölesi olmuşsundur bir kere, seni çevreleyen cam vanusu kıramazsın, her kırmak istediğinde eline batıcak olan cam kırıkları gelir aklına, aslında bunlar sadece beynini kemiren bir kaç metofor müsveddesidir. Asıl yüzleşemediğin, kabuğundan çıkıp, sen olmayı başardığında, ailenin, toplumun sana yönelttiği 'sen artık bir hiçsin' bakışlarına maruz kalmandır. Midende bir hüzünle yaşarsın hep, yıllar önce oturmuştur bir kere midene bu sancı, senin bir parçan olmuştur bir kere, bu acı olmadan hayatın nasıl olacağını hayal bile edemiyecek kadar hem de. Yıllar böyle geçip giderken, sen eğitimine dört elle sarılıp, insanlara Kant'ın Saf aklın eleştirisi ayarındaki özgür düşünme teorilerini bilgelikle sunarken, aslında en çok kendini özgür olduğuna inandırmaya çalışırsın. Ama ruhundaki çatışmalardan kurtulamazsın, düşünmekle var olmak arasındaki ince çizgiyi düşünürsün hep. Descartesin 'düşünüyorum, öyleyse varım' cümlesinde ki ruh-beden-zeka üçlüsünün bir çatışması olduğunu bilirsin yaşadıklarının ama buna meydan okuyacak gücü bulamazsın kendinde. ... ve.... günlerden bir gün sınav kaygısı şikayeti ile gittiğin psikologa ruhuna açarken bulursun kendini, sınavlarda tam not alamamanın sen de yarattığı yetersizlik, değersizlik hissini itiraf ederken. Nerden çıkmıştı tüm bunlar dersin kendine, senin sınav kaygısı için gittigin psikolog geçmişine inmeye çalışmış, aileni, anne baba ilişkilerini analiz etmeye başlamıştır bir kere. Arkadaşlarınla olan problemlerini, onlara söylemeye bir türlü cesaret edemediklerini dile getirmeni istemiştir. Sen anlattıkça ve ruhundaki o derin çatışmaları resmettikçe, tüm acılarına neden olan duygu daha çok ortaya çıkmıştır: İnsanların onayını kaybetme ve onların gözünde değersizleşme korkusu. Psikoloğun senin korkunu tanımladığı an, beyninde şimsekler çakmıştır. İlk defa yaşadığın korkunun tanımıyla yüzleşmişsinder sen, gözlerinden yaşlar boşalmıştır, arkadaşlarınla yaşadığın zorluklar, onlara kızıp, öfkelendiğin anlarda, onların sevgisini kaybetmemek uğruna hep sustuğun durumlar birer birer film şeridi gibi canlanmıştır zihninde. Ne kadar da yerinde bir tanıdır bu, arkadaşının arabasında seyahat ederken, elindeki kahvenin yere düşüp, arabayı kirletmesi durumunda, arkadaşının artık seni eskisi kadar sevmeyeceğine inanmak başka neyle açıklayabilirdin. Üstelik onun için yaptığın tüm yardımlar ve her sıkıntısında yanında olmana rağmen. Çünkü sen en mükemmel olmayı seçmişsindir, çünkü ruhun sevgiyi haketmenin formülünü hata yapmamak olarak algılamıştır var olduğu müddetçe. Ama psikoloğun dediği gibi, bunlar öğrenilmiş korkulardır. Geçmişinde ki yaşanmışlıkların eseridir bunlar. Birden annen canlanır gözünde. Onun istediği gibi olmadığında, sana yönelttiği o hata affetmeyen, sevgiden yoksun bakışlar ne kadar da içlemiştir içine. O bakışlara, annenin şuçlayıcı ve yıkıcı eleştirilerine maruz kalmamak için hep en mükemmel olmaya çalışmışsındır tüm çocukluğun boyunca. Ve o gün terapi odasını terkederken, kendine bir söz vermişsindir. Hata yaptığında, insanların seni sevmeyeceği endişesinin üzerine gidecek ve bu inancının gerçek olmadığını yaşayarak kendine ispatlayacaksındır. Ve işte o zaman kendi değer yargılarınla yoğrulmuş bir hayat için, haps olduğun o cam vanusu kırma cesaretine sahip olacaksındır.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
Yazarın diğer yazıları
5 Yaş Çocuğu
- 21/03/2015
5 Yaş Çocuğu
4 Yaş Gelişim Özellikleri
- 18/03/2015
4 Yaş Gelişim Özellikleri
Üç Yaş Çocuğu Gelişim Özellikleri
- 17/03/2015
Üç Yaş Çocuğu Gelişim Özellikleri
Nietzsche Ağladığında
- 13/03/2015
Nietzsche Ağladığında
2 Yaş Dönemi Gelişim Özellikleri ve 2 Yaş Dönemi Psikolojisi
- 10/03/2015
2 Yaş Dönemi Gelişim Özellikleri ve 2 Yaş Dönemi Psikolojisi
1 yaş Çocuğu Gelişim Özellikleri
- 07/03/2015
1 yaş Çocuğu Gelişim Özellikleri
Doğum ve Psikoloji
- 03/03/2015
Doğum ve Psikoloji
Kind und Scheidung
- 01/03/2015
Kind und Scheidung
Çocuk ve Boşanma
- 28/02/2015
Çocuk ve Boşanma
Devamı