Ekrem Çulfa


Kadikoy Psikoloji, Danışmanlık, Rehberlik
ve Koçluk Merkezi


0216 347 60 03  &  0505 767 58 85

Çocuk ve Ergen Psikolojisi
Dikkat eksikliği ve Hiperaktivite, Özgüven problemleri, Kural tanımama, Kardeş kıskançlığı Çocuk zeka testleri, Çocuk gelişim testleri, Çocuk resimlerinin değerlendirilmesi.
Bireysel Psikoterapi
Fobiler, Depresyon, Panik atak, Takıntılar Kaygı, Yeme bozuklukları, Stresl, Dikkat dağınıklığı, Yas terapisi, Hayır diyememe, Özgüven, Bağımlılık
Aile Pisikoterapi
Hamilelik, Depresyon, Aldatma, Cinsel Problemler, Şiddetli Geçimsizlik, Boşanma ve Sonrası Sorunları.
Danışmanlık Eğitimleri
Boşanma, Çocuk - Yaşam Koçluğu - Eş Seçimi, Hamilelik - Evlilik Öncesi Eğitimleri, Akıl Oyunları, Robotik -
Köşe Yazıları
YENİ NORMAL DE AİLELER ÇOCUKLARA NASIL YAKLAŞMALI

Aile A Evlilik Danışmanı İlişki Uzmanı Prof Dr Ekrem Çulfa 0533-3738123
ŞEHİTLİK

Aile-Bireysel Psikolog Fulya Beyribey +90 (546) 932 46 24
ÇOCUK VE ERGENLERDE OBSESİF KOMPULSİF BOZUKLUK

Aile Danışmanı Psikolojik Danışman Dilek Tangülü Dinçer 05363791848
AŞK MI DEĞİL Mİ?

Aile Danışmanı ve Yaşam Koçu Merve Maltaş Kılıç 05333738123
YAŞAM KOÇLUĞU NEDİR?

Aile Evlilik Çift Danışmanı Filiz Gülgör
Eşlerin sorun çözme becerilerinin evlilik uyumuna etkileri

Aile Evlilik Çift Danışmanı Sinem Sayışman 05057675885
Çocuklara Uygulanan Psikolojik Testler ve Uygulanma Amacı

Aile Evlilik Çift Terapisti Fulya Güner 0532 158 35 55
OKB’nin Nedenleri..

Aile ve Çift Danışmanı Psikologataknşahin 05057675885
- Mutlu Evliliğin Sırları Nelerdir -

Aile Yaşam Öğrenci Koçu Ayşim Çulfa
Ebeveynler Çocuklarının Karne Notları İle ilgili Nasıl Bir Tutum İçinde Olmalılar?

Anadolu Yakası Avrupa Yakası Uzman Klinik Psikolog Pedagog Randevu Telefonu 0533-3738123
TOPLU İNTİHARLAR - FAMILICIDE KAVRAMI

çocuk gelişim uzmanı Suzan SEVİNDİK
ÇOCUKLAR NEYİ UNUTMAZ.

Dr. Mehmet A. Eroğlu Yaşam-Eğitim Koçu 0544 7243650
İkigai

evlilik cinsel terapist nesrin örek 05057675885
Cinsel isteksizlik nasıl ele alınmalı ve tedavi edilmelir?

Evlilik Danışmanı Mehmet Ersoyoğlu
EVLİLİĞİNİZİ BU SIR KURTARACAK

Evlilik ve Aile Danışmanı-Arabulucu Sosyolog Şule Şişman
Zahidem

istanbul Cocuk Ergen Psikologu Kadikoy Bakirkoy
5 Yaş Çocuğu

istanbuldanışmanlık ve koçluk merkezi psikologpedagog 05057675885
Negative or Positive Conditions Affect People’s Amount of Eating

istanbul Klinik Psikolog Ahmet Töremen 0542 775 01 04
Problemin tanımlanması mı çözülmesi mi ?

İSTANBUL YAŞAM KOÇU YÜKSEL KÖKSAL05354336620
BERTRAND RUSSELL’IN ‘MUTLU OLMA SANATI’ İSİMLİ KİTABINDAN ÇIKARILACAK 6 DERS

istanbul yaşam koçu 05321583555
TELEVİZYON VE AKILLI TELEFONLARA TESLİMİYET

Kişisel gelişim testleri 0505 767 5885
- Başkalarıyla Yaşayabilme Testi -

Nebahat Cempel
HER CANLI ELBET BİR GÜN GİZLİ NARSİSTİN KURBANI OLMAYI TADACAKTIR

öznur YILDIZ
HAYIR DİYEBİLME SANATI

Psikolog Nagehan Erçakar
PSİKOLOG VE PSİKİYATRİST KİMDİR?

