Ekrem Çulfa
KAYNAYAN KURBAĞA SENDROMU
EVLİLİK VE İLİŞKİLER ‘’Kaynayan Kurbağa
Sendromu’’ diye bilinen bir hikaye vardır. Eğer bir kurbağayı içinde sıcak su
bulunan kaynayan bir kazana atılırsa, kurbağa can havliyle kazanın dışına
fırlayacak ve canını kurtaracaktır. Kaynayan bir kazan yerine,
kurbağayı içinde oda ısısında ki su bulunan bir kazana atarsak, kurbağa orada
duracaktır. Ve herhangi bir sorun algılamadığı için harekete de geçmeyecektir. Kazanın
altı azar azar açıldığında, su yavaş yavaş ısınmaya başlayacak, ve kurbağa
sıçramadığı gibi, ısınan suyun rehavetiyle gevşeyecek ve kendini bırakacaktır.
Ve bir süre sonra, su iyice ısındığında, bu sudan çıkmam gerek diye düşünebilse
bile artık zıplayacak enerjisi kalmamış olduğundan, artık kurbağanın yavaş yavaş gelen sonu kabul
etmekten başka çaresi kalmamıştır. Kaynayan Kurbağa Sendromuna,
ikili ilişkiler ve aile içi ilişkiler penceresinden bakmaya çalışalım. Çiftler arası ilişkilerde,
yaşanan ufak tefek sorunlar, çözülmemiş problemler, ifade edilmeyen ihtiyaçlar,
bireylere acı vermeye başlar. Çiftler arası iletişim,
çözüme gitmeyen her sorun ile ilişki yara aldıkça, bireyler suyun kademeli
ısınması gibi, sorunların ağırlığının yavaş yavaş artmasıyla çözüme yönelik bir
eyleme geçmeyi başaramaz hale gelirler. Hatalı iletişimden kaynaklı çıkan her
kavgadan sıkılan ve bıkan çiftler, çözümleyemedikleri sorunların gelecekte olası
sonucuna ilişkiyi bırakmış olurlar. Yapılan araştırmalar
göstermiştir ki; mevcut soruna çözüm aramadan ya da mevcut durumu değiştirmek
için çaba sarf etmeden, çiftlerin yaşanan stres, acı ve sıkıntıya dayanabilme
süreleri ortalama 7 yıl olarak tespit edilmiştir. Bu insan hayatı için çok uzun
ve değerli bir zaman dilimidir. Hiç tartışmadıklarını
söyleyen çiftler, bu yedi yıllık sürecin içinde olabilirler mi acaba farkında
olmaksınız. Belki de bir taraf sorun çıkmasın diye kaçmayı seçiyordur. Zira
insan beyninin yaşamda kalmak için verdiği ilk iki tepki ‘savaş veya kaç’
tepkisidir. Birbirinden farklı iki bireyin, uyum sağlayana kadar seviyeli
şekilde tartışması ve doğabilecek sorunları çözmeyi başarabilmeleri uzun süreli
ilişkilerin formülü de olmaktadır. Kurbağanın sıcak suya
girince bir anda sıçraması beynin verdiği kaçma refleksini ya da suyun
sıcaklığı ile savaşıp yaşama tutunmasını simgelemektedir. İkisi de kurbağayı
kurtarır. Bununla birlikte, savaş ve
kaç tepkisi hayvanlarda ve insanlarda ortak olan sürüngen beynin bir fonksiyonu
iken, insanı diğer varlıklardan ayıran ‘düşünme’ beynin korteks tabakasının yapabildiği bir
beceridir. Yaşanan sorunları halının
altına süpürüp, acıdan ve stresten kaçan bireyler var olan sorunları büyüterek,
evliliğin sonunu hazırlayabilecek gizli bir tuzağa kapıldıklarının farkında
olamamaktadır esasında. Yaşanan stres ve sorunlara
karşı, Kaynayan Kurbağa Sendromuna düşmeden, evlilikte ve ilişkilerde, çözüm
