Ekrem Çulfa
Çift terapisi Çift terapisi, evli ya da sevgili ilişkisi devam eden çiftlerin
birlikte katıldığı psikoterapi sürecidir. Bireysel psikoterapiden farklı olarak
çift terapsinde çift ilişkisi çalışılır. Bireysel sorunlar da tabii ki çift
terapisinde gündemimiz olabilir ama odak noktası çift ilişkisidir. Çift
terapisi ve evlilik terapisi aynıdır. Evli olan çiftlere evlilik terapisi de
denebilmektedir. Çiftler terapiye ne
zaman başvururlar? Çiftlerin terapiye başvuru zamanları genelde bir tarafın çok
yorulduğu, artık dayanamadığı ve hadi terapiye gidelim diye uğraştığı, vazgeçme
eşiği öncesi oluyor. Bu dönemlerde son raddede ilişkiyi toparlamak tabii biraz
zor oluyor. Çiftler bazı problemlerini çözemiyorlar. İki taraf da “biz bu
sorunu çözemiyoruz, terapiste gidelim” demeye başlarlar. Özellikle ilk 5 sene
boşanmaların daha sık olduğu kritik yıllarda çiftin yeni sisteme yeni yaşam
tarzına alışma döneminde başvuruların daha sık olduğunu söyleyebiliriz. Ailelerin
devreye giriyor olması, geniş aile, kök aile bilincini oturtmaya çalışmaları, çiftin
birlikte yaşama sürecine alışmaya çalışması, bazen çocuktan sonraki dönem
evlilikte çıkan problemlerle değişik dönemlerde başvuruda bulunabiliyorlar. Çift terapisine başvuru
sebepleri nelerdir? Genelde ilişkide iletişim problemleri, çiftlerin beklentilerinin
uyuşmaması, aldatma sonucu boşanma sürecinde terapiye gidelim son kez deneyelim
düşüncesi, “objektif bir göze ihtiyacımız var hangimiz haklıyız? Diye terapisti
hakem olarak gören çiftler de var. Bazen çok büyük bir problem yaşanmasa da
daha kaliteli yaşamak, birbirlerini tanımak amacıyla da başvurular gelebiliyor.
Çift terapisi nasıl
faydalı oluyor? Çift terapisinde çiftin problemine odaklanıyoruz. İki kişi
bir araya geldiğinde bir takım problemler ortaya çıkmaya başlıyor. İki farklı
insan, düşünceleri farklı, tabii ki ortak yönleri var ama uzlaşamadıkları bir
çok nokta oluyor. Çift terapisinde daha çok şunun üzerinde duruyoruz “bizim
problemlerimiz ne? Biz bu problemlere nasıl katkıda bulunuyoruz?”. Önemli olan
iki tarafın gerçek problemi birbirlerinin gözlerinden anlıyor olmaları
gerekiyor. Biri için “yeterli zaman ayırmıyor?” diğeri “çok dırdır etmesi”.
Önce problemin netleştirilmesini sağlıyoruz. Problem netleştikten sonra
bunlarla çalışmaya başlamak çok daha kolay oluyor. Problem netleşince çiftler
inanılmaz yaratıcı çözüm üretebiliyorlar. Yaşadığımız sıkıntıların nedenlerini
fark ediyor olmak aslında çiftlerin yakınlaşmasını da sağlıyor. Çünkü şu bir
gerçek, sürekli çatışma halinde olduğumuzda biz çatışmadan kaçmak isteriz ve
kaçıp uzaklaştıkça istenmeyen problemler daha çok artmaya başlar ve
ihtiyaçlarımız karşılanmamaya başlar. İhtyaçlarımız karşılanmadığında ise biz
kendimizi, sevilmeyen, değersiz, önemsiz gibi hissetmeye başıyoruz. İhtiyaçlar,
ihtiyaçların altındaki nedenleri araştırıyoruz. Problem çok yakınımızdayken
bunu göremiyoruz ama terapi ile biraz uzaklaştırmaya başladığımızda çiftler
problemleri daha rahat konuşabiliyor. Psikoterapi çiftlerin birbirlerini
anlamaları için bir alan açmış oluyor. Psikoterapi için eşimi
nasıl ikna edebilirim? Bazen çiftlerden biri terapi taraftarıyken diğeri buna çok
ılımlı bakmıyor. Bazen tarafların birinin ihtiyaçları daha yoğun olabiliyor. Bu
ihtiyaçla birlikte artık çok kırılmaya, darılmaya başlıyor ve umutsuzluğa
kapılıyor. Öyle bir durumda bazen çiftlerden gelmeyen birini telefonla da davet
edebiliyoruz. Ancak çiftlerden biri ısrarlı şekilde bende problem yok
katılmayacağım diyorsa o zaman bir kişi ile de çalışabiliyoruz. Biz gelmek
isteyen kişiyle terapiyi başlattığımızda zaten zamanla olumlu bir değişim
oluşmaya başlıyor. Diğer eş davranış değişikliklerini görüyor. Bir taraf
sistemi değiştirip farklı davrandığında doğal olarak diğer eş de eskisi gibi
davranmıyor. Tabii ki tercihimiz eşlerin birlikte katılması ama böyle bir
ihtimal yoksa tek kişiyle başlayabiliyoruz. Bunun sonunda zaten diğer eş de
katılmaya gönüllü oluyor. Genellikle erkeklerde kaygı olduğunu görüyoruz. Terapiye
geldiğinde özellikle problem aldatma, kişinin ailesi olduğunda onu suçlayacağız
zannediyor. Halbuki ilk seansa geldikten sonra çiftler rahatlıyor. Çünkü biz
problemde kim haklı kim haksız kısmıyla ilgilenmiyoruz. Daha çok bu problem
neden oluşmuş kısmına bakıyoruz. Ne tür bir problem yaşarsak yaşayalım, sorun ne olursa olsun
benim çiftlerin fark etmelerini istediğim konu şu: bu probleme kendi katkım ne?