Psikolog Ahmet Kurnaz İstanbul Bakırköy 0533 3738123
DEPRESYON

Psikolog Buse Yeğin
YEME BOZUKLUĞU NEDİR?

Psikolog Büşra Yurtsever 05537453892
DUYGULARIMIZ VE BİZ

Psikolog Esra Çakır 05333738123
Psikodiyet Nedir?

Psikolog Gülce Agat 0532 158 35 55
Karne Heyecan mı Kabus mu?

Psikolog Nurcan Kement +90 544 724 36 50
Disleksi Hastalığı

Psikolog Osman İlhan
Kişilik Bozukluğu Nedir?

psikolog pedagog aile ve çift terapisi
Dr. Psk. Aile Evlilik Çift Danışmanı Ekrem ÇULFA hakkında yazılan yorum, tavsiye, öneri ve faydalar

psikolog seden nazlı BAŞAK 0532 158 35 55
ÇOCUKLARDA DEPRESYONA GİRER

Psikolojik Danışman FURKAN ÇULFA 05057675885
Verimli Ders Çalışma için 10 Madde

sevdadiyarı şiirterapisi
KADIN SEVDİĞİ SÜRECE ...

Sevinç Kılıç Aile Danışmanı 05057675885
Öfke ve Yönetimi

Sosyolog Merve Ege tel 0505 767 5885
İNTİHAR

Uzman Klinik Psikolog Kübra Eriş 0532 158 35 55
DİKKAT EKSİKLİĞİ VE HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU (DEHB)

Uzman Klinik Psikolog Şakir ERNAS 05426763032
Kendi Varlığını Duyurma Haykırışı: Saldırganlık ve Kızgınlık

Uzman Klinik Psikolog Gülten Demirdöven 0544 724 36 50
Psikolojik Destek ve Psikoterapi ne işe yarıyor?

Uzman Klinik Psikolog Hülya Kıran 0 505 767 58 85
YAS SÜRECİ

Uzman Klinik Psikolog Pedagog Gülten Demirdöven 0532 158 35 55
BOŞANMALAR ÇOCUKLARI NASIL ETKİLİYOR?

Uzman Klinik Psikolog Pedagog Hatice Büşra Kara 05557493919
BOŞANMA SÜRECİ

uzman klinik psikolog sabiha ışık 05333738123
Antisosyal Kişilik Bozukluğu

Uzman Klinik Psikolog Tanya Halkacıoğlu
Narsist Bireylere Yaklaşım Türleri

Uzman Psikolog Gülşah Babaoğlu
Profesyonel yardım alanların ve bu desteği veren Çocuk Ergen Psikologu, Çocuk Ergen Pedagogu 3

Uzman Psikolog Hakan Özbayis-0532 496 09 66
Hamilelik Mükemmeldir

Uzman Psikolog Lale Alakberova
Qrup Terapiyası

YAŞAM KOÇU ÖĞRENCİ KOÇU SİNAN SEYFİ YETKİNER
İSTİFÇİLİK BOZUKLUĞU

 

 

 

 

0533-373-81-23

 

 

0533-373-81-23

 

istanbul Cocuk Ergen Psikologu Kadikoy Bakirkoy
Çocuklarda Gelişimsel Korkular
30/10/2014

Çocuklarda Gelişimsel Korkular ve Baş Etme Yöntemleri

 

Yeni ve bilinmeyen her şey insanı tehdit eder. Korku karşılaşılan yeni bir durum karşısında mantık ile kontrol edilemeyen bir tehdit hissidir. Korku güçlü bir kaçma hissi, hızlı kalp atışları ve kaslarda gerginlik gibi belirtilerin ortaya çıktığı yoğun bir duygusal uyarılmadır. Korku duygusu yaşadıkça öğrenilen tek duygudur. Korku insanlarda hiç olmadığında ya da yüksek seviyede olduğunda çeşitli problemler yaşanmaktadır. Çocuklarda ki birçok korku gelişimsel kaynaklıdır. Çocuklar bedensel ve zihinsel yetenekleri arttıkça bir takım korkular ile baş etmeyi öğrenmekte ve gelişimlerine has bir takım yeni korkular geliştirmektedirler. Bu korkular normaldir ve sağlıklı gelişimin bir parçasıdır. Korku duygusu yaşamak ve bu duygu ile baş etmeye çalışmak, çocukların kendilerini tehlikelerden korumalarını sağlamaktadır. Aynı zamanda ileride yaşayacakları beklenmedik durumlara karşı daha hazırlıklı olmalarını sağlamaktadır.