odaklı, etkili bir iletişim kurabilmek için bir uzmana başvurmakta geç
kalmamalıyız. İlişkiyi kurtarmak için emek vermeli ve doyum veren, mutlu ve
kaliteli bir ilişki için, etkili iletişimi öğrenmeyi seçmeliyiz. Hadi şuan da siz de
ilişkilerinize bir mercek tutun, geçmişte birbirinizi suçladığınız durumlar var
mı? Devamlı kavga ile
sonuçlandığı için, konuşmaktan bile kaçındığınız çözümlenmemiş bir sorun var
mı? Karşılanmadığını
düşündüğünüz ihtiyaçlarınız var mı? Cinsel anlamda mutlu
olduğunuzu düşünüyor musunuz? Anlaşılmadığınızı ve yalnız
hissettiğinizi düşündüğünüz zamanlar var mı? Kendinizi güvende,
desteklenmiş ve onaylanmış hissediyor musunuz? Kısaca biricik ve tek
hayatınızda mutlu musunuz? Cesurca bu sorulara cevap
verin ve daha tatminkar, mutlu ve başarılı bir ilişki ve evlilik için hemen
şimdi kazandan zıplayın ve kurtulun. Sevgilerimle
Yüksel Köksal Aile Danışmanı/Kişisel
Gelişim Profesyoneli
yukselkoksal10@gmail.com
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
Yazarın diğer yazıları
BERTRAND RUSSELL’IN ‘MUTLU OLMA SANATI’ İSİMLİ KİTABINDAN ÇIKARILACAK 6 DERS
- 05/04/2019
Tarihin en büyük filozoflarından Bertrand Russell’ın aykırı kitaplarından ‘Mutlu Olma Sanatı’, ufkunuzu geliştirip bakış açınızı değiştirecek yaklaşımlar sergiliyor. İ
ANNELİK VE CİNSELLİK İKİLEMİNDE YANLIŞ BİLİNEN KONULAR
- 31/03/2019
Anne olmak isteyen kadınlar farklı nedenlerle doğal ilişki içinde çocuk sahibi olamayabilirler.
CİNSELLİK KADINLARIN ANLAM DÜNYALARINDA FARKLI BİR KÖŞEYE OTURUR
- 31/03/2019
Modern toplumlarda kadınlar için cinselliğin anlamı da farklıdır.
ÖZGÜVEN EKSİKLİĞİ VE KURTULMA ÖNERİLERİ
- 09/03/2019
Toplumda çok fazla önemsenmiyor ama özgüven eksikliği çocuk yaşlarda başlayıp yetişkin dönemde; depresyon ve sosyal fobi gibi rahatsızlıklara yol açabiliyor.
Pedagojide güvenli bağlanma nedir?
- 22/02/2019
Çocukların kimliklerini oluşturabilmesi, benliklerini tanıyabilmesi ve karakterini zarara uğratacak tehlikelerden korunabilmesi için en önemli yapı güvenli bağlanma köprüsüdür.
DUYGUSAL VE FİZİKSEL İHTİYAÇLARIMIZ İLİŞKİLERİMİZİ NASIL ETKİLER?
- 10/02/2019
İhtiyaçlarımız bizi motive eder, yönlendirir ve harekete geçirir. Var olan enerjimizi ihtiyaçlarımızı tatmin etmek için harcarız.
HAYATINIZIN AŞKINI BULAMAMANIZIN ALTINDA YATAN 5 SEBEP
- 04/01/2019
Hayatınızın Aşkı Diye Bir Şey Aslında Hiç Yoktur
AYNA HASTALIĞI: DİSMORFOFOBİ
- 03/11/2018
Dismorfofobi olarak da bilinen beden dismorfik bozukluğu, dünya çapında sıkça görülen şiddetli bir zihinsel rahatsızlıktır.
BİÇTİĞİNİ BEĞENMİYORSAN EKTİĞİNE BAKACAKSIN
- 27/01/2018
Geçen gün yakışıklı bir delikanlı ile tanıştım, 12 yaşlarında olmasına rağmen lise çağlarındaymış gibi olgun ve mükemmel bir delikanlı. Annesi ANA-BABA FARKINDALIĞI eğitimi sınıflarımdan birindeydi ve en heyecanlı öğrencilerimdendi.
Devamı