Çünkü değiştirebileceğimiz tek şey aslında kendimiz ile ilgili olan problem.
Problemi karşı tarafta bulmak, görmek, neyi yanlış yaptığını görmek daha kolay
oluyor ama ilişkide onu değiştiremiyoruz o yüzden öncelikle benim bu probleme
nasıl bir katkım vara odaklanmanızın iyi olacağını düşünüyorum. Çiftlerin ilişkinin en başında yaşadıklarının değişmemesi
beklentisi yani önceden romantiktin, önceden kibardın, şimdi ilgilenmiyorsun
gibi olmayacak beklentilere girmesi yine problem haline gelebiliyor. İlk baştaki
gibi olmasına imkan yok. Her şey değişir. Çevre değişiyor, ihtiyaçlar değişiyor
yaş ile birlike. İlişkilerin de belirli bir dönemleri vardır. Bu tarz
beklentilerin gerçekçi olmadığını hatırlamamız gerekiyor. Diğer önemli nokta ise sağlıklı ilişki için problemlerin
üstünün örtülmüyor olması önemli. Çözüm bulunamasa dahi problemleri konuşmak
bir noktada iletişim kurmaktır. Klinik Psikolog Sabiha
IŞIK
sabihaisik@outlook.com
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
Yazarın diğer yazıları
Antisosyal Kişilik Bozukluğu
- 28/06/2022
Sosyopati ya da psikopati olarak da adlandırılan antisosyal kişilik bozukluğu genel anlamda diğer kişilerin haklarına karşı umursamazlık ve ihlal halidir. Çocukluk veya ilk ergenlik çağında başlayıp yetişkinlik çağında da devam eder. Hilekarlık ve
Terk Edilme ve Ayrılık Korkusu
- 24/06/2022
Leyla ile Mecnun, Ferhat ile Şirin’ e benzer aşıkların reddedilme ve terkedilme öyküleri mitolojde yoğun bir şekilde karşımıza çıkıyor. Bütün hayatını sevgiliye adayan erkek ve kadın mitleri ile doludur masallar ve efsaneler. Analitik psikolojinin
Göç’ün Psikolojisi ve Sosyolojisi
- 21/06/2022
Uluslararası göç; bir ülkeden bir ülkeye belirli bir süre yaşamak için taşınmak olarak adlandırabiliriz. Göç konusunu sebeplerine göre ayıracak olursak eğer;
1) ekonomik göç yani iş için göç edenler: Eskiden Avrupa mavi yakalı göçmen ararken
Bağlanma türleri ve insan ilişkilerine etkisi
- 17/06/2022
Bağlanma; çocukların küçük yaşta anne veya bakım veren diğer kişi ile kurduğu bağdır. Bebekler küçük yaşlarda bakım veren kişinin ya da annenin her zaman ihtiyaçlarına cevap verebileceğini, güvenli olarak bir psikolojik yapı geliştirdiklerinde onlar
Çocuklarda davranış bozuklukları ve çalma davranışı
- 14/06/2022
Çocuklarda davranış bozuklukları ve çalma davranışı
Bir davranışı problem olarak değerlendirmenin belli objektif ölçüleri vardır. Davranışın değerlendirilmesi sırasında
Kardeşler arası yaş farkı ne kadar olmalıdır?
- 07/06/2022
En sık sorulan sorulardan biri ne zaman ikinci çocuğu yapmalıyım? Kardeşler arası yaş farkı ideali kaç olmalıdır? Bu yazımda bunlara detaylıca değineceğim.
Yaş farkına karar verirken değerlendirilecek konular; anne baba, anne baba ilişkisi, çocuğu
Çocuklarda konuşma geriliği, konuşma gecikmesi
- 03/06/2022
Konuşma bir öğrenme ve iletişim biçimidir. Bebekler etrafındaki olayları gözlemleyerek, cisimlerin isimlerini duyarak zamanla konuşmaya başlarlar. Çocuk beyni ilk üç yaş içerisinde öğrenme ve taklit etmeye çok açıktır. Çok kolay öğrenir ve taklit e
Çocuklara “Hayır”ı Öğretmek, Çocuklara Hayır Diyebilmek
- 31/05/2022
Ne zaman çocuklara “hayır” diyoruz? Ne zaman “dur” diyoruz? Acaba bu hayır’lar bizim hayır’larımız mı yoksa olması gereken hayır’lar mı? Çocukların cezalandırılmaları ile ilgili süreçlerde bazen hayır diyerek, ses tonumuzu da arttırarak yapmaması g
İstediğini ağlayarak yaptırmaya çalışan çocuğa nasıl davranmalıyız? Ödül ve pekiştireç yöntemi nası
- 24/05/2022
Bebek doğduğu andan itibaren ağlamaya başlar. Konuşamadığı için acıktığında, bir yeri ağrıdığında, tuvaleti geldiğinde, herhangi bir rahatsızlık durumu yaşadığında kendini başka türlü ifade edemeyeceği için ağlar. Ağladığında anne gider ve bir sorun
Devamı