 

Çocukların içinde bulundukları yaş grubuna göre geliştirdikleri bir takım korkular aşağıda belirtilen şekildedir:

Yabancılama Korkusu

Bebekler 8. aydan itibaren çocuklar net bir şekilde annenin yüzünü yabancı kişilerden ayırabilmektedirler. Bu sebepten dolayı yabancı bir kişi gördüklerinde ağlamakta ve yabancı bir kişinin fiziksel temasına korku ile tepki göstermektedirler. 1,5 yaşına kadar bebeklerin bu korkuyu yenmeleri beklenmektedir. Çocuk 3 yaşından itibaren anneden yavaş yavaş bağımsızlaşmaktadır. Eğer bir çocuk 3,5–4 yaşından sonra hala bir yabancı gördüğünde ağlıyor ve annesinin yanından ayrılmak istemiyorsa, bir uzmana danışılması gerekmektedir.

Düşman Algısı Korkusu

14 – 18 aylık bebeklerde bir düşman algısı korkusu gelişmektedir. Bu dönemde bebekler artık yetişkinlerin mimiklerini, yüz ifadelerini algılayabilmektedirler, örneğin, bir yetişkin sesini yükselttiğinde, öfkelendiğini hissetmektedirler. Bu sebepten dolayı yetişkinin öfkeli yüz ifadesine bebekler büyük bir korku ile tepki verebilirler.  Bu dönemde çocuklar doğa olaylarına karşı da oldukça hassastırlar, örneğin, fırtına, şimşek çakması ya da yüksek ses gibi olaylarda çocuklar da büyük korku yaratmaktadır. Bunun yanı sıra çocuklar hayvanlardan da uzak durmaktadırlar. Özetle çocuklar bu dönemde dış dünyayı daha iyi algılamakta ve yabancı oldukları durumlara ve objelere karşı korku ile tepki göstermektedirler. Çocuklar zihinsel ve bedensel gelişimlerine göre bir takım korkuları yenip, bir takım yeni korkular geliştirebilmektedirler. 5 – 6 yaşından itibaren çocukların karşılaştıkları yeni durumların daha iyi şekilde üstesinden gelebilmeleri ve daha az korku duygusu yaşamaları beklenmektedir.

 

Hayal Kurma Yeteneği İle Gelişen Korkular

Çocuklarda 2 yaşından itibaren gelişen hayal kurma yeteneği ile yeni korkular gelişmektedir. Çocuklar bu dönemde dış dünya hakkında daha fazla bilgi sahibidirler. Ancak henüz gerçek dünya ve hayalleri arasında ki farkı ayırt edemezler. Bu dönemde çocuklarda gece kâbusları başlamaktadır ve bu kâbusları gerçek gibi algılarlar. Annelerinin anlattığı bir hikâyede korku uyandırıcı bir unsur varsa, bunun gerçek olduğunu düşünüp, korku geliştirebilirler.

 

3 yaşından itibaren ise bu korkulara sihir ya da doğaüstü güçlerin varlığı ile ilgili korkular eklenmektedir. Hayaletler, canavarlar çocukların hayal dünyalarında ki yeni korku unsurlarıdır. 4–5 yaşlarında çocukların korkuların da artışlar görülmektedir. Bunun nedeni, gelişen zihinsel yetenekleri sayesinde daha iyi hayal kurabilmeleridir. Ancak doğa olaylarını tam olarak açıklayamamaları ve iç dünyalarını nesnel dünyadan tam olarak ayrıştıramamaları korkularını arttırmaktadır. Örneğin, çocuklar yataklarının altında bir hayaletin olduğuna ya da perdenin arkasında bir cadının onları izlediğine inanabilirler. Bu sebepten dolayı gece uykusuzluk problemi yaşayıp, anne ve babanın yatağından ayrılmak istemezler. Ya da izledikleri çizgi filmde ki kurdun televizyondan çıkıp, odaya girebileceğine inanabilirler. Tuvalete gittiklerinde bir canavarın kendilerini içeri çekeceğini düşünebilirler.  Karanlıktan korkarlar, çünkü ışıklar kapandığında yaşamın devam ettiğini algılamaya başlar, karanlıkta bir hırsızın gelip, onları kaçırabileceğini düşünebilirler. Evde yere devrilmiş bir eşya gördüklerinde, bir hırsızın gelip bunu devirdiğini düşünüp, ağlamaya başlayabilirler. Okula başlama çağı ile birlikte, 6 yaşından itibaren, çocuklarda bu tür korkuların kaybolması ya da azalması beklenmektedir.

 

Ayrılık Korkusu:

Çocuklarda bir yaşın sonuna doğru ayrılık korkusu geliştirmektedir. Ayrılık korkusu 3 yaşına kadar çocuklarda devam edebilmektedir. Çocuklar üç yaşına kadar hem kendilerini anneye bağımlı hissetmekte, hem de anneden ayrışmaya çalışmaktadırlar.  

Anne bir yaş sonuna doğru bebeği yabancı bir kişi ile bıraktığında, bebek annesinin bir daha gelmeyeceğinden yoğun bir endişe duyabilmekte ve çoğunlukla ağlamaya başlamaktadır. Özellikle çalışan anneler için gelişimsel olan bu korku çocuklarında sürekli olarak karşılaştıkları bir durumdur.  Çocuk anneye güvenli bağlanmış ise, annenin gidişine üzülmekte ama kısa süre sonra sakinleşmektedir. Güvenli bağlanmamış çocuklar ise genellikle annenin bir daha gelmeyeceğinden endişe duymakta ve oldukça huzursuzlanmaktadırlar.

Bir çok anne bu yaş grubunda bulunan çocuklarını bir yabancı ile, örneğin bir bakıcı ile, yalnız bıraktıklarında çocukları görmeden evden çıkmayı tercih etmektedirler. Ancak bu pedagojik açıdan doğru bir tutum değildir. Çocuk ağlasa bile annenin çocuğu ile vedalaşması, nereye gittiğini ve tekrar geleceğini basit cümlelerle ifade etmesi gerekmektedir. Ayrıca bu esnada sakin ve şefkatli bir şekilde çocuğuna yaklaşmalıdır. Terkedilme duygusunun içselleşmemesi için, vedalaşmanın anne ve çocuk arasında bir ritüel haline gelmesi gerekmektedir.

2 yaşına doğru çocuk bu korkuyu yenmekte, annesini bulunduğu ortamda göremese bile onun bir daha geri geleceğini idrak etmektedir. Ancak yine de oyun oynarken, koşarken, parkta yeni arkadaşlar edinirken hep annesinin varlığını yanında hissetmek ister. Annenin varlığı çocuğa ‘bir sorun yaşadığımda, bir tehlike ile karşı karşıya kaldığımda annem beni korur’ duygusunu hissettirmektedir. Bu duygunun çocukta sağladığı güven ile çocuk dış dünyaya daha kolay açılmaktadır. 3 yaşından sonra anneye olan bağımlılığın azalması beklenmektedir.

3 – 4 yaş civarı yuva eğitiminin başlaması ile çocuğun hayatında yeni bir dönem başlamaktadır. Çocuk anneden bağımsız hareket etmeye başlamıştır. Ancak çocuk okulöncesi eğitim ile birlikte yeni bir oyun ortamı, yeni arkadaşlar, yeni öğretmenler ve annenin uzun süreli yokluğu gibi baş etmesi gereken birçok farklı durum ile karşı karşıya kalmaktadır. Bu nedenle çocuğun anneden kopup, yuvaya alışması hemen mümkün olmamakta, belli bir adaptasyon süreci gerekmektedir. 

Bu bağlamda planlanan yuva eğitiminden bir ay önce ailenin çocuğunu mental olarak bu duruma hazırlamaya başlamalıdır. Çocuk ile orada yeni arkadaşlar edineceği, yeni oyunlar oynayacağı ve çok keyifli vakit geçireceği üzerine sohbet edilmelidir.  Çocuk yuvaya başlamadan önce, anne çocuğu ile yuvayı birkaç sefer ziyaret etmeli, çocuğa orada mutlu şekilde oynayan çocukları, oyun parkını ya da yüzme havuzunu göstermeli, orda çok güzel vakit geçireceğinden bahsetmelidir. Bu sayede çocukta yeni ortama karşı olumlu duygular oluşabilmektedir.

1–2 ay gibi normal bir adaptasyon süreci geçtiği halde, çocuğun anneden ayrılmakta büyük güçlük çekmesi durumunda, ailenin profesyonel bir yardım alması tavsiye edilmektedir.

 

4 – 5 yaş arası gelişimsel korkular

Kastrasyon Korkusu

4–5 yaş grubu çocuklarda benlik duygusunun yeterli şekilde gelişmesi ile kendi bedenlerini keşfetme merakı da artmaktadır.  Bu dönem cinsel kimliğin gelişiminde çok önemli rol oynamaktadır.

Çocuklar artık sadece saçları ya da giyimleri ile değil, cinsel organları ile de karşı cinsten farklı olduklarını idrak ederler. Çocuklar cinsel organlarına büyük ilgi duymaktadırlar. Sık sık genital organlarına bakma ve onunla oynama isteği çocuklarda gözlemlenebilmektedir. Mastürbasyon çocuğun kendi kendini uyarma halidir. Çocuklar kendi genital bölgeleri ile oynamaktan haz duyarlar. Aslında bu çocukların genital bölgelerini keşfetme çabasıdır.  Ancak çocukların bu davranışlarına verilen sert tepkiler, onlarda suçluluk duygusu uyandırmaktadır.

 Araştırmalar, 4 yaşından sonra çocuklarda benmerkezcilik duygusunun azaldığı sonucuna varmışlardır. Çocuklar artık – anne ve babaları ya da öğretmenleri tarafından takdir görmek için –yetişkinlerin koydukları kurallara uymaya çalışırlar. Kurallara uymadıkları takdirde ise, suçluluk duygusu geliştirebilirler. Çocuklarda suçluluk duygusunun gelişimi ve karşı cinse olan ilgi bir takım dönemsel korkuları beraberinde getirebilmektedir. İlk kez bir kız çocuğunun kendisi gibi penisinin olmadığını gören erkek çocuğu bunu anlamlandıramayıp, kendi penisinin de bir gün cezalandırılmak amacı ile kesileceği korkusuna kapılabilir. Bu korkunun yüksek düzeyde yaşanması durumunda erkek çocukların da kolunu, ya da bacağını, yani vücudunun başka uzuvlarını kaybetme korkusu da gözlemlenmektedir. Kız çocuğu ise erkek çocuğunun penisini görünce, kendi penisinin cezalandırılmak için kesildiğini düşünebilir. Ayrıca erkek çocukları kız çocuklarına nazaran daha fazla kastrasyon korkusu yaşamaktadırlar.

Çocukların bu korkuları başarılı bir şekilde yenmeleri için anne ve babaya bir takım görevler düşmektedir.  Öncelikle çocuğunuz bu konu ile ilgili bir soru sorduğunda, ona kız ve erkek çocukların doğuştan farklı cinsel organlara sahip olduğunu açıklamanız gerekmektedir. Çocuğunuza kız çocuğunun cinsel organına vajina ve erkek çocuğunun cinsel organına penis dendiğini açıklamalı ve bu organların biyolojik isimlerini kullanmalısınız. Çocuğunuz, kız çocuğunun cinsel organın içe dönük ve yuvarlak olduğunu ve erkek çocuğunun organının da dışa dönük olduğunu, her ikisinin de çişini bu organdan yaptığını bilmelidir. Böylelikle çocuğunuzun hem cinsel kimliğinin sağlıklı bir şekilde gelişmesine, hem de suçluluk duygusu yaşamamasına katkıda bulunursunuz.

Ayrıca çocuğunuzu mastürbasyon yaparken gördüğünüzde, ona sert tepkiler vermemeli ve bunun gelişimin bir parçası olduğunu unutmamalısınız.  Önemli olan nokta, çocuğunuzun bu durumun ona özel bir konu olduğunu öğrenmesidir. Bu bağlamda çocuğa ‘biliyorum, penisini merak ediyorsun ve onunla oynamak sana zevk veriyor, ama arkadaşlarının yanında bunu yapman, onları rahatsız edebilir. Penisinle odanda da rahatlıkla oynayabilirsin’ içeriğinde bir açıklamanın yapılması önem teşkil etmektedir. Bu sayede çocuğunuza, kendi bedenini keşfetme çabası ve bundan aldığı zevki anladığınızı hissettirebilir, ancak bunun ona özel bir konu olduğu sinyalini verirsiniz. Çocuğunuzun suçluluk duygusu geliştirmesinin ve suçluluk duygusunun beraberinde getirdiği cezalandırılma korkusunun önüne geçebilirsiniz.

 Son Söz:

Dönemsel olan bu korkuların gelişimi çocuktan çocuğa farklılık göstermektedir. Her çocuğun yukarıda açıklanan tüm korkuları yaşayacağını ya da ön görülen yaş aralıklarında yaşayacağını söylemek mümkün değildir.

Çocuklarının korkularını yenme konusunda, onları desteklemek önemlidir. Ancak ne bir yetişkinin ne de bir çocuğun tüm korkularını yenmesi mümkün değildir. Bu bağlamda çocuğun tüm korkularının üstesinden gelmesini beklemek, çok kontrolcü bir kişilik yapısının gelişmesine zemin hazırlayabilir. Önemli olan çocuğun yaşadığı korkuların sosyal hayatını ne seviyede etkilediğidir. Eğer korkular, çocuğun hayatına hükmetmiş ise ve çocuğun sosyal gelişimini olumsuz etkiliyorsa, profesyonel yardım alınmalıdır.

Anne ve baba çocukların korkularına anlayış göstermeli ve onların korkularını ciddiye almalıdır. ‘Korkulacak, bir şey yok, abartıyorsun, daha cesur olmalısın’ gibi söylemlerde bulunmak, çocuğunuzun size olan güven duygusunu sarsabilir ve çocuk ‘annem, babam beni anlamıyor, benim korkularımı önemsemiyor’ duygusuna kapılabilir. Bunun yerine ‘korkularını anlayabiliyorum, köpekten korkman çok normal, senin yaşında birçok çocuk bu tür korkular yaşayabiliyor’ şeklinde ki bir konuşma çocuğu önemli ölçüde rahatlatacaktır.

Ayrıca çocuğa korkularının resmini çizdirmek, korktuğu konu ile ilgili oyunlar oynamak ya da konu üzerinde sohbet etmek de çok önemlidir. Böylelikle çocuk yaşadığı problemi dışa vurmayı öğrenecektir. Örneğin, çocuk köpekten korkuyorsa, onun yabancı olarak algıladığı bu canlıyı daha yakından tanıması için ona çevre oluşturulmalıdır. Ebeveynler ona köpek resimlerinin olduğu bir kitap alabilir ve onunla birlikte köpeğin başını, gövdesini ve bacaklarını inceleyip, çocuğun bu konu üzerinde konuşmasını teşvik edebilirler. Daha sonra bir hayvanat bahçesine gidip, orada farklı türden birçok köpeği bizzat görmesini sağlayabilir ve gördüklerinin resmini çizmesini isteyebilirler.

4 yaşından itibaren çocuklar sebep, sonuç ilişkisini daha iyi algılayabilmekte ve kendi yaş seviyelerine uygun mantıklı açıklamaları idrak edebilmektedirler. Örneğin, şimşek çakması çocuk için ürkütücü bir doğa olayıdır ve çocuğa bu konuda basit ama mantıklı bir açıklama da bulunmak, kafasındaki birçok belirsizliği giderecek ve korkularını hafifletecektir. 

İletişim Hattı
Anadolu Yakası Avrupa Yakası Uzman Klinik Psikolog Pedagog Randevu Telefonu
0533-3738123 ndan bizimle iletişime geçebilirsiniz.



198 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

5 Yaş Çocuğu - 21/03/2015
5 Yaş Çocuğu
4 Yaş Gelişim Özellikleri - 18/03/2015
4 Yaş Gelişim Özellikleri
Üç Yaş Çocuğu Gelişim Özellikleri - 17/03/2015
Üç Yaş Çocuğu Gelişim Özellikleri
Nietzsche Ağladığında - 13/03/2015
Nietzsche Ağladığında
2 Yaş Dönemi Gelişim Özellikleri ve 2 Yaş Dönemi Psikolojisi - 10/03/2015
2 Yaş Dönemi Gelişim Özellikleri ve 2 Yaş Dönemi Psikolojisi
1 yaş Çocuğu Gelişim Özellikleri - 07/03/2015
1 yaş Çocuğu Gelişim Özellikleri
Doğum ve Psikoloji - 03/03/2015
Doğum ve Psikoloji
Kind und Scheidung - 01/03/2015
Kind und Scheidung
Çocuk ve Boşanma - 28/02/2015
Çocuk ve Boşanma
 Devamı